Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 81. yıldönümü kutlamalarının İzmir'deki adreslerinden biri de Gediz Üniversitesi oldu. Kadın dernekleri temsilcileri, kadın akademisyenler ve kız öğrenciler, Mütevelli Heyeti Başkanı Işılay Saygın'ın öncülüğünde biraraya geldi. Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği ve Türk Kadınlar Konseyi Derneği Genel Başkanı olan Devlet eski Bakanı Saygın, Türk kadınının birçok Avrupa ülkesinden yıllar önce demokratik haklara kavuştuğunu hatırlattı. Saygın, bu kazanımları Atatürk'e borçlu olduklarını ifade ederek, "Fransız kadınların 1945'te, İsviçreli kadınların ise 1960'ta kazandığı seçme ve seçilme hakkını, onlardan seneler önce, 5 Aralık 1934'te elde ettik. Bunu ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyuz. Böyle bir devletadamının evlatları olduğumuz için ne kadar şükretsek ve gurur duysak az. Tüm kadınlarımızın, özellikle de genç kızlarımızın onu iyi anlamalarını, Avrupa'dan yıllar önce bizlere nasıl bir ufuk çizdiğini iyi bilmelerini ve Atamız'a layık olmalarını istiyorum." dedi.

Hayatını kadın haklarına adayan, bakanlığı döneminde kadına şiddetin önlenmesine yönelik kanuni düzenlemelere imza atan Işılay Saygın, üniversiteli kız öğrencilere Özgecan mesajı da verdi. Geçen şubat ayında Mersin'de hunharca öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan'ın unutulduğuna dikkat çekerek, "Asla unutturmayacağız deyip ağladık, üzerinden bir yıl bile geçmeden unuttuk. Dün Özgecan'ın başına gelen, yarın bizim başımıza gelebilir. Bu konuyu takip etmek, hepimizin insanlık görevi. Gençlerimiz başta olmak üzere tüm sivil toplum örgütlerinin, kadınlarımızın şiddete kurban gitmemesi için daha çok mücadele etmesi gerekiyor. Bu konunun sonuna kadar takipçisi olun, mücadeleden kesinlikle yılmayın." diye konuştu.

Gediz Üniversitesi Kadın ve Aile Araştırmaları Merkezi (GenDes) Müdürü Doç. Dr. Sibel Safi ise 1934'ten bu yana Türk kadınının demokrasi serüvenine değindi. Kadının siyasi hayata katılımının hala erkekler düzeyinde olmadığını, karar mekanizmalarında yer alma konusunda cinsiyet eşitsizliğinin devam ettiğini dile getirdi: "Kadınlarımız ilk kez 1935'teki seçimlere katıldı, 18 kadın milletvekiliyle yüzde 4.5'lik temsil hakkı elde edildi. Bu oran 1950, 1960 ve 1970'li yıllarda yüzde 1'in bile altına düştü. Şu an kadınların Meclis'teki oranı yüzde 14 düzeyinde. Kadınlar karar mekanizmalarında ne kadar çok yer alırsa şiddetin önlenmesinde ve kadının statüsünün yükseltilmesinde o denli başarıya ulaşılır." CİHAN