Zaman'da yer alan habere göre, soruşturma savcısı Hasan Yılmaz, hazırladığı iddianamedeki en önemli suçlamayı, yine kendi itirafıyla çökertti. Savcı, El Kaide'yle bağlantılı Tahşiye grubunun örgüt evinde bulunan bombaları ‘polis koydu' iddiasının delillendirilemediğini vurguladı. Yapılan çalışmalar ve analizler sonucu bombayı kimin koyduğunun tespit edilemediğini belirten savcı, buna rağmen iddianamenin devamında bombaları operasyonda görev alan polislerin koyduğuna dair ‘kanaatini' aktardı. Savcı Yılmaz'ın bombaları koymakla suçladığı polislere ilişkin “Her ne kadar bu çalışma ve analizler sonucunda bomba ve mühimmatları ikamete koyan ve buna gözcülük yapan şüpheliler net olarak tespit edilememiş ise de...” cümlesi, iddianamenin delilsiz olduğunu gözler önüne serdi.


Tahşiye soruşturmasında görevli polisler gözaltına alındığında hükümete yakınlığıyla bilinen Kanal 24 televizyonu, el bombalarının El Kaide bağlantılı örgütün evinde çıktığına dair görüntüleri yayınlamıştı. Tahşiye sanıklarının ‘el bombalarında polislerin parmak izi olduğu' iddiası o görüntülerle çürümüştü. Aramaya katılan polislerden biri el bombalarının olduğu poşete bakarken, kullandığı eldivenin yırtık olduğu kamera kayıtlarına yansırken bir başka polisin de onu uyardığı açıkça görülüyordu. Savcı, bunu görmezden geldi. Bombaların ise ‘soruşturmada görev yapan terörle mücadele şube müdürlüğü görevlileriyle olay tarihinde civarda bulunan istihbarat şube müdürlüğü görevlileri' tarafından konulduğunu ileri sürdü. Buna delil olarak ise polislerin ‘gözlemlenen eylem ve davranışlarını' gerekçe gösterdi. Savcı, terörle suçladığı ‘paralel yapı' hakkında “Her ne kadar bu aşamaya kadar aktif cebir, şiddet içeren eylem ve işlemleri (bombalama, öldürme, yağmalama, kurşunlama ve sair) tespit edilmiş olmasa da...” diyerek bir itirafta daha bulundu.

Savcı Yılmaz, Genelkurmay, Emniyet ve MİT raporlarına rağmen Tahşiye grubunun terör irtibatının bulunmadığını savundu. Ocak 2010'da 12 ilde yapılan El Kaide ve Tahşiye operasyonlarında el bombası, silah ve mühimmat ele geçirilmişti. Savcı Yılmaz, bunları da görmezden gelirken İstanbul'da bir örgüt evinde bulunan bombaları polisin koyduğu yönündeki Tahşiye üyelerinin iddiasını, olduğu gibi iddianamesine taşıdı. Örgüt lideri olarak geçen Mehmet Doğan'ın El Kaide lideri Üsame bin Ladin'i sevdiğini söylediğini dikkate almayıp bu yapıyı ‘terörle hiçbir irtibatı olmayan müştekiler' şeklinde tanımladı.

Bomba koydu denilen polisler şüpheli bile değil

Tahşiyecilere kumpas kurulduğu iddiasıyla bombaları bulan 2 polis, bu bombaları eve yerleştirmekle suçlanmıştı. Ancak söz konusu polisler C.A. ve S.Ç., savcılık ifadesinin ardından mahkemeye dahi çıkarılmadan serbest bırakılmıştı. Savcı Hasan Yılmaz tarafından yazılan Tahşiye iddianamesinde polislerin şüpheli bile olmadığı ortaya çıktı.

Özgür basına darbe iddianamesi fena çuvalladı


Özgür basına darbe iddianamesi fena çuvalladı | Samanyolu Haber