Türkiye kamuoyunda uzun zamandır konuşulan 'sarin gazı' davası karara bağlandı. Suriye'deki El Kaide örgütüne bağlı Ahrar-ı Şam ve El Nusra Cephesi'ne kimyasal silah yapımında kullanılan maddelerden temin etmeye çalıştıkları iddiasıyla Adana 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ve hakkında 'tutuklama' kararı çıkarılan sanıklardan Suriye uyruklu Hytham Qassap (37), 'terör örgütüne üye olma' suçundan 12 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Bilgisayar Mühendisi Hytham Qassap'a yardım ettikleri ileri sürülen tutuksuz sanıklar Bekir K. (45), Halit U. (54), Halit Ü. (49), İbrahim A.(52), ve Raif A.(42) hakkında, 'fiilin kanunda suç sayılmaması' gerekçesiyle beraatlerine karar verildi.
Hiçbir sanığın katılmadığı karar duruşmasında Cumhuriyet savcısı mütalasında, Hytham Qassap dışındaki sanıkların 'terör örgütü ile ilgili organik bağlarının tespit edilmediğini' belirtti. Sanıkların, Qassap'ın istediği kimyasal maddeleri para karşılığında temin etmeye çalıştıkları ifade eden savcı, mütalaasında özetle, "Devletin güvenlik birimleri, terörle mücadele kapsamında etkin istihbarat ve teknik takipleri sonucu sanıkların faaliyetlerini gerçekleştirmeden yakalandıkları, eylemleri hazırlık sırasında bastırılmıştır. TCK ve Yargıtay doktrindeki mevzuta göre, 'hazırlık, başka bir suç oluşturmadığı sürece cezalandırılamaz.' Sanıkların suça konu sarin gazı yapımında kullanılmak amacıyla bulmaya çalıştıkları maddeleri henüz hazırlık safhasında; teşebbüs aşamasına geçemeden yakalanmış olmaları nedeniyle üzerlerine atılı suçun unsurları oluşmadığı anlaşılmıştır. Suçu konu olayın ayrı ayrı beraatine karar verilmesi." dedi.
Sanık avukatları mütalaaya karşı savunmaları alındıktan sonra mahkeme hakkında 'Silahlı Terör Örgütlerine Silah Sağlamaya Teşebbüs' ve 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçlarından dava açılan Hytham Qassap'ı 'örgüt üyeliği' suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptı. 'Silahlı Terör Örgütlerine Silah Sağlamaya Teşebbüs' iddiasıyla yargılanan 5 Türk sanığın ise beraatine karar verdi.
CHP MİLLETVEKİLERİ KARARA TEPKİ GÖSTERDİ
Duruşmayı izleyen CHP Milletvekilleri Elif Doğan Türkmen ile Ali Şeker, karara tepki gösterdi. Sarin gazı davasını özellikle takip ettiğini belirten CHP Adana Milletvekili Türkmen, "Bu dava bizin için önem taşıyor. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, hükümet yetkilileri gerçeği ortaya çıkaran İstanbul Milletvekilimiz Eren Erdem'le ilgili öyle bir linç kampanyası başlatıldı ki bu davayı takip etmek bizim için elzem oldu. Yaklaşık 30 yıllık hukukçu kimliğimle, duruşmayı izlerken bir şeye şaşırdım. Böyle bir ceza davası mütalaadan sonra tüm avukatların söz birliği etmişçesine savunma için hiç süre istemeden hemen savunmalarını vermeleri ve aynı celsede davanın bitmiş olması bana ilginç geldi. Sanki bir güç bu dava 'bir an önce kapatılsın ve bitsin' diyor. İbret verici şeyler dinledik. 'Terör örgütüne silah sağlamanın suç olmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi, avukat arkadaşlarımızın savunmalarında Ahrar-ı Şam terör örgütünün Türkiye tarafından, terör örgütü olarak tanınmadığı, bu nedenle ceza verilemeyeceği yönünde savunmalar yaptılar. Bütün bunlardan elde ettiğim sonuç ne yazık ki Suriye'de süren bu büyük savaşta dosyadaki bilgilere rağmen, insanların beraat etmiş olmaları ülkemizde hukukun neye, ne kadar yettiğinin açık bir göstergesi. Bu davada bir tane tutuklu sanık yok. Sadece gazetede yazdıkları yazıdan dolayı cezaevine konulan gazeteciler var. Ankara katliamı nedeniyle hala evlatlarını kaybeden aileler çocuklarının otopsi raporuna bile erişemezken, bu kadar kısa sürede bitirilen bir dava. 12 yıl ceza verilen bir sanığın tutuklu değil, serbest olarak sokaklarda dolaşıyor olmasını hayretle karşıladım." şeklinde konuştu.
'KİRLİ ELLER VE OYUNLAR MUTLAKA ORTAYA ÇIKARTILMALI'
CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, sarin gazı davasının daha polis aşamasında iken kapatılmak istendiğini öne sürdü. Şeker, şunları söyledi: "Çöle antifriz gönderdiğini iddia eden bir savunma içerde dinledik. Sanki ne var, fosfor dediğiniz, kibritin ucundaki barut, diyorlardı. Halbuki bu beyaz fosfor insan bir parça soluduğunda içten itibaren kemiklerine kadar yanıyor. O kadar tehlikeli bir madde. Sanki basit bir maddeymiş gibi anlatmaya çalışıyorlar. Orada füze parçaları, entegreler, saniyeli fitiyler, beyaz fosfor var. Bunların hepsinin birleşerek sarin gazı elde edildiği gayet net bir şekilde bilim adamları tarafından mahkemeye sunulmuş durumda. Ahrar-ı Şam üyesi de olduğu biliniyor. Onların orada yaptığı çalışmalar ve bu davanın başladığı tarihten 42 gün sonra Şam'da içinde çocukların da olduğu bin 400 kişinin öldüğü katliam yapıldı. Sarin gazı saldırısı oldu. Sarin gazının Batı'dan gelen kimyasal maddelerle yapıldığı, Rusya'dan, oradaki Şam yönetiminde mevcut olan gaz olmadığı bütün BM, İngiltere ve Amerika tarafından ortaya kondu. O gaz Batı'dan Türkiye üzerinden giden malzemelerle yapıldığına dair çok ciddi iddialar vardı. Bunu temin etmekle uğraşan kişi başka suçlardan dolayı 12 hapis cezasına çarptırıldı. Kimyasal silah, insanlık suçu. Bu insanlık suçuna göz yumanlar mutlaka insanlık önünde hesap verecek. Hytham Qassap terör örgütü üyesi olduğu belli. O kimyasal silahları atacak füzeleri yapmak için topladığı parçalar belli. Buna rağmen bu kişi özellikle firar ettiriliyor. Buradaki kirli eller ve oyunlar mutlaka ortaya çıkartılmalı. 12 yıl hapis cezası verdikleri Hytham Qassap kim tarafından kaçırıldı? Bunun hesabını vermeleri gerekiyor. Buradaki kirli oyunları 'milli dava' gibi Türk milletinin sırtına yüklemek istiyorlar. Türk milleti kimyasal silah ve terör örgütlerine silah verme konusunda bir sorumluluk üstlenemez. Burada şahıslar kendi kirli emelleri için Türk milletini de bu işe alet etmesinler." CİHAN