Turhan Bozkurt | Kronos Haber
Sezgin Baran Korkmaz, Deniz Baykal’ın damadı ile Boydak’ı dolandırmaya kalkmış
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) talebiyle Avusturya’da tutuklanan Sezgin Baran Korkmaz’ın “karapara aklama” faaliyetinin bir ayağı da Türkiye’de gözüne kestirdiği şirketleri içeriden çökertmek ve sahte senetlerle mali darboğaza sürüklediği şirketleri ele geçirmekti.
Vehbi Koç’un damadı, işadamı İnan Kıraç’ı yine Kıraç’ın ortakları Nahum ailesi üzerinden köşeye sıkıştırmıştı. Kıraç her ne kadar “6 milyon dolar ödedim, hisselerimi geri aldım.” dese de icra dairelerindeki resmi evrak Korkmaz’ın 45 milyon dolar alacaklı olduğunu gösteriyor.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker kendisine ait YouTube kanalında Korkmaz’ın 4 Aralık 2020’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştüğünü belirtmiş ve görüşmede Soylu’nun Korkmaz’a “Hakkında soruşturma var, sen yurt dışına çık. Yalnız o şahıstan (İnan Kıraç) alacağın 45 milyon doların üzerine çizgi çek.” dediğini aktarmıştı. Bu sözlerin akabinde hadiselerin seyri ve tarafların suskunluğu Peker’i teyit etmişti.
İlkokul mezunu Sezgin Baran Korkmaz’ın 550 milyon dolarlık karapara aklama faaliyetini ve bu kadar girift mali işlemleri tek başına yürütmesi mümkün mü? Elbette değil.
Korkmaz rüşvetle satın aldığı siyasetçiler, danışmanlar, gazeteciler, yöneticiler, savcılar ve kanundaki boşlukları kendi lehine kullanmasını sağlayacak avukat ordusuyla çalışıyordu. Hileli işlemlerle ele geçirdiği şirketleri Amerika’dan getirdiği 100 milyonlarca dolarlık karaparayı aklamak için “çamaşır makinesi” olarak kullanıyordu.
SEZGİN BARAN KORKMAZ’IN AĞI: İNAN KIRAÇ NE İLK NE DE SON
Korkmaz, İnan Kıraç vakasına benzer bir şekilde Kayserili Boydak ailesine ait Boydak Holding’i de 2014 yılında dolandırmaya çalışmış. Bana ulaşan dava dilekçeleri, 22 milyon TL’lik sahte senet ve Boydakların açtığı karşı davada ismi geçenlerin itirafları örümcek ağını andıran kirli ilişkileri gün yüzüne çıkarıyor.
Sezgin Baran Korkmaz’ın Boydaklardan 22 milyon TL’si ana para olmak üzere 27,7 milyon TL koparmak maksadıyla yaptığı işlemlerin odağında Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski genel başkanı Deniz Baykal’ın damadı Halil Ataman var.
Boydak Holding, 2010 yılında Ataç İnşaat ile Antalya Koleji’nin varisi Halil Ataman’ın enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketi Nisan AŞ’nin hisselerinin yüzde 50’sini devralmıştı. 2013 yılı ağustos ayında Nisan AŞ’nin kalan yüzde 50’lik payı da Boydak’a geçmişti.
İşte dolandırıcılık hikâyesi de bu devir işlemi ile başlıyor…
Hisse devrinden yaklaşık bir yıl sonra 2014 yılı mayıs ayında Sezgin Baran Korkmaz, Nisan AŞ’nin kefil olduğu bir borcu gerekçe göstererek Boydakları icraya veriyor. Antalya Koleji’nin Ataç İnşaat A.Ş.’ye düzenlediği 19 milyon 754 bin TL’lik çek Ataç A.Ş. tarafından Sezgin Baran Korkmaz’ın SETUP A.Ş. isimli şirketine ciro ediliyor.
Çeklerin takibi için Antalya Koleji’ne yapılan hacizde ise olmayan borcu varmış gibi gösteren ve Boydak’tan haksız menfaat temin etmek maksadıyla tertip edilen senetler Antalya Koleji’nin kasasından çıkıyor.
KORKMAZ, BOYDAK HOLDİNG HACİZ KOYDURUYOR
Ataç İnşaat’ın iştiraki Nisan AŞ’yi daha bir yıl önce devralan Boydaklar bir anda 27,7 milyon TL’lik borcun haciz işlemiyle karşı karşıya kalıyor. Bütün bu işlemlerin dayanak noktası olarak gösterilen ve Ataç İnşaat’ın Antalya Koleji’ne 22 milyon TL borçlu olduğunu gösteren senet 31 Ocak 2010 tarihinde tanzim edilmiş. Ataç İnşaat’ın borcu ödeme tarihi ise 31.12.2012.
Senette Boydak Enerji’nin devraldığı Nisan Elektromekanik Enerji AŞ’nin kaşesi de olduğu için Ataç’ın ödemediği borç Boydak’a rücu ettiriliyor. Ancak bu senedin baştan sona düzmece olduğu daha sonra bilirkişi raporları ile tespit ediliyor.
Sezgin Baran Korkmaz’ın senet dolandırıcılığı şeması
Oysa Boydak, Nisan AŞ’yi 2013 yılında devraldığında şirket kayıtlarında ya da kasada böyle bir senetten eser yok. Uluslararası bağımsız denetim şirketi Ernst&Young devir öncesinde Nisan AŞ’nin bilançosunu, defter-i kebiri ve mali raporlarını tek tek incelemişti. Ernst&Young tarafından hazırlanan değerleme raporunda da 22 milyon TL’lik bir senetten bahsedilmiyor.
BOYDAK’IN DAVACI OLDUĞU KORKMAZ’IN AVUKATINI BOYDAK’A HUKUK BAŞMÜŞAVİRİ YAPTILAR
Skandal içinde skandal… Senet skandalında çarpıcı bir boyut daha var. Düzmece senetten hareketle Boydak hakkında icra takibi başlatan Sezgin Baran Korkmaz’ın avukat ordusunda yer alan Mehmet Fatih Avcı, 2016 yılı eylül ayından itibaren Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından idare edilen Boydak Holding’e hukuk başmüşaviri olarak tayin edildi.
Korkmaz’ın avukatı Mehmet Fatih Avcı
TMSF daha sonra Fatih Avcı’yı kovsa da şirketin künyesinde ismi hukuk koordinatörü olarak yer almıştı. Başka bir ifadeyle Boydak ailesinin 27,7 milyon lirasına çökmeye çalışan şebekenin avukatlığını yapan Avcı, Boydakların mallarının keyfi kararlarla gasp edilmesi ve Hacı Boydak, Memduh Boydak ve Şükrü Boydak’ın hapse atılmasından sonra Boydak Holding’den bol sıfırlı maaş almaya başladı.
Boydak’ın aleyhine dava açtığı isimler arasında olduğunu ve davanın henüz sonuçlanmadığını bile bile TMSF, Avcı’yı kanunları çiğneyerek istihdam etti. Kediye ciğer emanet etmek sözü bile hafif kalır. Senet dolandırıcılığının ne kadar planlı bir dolandırıcılık olduğunu anlamak için sadece şu kronolojik akış bile yeter.
Boydakların açtığı davada yer verilen şema incelendiğinde Ataç İnşaat AŞ’nin yönetim kurulu üyelerinin hemen hemen tamamının yolunun ortaklık veya hisse devri gibi işlerde Sezgin Baran Korkmaz ile kesiştiği, hatta bazıları ile birlikte senet sahtekârlığından yargılandığı görülüyor.
MUSTAFA DENİZ AK YALAN BEYANDA BULUNDU
Örneğin Mustafa Deniz Ak. Halil Ataman’ın diğer ortağı Lale Sarper Çalık tarafından savcılığa verilen dilekçede Mustafa Deniz Ak’ın şirket adına yetkili olmadığı hâlde haciz için gelen memurlara kendisini şirket yetkilisi olarak tanıttığı belirtiliyor.Korkmaz’ın şirketi SETUP AŞ tarafından Antalya Koleji ve Ataç İnşaat AŞ için Antalya’ya hacze gelecek olan kişinin alacaklı vekili olarak Mustafa Deniz Ak gösteriliyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Aynı isim gelen icra memuruna “Her iki şirketin yetkilisi benim. Borcu biliyoruz ve kabul ediyoruz.” diyor. Böylece haciz işlemine meşruiyet kazandıran ve yediemin olan Ak, haciz zaptını her iki şirketin yetkilisi olarak imzalıyor.Ancak bu imza Türk Ceza Kanunu’nun 206’ncı maddesi uyarınca suç. Zira her iki şirketin yönetim kurulu 3 Mart 2014 tarihinde 2014/2 sayılı karar ile Ak’ın istifasını kabul etmişti.Haciz zaptı ise 14 Mayıs 2014 tarihinde imza altına alındı. Ak o tarihte resmi olarak görevde olmadığı hâlde Korkmaz’ın işini kolaylaştırmak için devreye giriyor. Her safhada resmi evrakta dahi sahtekârlık yapmaktan imtina etmemişler.
KORKMAZ, KİNGSTON KARDEŞLERLE ORTAK SETUP ŞİRKETİNİ KURMUŞ
Boydakların organize şebekeye karşı İstanbul Küçükçekmece 1’inci İcra Mahkemesi’nde imzaya ve borca itiraz mahiyetinde açtığı davada icra takibi geçici olarak durduruluyor. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde de menfi tespit davası açılıyor.
Baykal’ın damadı Halil Ataman’ın, 16.04.2015 tarihinde bizzat mahkemeye verdiği ifadede imzayı kabullenmesi ve sözlü ikrarının akabinde Boydak Enerji hakkında verilen tedbir kararı kaldırılıyor.
Tedbirin kalkması üzerine Sezgin Baran Korkmaz’ın Amerikalı Kingston kardeşlerle ortak olduğu SETUP şirketi takibe başlayıp İstanbul’da ve Ankara’da yaklaşık 50 kamu tüzel kişiliği ve bankaya haciz ihbarnamesi gönderiyor.
Bunun üzerine Boydaklar, 21.04.2015 tarihinde İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nde menfi tespit davası açıyor. Bakırköy 2’nci Ticaret Mahkeme’sinden teminat mektubu sunularak tedbir kararı alınıyor. Tedbir önce nakit karşılığı alınmış, akabinde nakdin iadesi sağlanıp teminat mektubuna çevriliyor. Bu suretle Korkmaz’ın Boydaklar’a ait olmayan bir borç için başlattığı icra takibi fiilen de durduruluyor.
20 milyon TL gibi yüksek meblağlı bir senet varsa bile son ödeme tarihi 31 Aralık 2012 değil miydi? Madem bu senet vadesinde ödenmedi, o tarihte Antalya Koleji tarafından niye protesto edilmedi? Vadesinden itibaren 2,5 yıl geçmesine rağmen hukuki işleme konu yapılmaması hayatın tabii akışına açıkça aykırıdır.Senetteki imzaları attığını iddia eden Halil Ataman, mahkemeye verdiği beyanlara göre açık şekilde alacaklı Korkmaz ile birlikte hareket ediyor.
Baykal’ın damadı Halil Ataman imzanın kendisine ait olduğunu kabul etti.
ERNST&YOUNG: KAYITLARDA BÖYLE BİR SENET YOK
Ortada gerçek olmayan ticari ilişki, gerçek olmayan borç, gerçek olmayan bir senet tarihi ve çıkar amaçlı menfaat teminine yönelik muvazaalı, bedelsiz sahte bir senet var olduğu ayrıntılı şekilde ispat edildiği hâlde dava yıllardır devam ediyor. Davanın sonuçsuz kalmasında Boydakların şirketlerine el konulmasının da payı olduğu muhakkak.
Esas menfi tespit davasında mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda söz konusu senedin ticari kayıtlarda yer almadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığından senedin ticari ilişki kapsamında verilmediği belirtiliyor.
Diğer taraftan Ernst&Young şirketinin, Ataç ve grup şirketleri ve birleşmeden önce Nisan AŞ’nin tüm ticari kayıtlarının hiç birinde (mali tablolar, defterler, vergi beyannameleri gibi) ve bağımsız denetim raporlarında söz konusu senetlerin bulunmadığına dair bilirkişi raporu da dava dosyasında.Tekrar altını çiziyorum: Ernst & Young incelemesinde de ticari kayıtların hiç birinde söz konusu senete ya da çeklere rastlanmadı.
KORKMAZ’IN KARAPARA AKLAMA İŞLEMLERİ MASAK RAPORUNDA
Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı’nın (MASAK), 20 Ocak 2021’de İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na sunduğu “2021-ASİR/VM/1757/1 sayılı” raporunda da , Sezgin Baran Korkmaz’ın başta SBK Holding olmak üzere şirketleri aracılığıyla yaptığı para transferleri, bankalar ve isimler belirtilerek tek tek açıklandı.MASAK tarafından hazırlanan ve kara paranın nasıl aklandığının detaylarıyla anlatıldığı raporda ismi geçen şirketlerden biri de Ataç İnşaat.
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Kurulu Üyesi Korkmaz Karaca, Baykal’ın damadı Halil Ataman (ortada), Deniz Baykal
Bünyesinde ANTEKS iplik, boya ve dokuma fabrikaları, Ataç Tarım, Nisan Enerji (2013 yılından sonra Boydak’a geçti), Antalya Koleji, Doruknet, Khan ve Kemer Resort gibi şirketleri de barındıran Ataç İnşaat Antalya 2’nci Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1231 esas sayılı dosyasındaki karara göre 29 Mart 2016’da iflas etti. 2017 yılında Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) müfettişleri Halil Ataman’a ait tasfiye halindeki Ataç İnşaat’ın hesaplarını incelerken şüpheli görülen işlemler üzerine incelemeyi derinleştirmişti.Gerçeğe aykırı hesap açılmasından muhasebe hilelerine kadar pek çok kanuni olmayan işlem yapıldığı ve Ataç İnşaat’a ait Anteks ile Antalya Koleji arasında uydurma faturalar kesildiği tespit edildi
SPK, HALİL ATAMAN’I SAVCILIĞA ŞİKÂYET ETTİ
Mali dar boğaza giren Halil Ataman, Sezgin Baran Korkmaz’ın karapara aklama mekanizmasında kilit bir rol üstlenmişti. SPK müfettişlerinin tespitlerine göre Korkmaz, Amerika’dan getirdiği paraları uydurma faturalar yoluyla aklıyordu. SPK, 17 Temmuz 2020’de Deniz Baykal’ın damadı Halil Ataman hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak şu ana dek suç duyurusuna dair herhangi bir işlem yapılmadı.
KORKMAZ, MEMDUH BOYDAK’I TEHDİT ETTİ: YUKARISI BİLİYOR
MASAK ve SPK raporlarında karapara akladığı tescil edilen Sezgin Baran Korkmaz ile birlikte hareket eden Halil Ataman’ın bir dönem Kuzey Irak’a kaçtığı ve bir şantiyede saklandığı bile iddia edilmişti. Senet dolandırıcılığının ilk günlerinde Antalya’da Sezgin Baran Korkmaz ile Boydak Holding Genel Müdürü (CEO) Memduh Boydak arasındaki görüşmeye şahit olan bir kaynağım o görüşmede Korkmaz’ın tehditler savurduğunu aktardı.
“Senetteki tutarı faiziyle ödeyin, yoksa sizin için fena olur. Yukarısı da biliyor. Bu parayı söke söke almasını bilirim.” diye tehditkâr ifadeler kullanan Korkmaz’a Boydak şu cevabı verir: “Ticari olarak hiçbir şekilde müdahil olmadığım bir parayı ödemem. Böyle tehditlere pabuç bırakmam. O parayı ödemeyeceğim ve hepiniz hakkında dolandırıcılık davası açacağım. Elinden geleni ardına koyma!”
Memduh Boydak 2016 yılı mart ayından beri Ankara Sincan Cezaevi’nde. Dosyasında “karapara aklamak”, “vergi kaçırmak” ya da “şiddete bulaşmak” gibi suçlardan herhangi bir delil olmadığı hâlde yargılandığı davada Kayseri 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Gülen cemaatine yakın olduğu iddiasıyla hakkında 18 yıl hapis cezasına hükmetti.
Aynı davada ağabeyi Hacı Boydak’a 11 yıl 10 ay 15 gün, amcasının oğlu Şükrü Boydak’a 10 yıl hapis cezası verildi.
Amerikan Hazinesini bile dolandıran Sezgin Baran Korkmaz’ın karşısına çıkıp dava açan Boydakların feryadı vaktinde duyulsaydı belki de bugün Türkiye vahim karapara ithamlarına muhatap olmayacaktı.
NURETTİN CANİKLİ’NİN PANİKLİ HALLERİ
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in de dile getirdiği çökme operasyonlarının mağduru olan Boydakların maruz kaldığı hukuksuzluklar yavaş yavaş ifşa edilirken, Nurettin Canikli’nin panikli hâli dikkatten kaçmıyor.
Boydak Holding’e kayyım tayin edildiğinde TMSF’nin bağlı olduğu Ekonomi Bakanlığı koltuğunda oturan Canikli’nin Boydak’ta görev alan ilk kayyım yönetim kurulu başkanı Abdullah Güzeldülger’in ifşa ettiği yolsuzluklar karşısında telaşlanmasına şaşırmamak lazım. Nitekim Canikli’nin farklı isimler altında faaliyet gösteren yeminli mali müşavirlik şirketleri Gülen cemaatine yakın oldukları iddiasıyla TMSF’ye devredilen 800’den fazla şirketin defterlerini tasdik ediyor.
Boydak’tan 27,7 milyon TL’yi söke söke alacağını iddia eden Sezgin Baran Korkmaz, ABD’nin talebi üzerine 19 Haziran 2021’de Avusturya’da demir parmaklıkların ardına konuldu. Bundan sonra gün yüzü görüp görmeyeceği ABD’ye vereceği bilgilere ve savcılarla işbirliği yapıp yapmayacağına bağlı. Amerika’da hapse atılan Kingston kardeşler, Korkmaz ile tesis ettikleri karapara aklama mekanizmasının bütün ayrıntılarını ve diğer suçlarını itiraf etti. Artık Korkmaz’ın inkâr etmesi sadece cezasını artıracak.
Mala çökme operasyonlarının kilit ismi Cihan Ekşioğlu’nun eşi Boydak Holding’e ait özel jetle seyahat ediyor.
HACI BOYDAK HAPİSTE, MALINA ÇÖKENLER JETİYLE KUAFÖRE GİDİYOR
Hacı Boydak’ın Sincan Cezaevi’nin havalandırma kısmında plastik sandalyenin üzerinde kitap okurken çekilen fotoğrafı ile 5 yıldır TMSF’nin idare ettiği Boydak Holding’e ait özel jetin kayyımlar başta olmak üzere hükûmete yakın isimler tarafından nasıl hoyratça kullanıldığını gösteren fotoğraflar olup bitenlerin özeti gibi… Peker’in ortaya attığı rüşvet ve mala çökme skandallarının başroldeki ismi Cihan Ekşioğlu’nun eşi Katerina Ekşioğlu’nun Bodrum’dan İstanbul’a manikür ve pedikür yaptırmak için giderken kullandığı uçağın çökülen Boydak Holding’e ait olduğu ortaya çıktı.
İki ibretlik kare Peker’in “Adam doğruyorlar, insanların mallarına çöküyorlar.” sözleri ile özetlediği bu karanlık dönemin sembolü olarak kayıtlara geçti. İlk karede vicdanen rahat bir işadamı, ikinci karede ise “Ağlayanın malı üzerinde gülünemeyeceğini” ve bir gün hukuk geri geldiğinde her kuruşun hesabının sorulacağını bilmeyecek kadar gaflete düşmüş zavallılar var.
Sezgin Baran Korkmaz paraya boğduğu isimlerle şirketleri ağına düşürüyordu.
Baykal’ın gayrimeşru ilişkilerinin odağında yer aldığı ortaya çıkan ve Sezgin Baran Korkmaz’ın verdiği lüks arabayla gezen Korkmaz Karaca hâlihazırda Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor. Tek başına şu hazin tablo bile Türkiye’de mülkiyet hakkından eser kalmadığını ispat ediyor.
Boydakların açtığı sahte senet ve dolandırıcılık davaları ise hâlâ sürüyor. İlkokul mezunu Sezgin Baran Korkmaz karapara aklamakta kullanılan karmaşık mali işlemleri ve sahtekârlığı tek başına gerçekleştiremeyeceğine göre bir an evvel bu kirli tezgâhın arkasında kim ya da kimlerin olduğunun ortaya çıkarılması gerekiyor.
İletişim için:
Twitter: @turhanbozkurTV
Facebook: https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/