Mahkemede müvekkillerini savunduğu sırada kullandığı ifadelerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanan avukata, bir yıl 9 ay hapis cezası verildi.
İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanık olan avukat Saliha Sera Kadıgil katıldı. Erdoğan'ın avukatları ise gelmedi. CHP milletvekilleri Barış Yarkadaş, Eren Erdem, Ali Şeker ve İlhan Cihaner de destek için salonda hazır bulundu.
Savunmasını yapan Kadıgil, avukat olduğu için mahkemenin davaya bakmakla yetkili olmadığını savundu. İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesine verdiği dilekçede Cumhurbaşkanına hakaret etmekle suçlandığını hatırlatan Kadıgil, bu dilekçeyi avukatlık görevi gereği yaptığını kaydetti. Hakaret kastı bulunmadığını belirten Kadıgil, Cumhurbaşkanına hakaret maddesinin de Anayasa ve AİHM kararları uyarınca yok hükmünde olduğunu savundu.
Kadıgil'in babası da olan avukatı Engin Çelik Kadıgil, kızının davaya verdiği cevaptan yargılandığını belirtti. Avukatlık mesleğinin yargılandığını ifade eden avukat Kadıgil, beraat verilmesini talep etti.
Savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme, hakaret suçunun işlendiğini belirtti. 1 yıl 9 ay hapis cezası veren mahkeme, sanık istemediği için hükmün açıklanmasının geri bırakılması maddesini de uygulamadı.
BU DAVANIN AÇILMASI İDDİAMIZIN KANITIDIR
Duruşma öncesi Kadıgil ve CHP'li vekiller açıklama yaptı. Bilal Erdoğan'ın CHP İstanbul İl Başkanlığı ve partinin genel merkezinde fotoğraflarının kullanıldığı gerekçesiyle dava açtığını ifade eden Kadıgil, "Bu davanın avukatlığını gönüllü olarak ben üstlendim partimiz adına. Bu davada verdiğim savunma dilekçesinin cumhurbaşkanına ve oğluna hakaret teşkil ettiği gerekçesiyle bugün ben yargılanıyorum. Hem avukatın savunma dokunulmazlığına aykırı bir dava hem de zaten önüne gelene dava açan bir cumhurbaşkanıyla karşı karşıya olduğumuz için hakikaten artık komik geliyor hem de trajik geliyor bir yandan da." dedi.
Cumhurbaşkanına hakareti düzenleyen 299. maddenin mahiyetinin başlı başına tartışmalı ve hukuka aykırı olduğunu ifade eden Kadıgil, "Bu maddeye dayanarak lise talebelerinin, üniversite öğrencilerinin, akademisyenlerin, gazetecilerin, avukatların, önüne gelenin bu şekilde mesnetsiz yargılamalara malzeme edilmesi tamamen toplumu sindirme ve korkutmaya yönelik bir harekettir. Biz de CHP olarak bunun karşısındayız ve her zaman da karşısında duracağız. Hiçbir şekilde de korkmuyoruz." diye konuştu.
Davaya konu cümlenin 'gittikçe otoriterleşen Erdoğan rejimi' olduğunu hatırlatan Kadıgil, bu davanın açılmış olmasının bu ibarenin ispatı olduğunu kaydetti.
CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik her eleştiri hakaret olarak algılanıyor. Cumhurbaşkanını eleştiren herkes adeta bir sürek avına tabi tutuluyor. Bugüne kadar Erdoğan'ın bizzat şikayetçi olarak açtırdığı dava sayısının bin 300'ün üzerinde olduğunu tespit ettik." dedi.
CHP'li vekil Eren Erdem de, "Cumhurbaşkanı sıfatının arkasına sığınan zata buradan sesleniyorum. Hukuku bu noktaya getirmesinin bedelini bir gün çok ağır bir şekilde ödeyecektir. Yargıyı birileri kendi içtihatlarına uygun bir şekilde dizayn etme çalışmasından geri adım atmadığı sürece hukuku getirdikleri bu noktanın sıkıntısını ileride çekeceklerdir. Darbe hukukunun en büyük mağdurları darbeciler olmuştur." ifadesini kullandı.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın da adının geçtiği 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarından sonra CHP, Bilal Erdoğan ile birlikte adı geçen 4 bakanın fotoğrafını parti binalarına asmıştı. Kişilik haklarına saldırı gerekçesiyle Bilal Erdoğan'ın şikayeti üzerine İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldı. CHP ve eski İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın adına avukat Saliha Sera Kadıgil mahkemeye dilekçe verdi.
Bu dilekçede, 'Müvekkil partinin (CHP) amacı, süreç içinde gittikçe otoriterleşen Erdoğan rejimi karşısında büyük çoğunluğu korkudan sessiz kalmak durumunda hisseden toplum kesimlerini harekete geçirmek ve devlet malına yönelik soygunların, devlet gücünün kötüye kullanılmasına toplumsal refleks ile durdurulmasını sağlamaktır' ve 'davacının sıfırlayamadığı iddia edilen paraların akıbetini sorgulamamasını beklemek müvekkilin ve müvekkilden beklentisi olan milyonlarca kişinin vatana ihanetini umut etmekten ibarettir. Takipsizlik kararı şaibelidir. Her ne kadar mal varlığı kamuoyuda malum olan davacı için 50 bin lira komik bir tutar görünse de..' ifadeleri kullanıldı.
Bu ifadelerin savunma sınırını açtığı gerekçesiyle bu kez Kadıgil hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan dava açıldı.
Bilal Erdoğan'ın şikayetçi olduğu İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'ndeki davanın devam ettiği belirtildi.
CİHAN