Türkiye'nin gündemine oturan dolandırıcılık davasında, aralarında iş insanları ve futbol dünyasından önemli isimlerin de yer aldığı çok sayıda kişiden 45 milyon dolara yakın para toplayan Seçil Erzan, hem mahkemede hem de savcılığa verdiği ifadelerde süreçle ilgili çarpıcı bilgiler verdi. Paralarla birlikte yurt dışına kaçırılmak istendiğinden tehdit edilmesine; Galatasaraylı futbolcular ve Fatih Terim'le olan ilişkisinden söz konusu fona insanları nasıl ikna ettiğine kadar birçok konuda detaylı açıklamalar yapan Erzan’ın anlatımları, okuyanları hayrete düşürdü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından nisan ayında başlatılan soruşturma kapsamında; aralarında Fatih Terim, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan ve Emre Çolak gibi isimlerin de bulunduğu onlarca kişinin, Denizbank şube müdürü Seçil Erzan tarafından yüksek kazanç vaadiyle dolandırıldığı iddiası Türkiye'nin gündemine oturdu.
Savcılığa şikâyetçi olan isimlerin iddianamede yer alan ifadelerinde; şüpheli Seçil Erzan'ın kendilerine yüksek kâr getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve yine kamuoyunda tanınmış Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek para yatırmaya ikna ettiği belirtildi.
Seçil Erzan, yüksek kâr vaadiyle bir fon oluşturduğunu söyleyerek aralarında iş insanları, futbol dünyasından ünlü isimler ve yakın çevresinden tanıdığı kişilerden nasıl para topladığını kendi ifadeleriyle açıkladı. Bazen kaşeli imzalı A4 kâğıtlarına, bazen de el yazısı kâğıtlara karşılık verilen milyonlarca doların "kayboluşunun" hikâyesini anlatan Erzan, kendisini "Ben batmak üzere olan bir geminin kaptanıydım. Dolandırıcı olsam gemi batar ben kurtulurdum" sözleriyle savundu.
Erzan, Fatih Terim'le olan ilişkisini "2012 yılından itibaren tu¨m bankacılık is¸lemleriyle ilgilenirdim. Tam olarak Fatih Terim'in finansal danıs¸manı bendim; Fatih Terim beni kızı gibi sever, sayardı" sözleriyle tanımladı. Öte yandan Seçil Erzan mahkemede, Terim'den 300 bin dolar para alarak değerlendirdiğini ve Terim'in kulüpten ayrıldığında kendisinden fazla fazla paralar istediğini öne sürdü.
Hangi isimlerden tehdit aldığını, kendisine Rolex saat hediye eden futbolcuyu, paralarla birlikte kendisini yurt dışına kaçırmak isteyen kişiyi ve aylar boyu sahte belgelerle elden aldığı milyon dolarları nasıl topladığını kendi sözleriyle anlatan Seçil Erzan'ın bu zamana kadarki ifadelerinin tamamı:
"Dolandırıcı olsam gemi batar ben kurtulurdum"
(Seçil Erzan'ın ilk duruşmadaki ifadeleri)
"Her şey gereksiz 'ben yaparım' özgüveniyle başladı. Benim görmezden geldiğim küçük küçük şeyler meğer çok çok büyük şeylermiş. Bu hayat banka müdürü Seçil Erzan olmaktan daha zormuş. Genel müdürümüz bize, 'Benim şube müdürlerim kaptanlarımdır. Çıplak ayakla kor üstünde yürür' derdi. Ben Şubat ayına kadar korların üstünde yürüdüm. Hiçbir yanlışım olmadı. Ben batmak üzere olan bir geminin kaptanıydım. Dolandırıcı olsam gemi batar ben kurtulurdum. Suça konu olan bakiyenin bende olmadığı, bu bakiyeyi bir yerde saklamadığımı, bununla bir şeyler almadığımı salondakilerin bildiğini çok iyi biliyorum. Bakiyenin 45 milyon olmadığını bildiklerini de biliyorum. İddianamede adı geçenlerle paradan para kazanma konusunda ortak noktamız vardı. Çok iyi çalışandım, çok iyi iş yapardım bu yüzden o camiada bilinirliğim oldu. Ben dolandırıcı değilim. Beni ben dolandırdım. Son dönemde bir şeyler ortaya çıktı. Ben Galatasaray kulübüne yakın olduğum için oyuncuların parasını değerlendirme konusunda elimden geleni yapıyordum. Ben insanların parasını üzerime almadım. Birileri beni dolandırdı. Dışarıda parayı değerlendireceğimi düşündüm ve evimi defalarca ipotek ettim. Arabamı sattım her şeyi mi sattım"
"Faiz adı altında bu insanların aza tamah etmemeleri, çok kazanmak istemeleri beni bu hale soktu"
"Faiz adı altında bu insanların aza tamah etmemeleri, çok kazanmak istemeleri beni bu hale soktu. Şubat ayından sonra ben baskı altına girdim. Bu insanlar 7/24 beni rahatsız ettiler. Çok kötü olaylar yaşadım, evimi bastılar, silahla tehdit ettiler, mermi gösterdiler, işten attıracağız diye tehditler ettiler. İnsanların hepsi kâğıt parçası istiyorlardı çünkü o kâğıtlar 'ben size borçluyum' demekti. Amacım orada ben size parayı ödeyeceğim demekti. Ben hesap kitap yapamadığım da bana yardımcı olmalarını istediğim insanlar oldu. Bana dolandırıcı dedirtmeyin. Ben dolandırıcı olsaydım kimseye senet vermezdim. Ben canımla buradayım. Nisan ayından beri sağlıklı düşünemiyorum. Ben çok korkak biriyim. Ben 45 milyon dolar değil bin dolar bile kaçıramam. 11 Nisan'da biz bunların hesap kitabını yapmaya başlamıştık. Evime gelerek beni darp ettiler. Çok özür dilerim, çok üzgünüm. Ben banka dolandırıcılığı yapsaydım cebimde para olurdu. Bu salondaki herkes benim etimden sütümden faydalandılar. Ben sadece canımla kaldım. Ben bankadan para alıp vermesem de kendi malımı satıp onlara para verdim. Ben kaçmadım, gitmedim. Amacım kimseyi dolandırmak değildi. Basiretli bir bankacıydım. Ben dolandırıldım. İnsanlar benim sayemde mülk sahibi oldu"
Fatih Terim'den 300 bin dolar almış
"2011 yılında Florya şube müdürü oldum. 2020 yılına kadar kimseye borcum yoktu. Bu dönemde yakınlarım bana para verir değerlendirirdim. O dönem halka arza filan giriyordum kendi hesabımdan. Bu insanlarda saygın insanlardı. Paramın yetmediği yerde kredi çekiyordum. Bakiyenin birilerinin evlerinde arabasında kolundaki saatlerinde yazlıklarında, birilerinin cebinde olduğunu biliyorum ben. Adı geçen herkesle ortak paydamız paradan para kazanmaktı. Bu işlemlerden komisyonda almıyordum. 2020 yılında Galatasaray camiasında saygın biri 300 bin dolar para vermişti. Sonrasında o dönemde kulüpten ayrıldı. O kişi kendisi elden parasını teslim etti, o parayı değerlendiriyordum. Bana verdiği paradan çok çok fazla istemeye başlayınca hayır diyemedim. İstediği zaman 50-100 bin gibi ona geri gönderiyordum" dedi. Mahkeme başkanının 300 bin dolar veren kişinin kim olduğunu sorması üzerine Erzan, Fatih Terim cevabını verdi.
"Kazandırırken Seçil'dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum"
Seçil Erzan, "Fon adı altında kimseden para almadım. Bana herkes çok para kazanmak için ikna olmuş şekilde geldi. Fon adı altında para aldığım kişiler oldu. Emre Belözoğlu bana Volkan Bahçekapılı'nın referansı ile geldi" dedi. Volkan Bahçekapılı'nın avukatı, Bahçekapılı'nın kendisine nasıl ulaştığını sordu. Erzan, "Volkan Bahçekapılı'nın ailesi beni tanır, çok severdi. Oradan bildiği için geldi" dedi. Bunun üzerine Bahçekapılı'nın avukatı tekrar, "Ailesinden kim?" diye sordu. Bunun üzerine Seçil Erzan, "Fatih Terim" şeklinde konuştu. Savunmasının sonunda Erzan, "Kazandırırken Seçil'dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum" ifadelerini kullandı. Duruşma diğer sanıkların savunmasıyla devam ediyor.
2011-2012 yıllarında borsada aldığı kâğıtlarla battığını söyleyen Erzan, güvendiği isimlerden yatırım vaadinde bulunarak para almış ve zararını kapamaya başlamış
(Seçil Erzan'ın, savcılık tarafından alınan ilk ifadesi)
"Ben yakın zamana kadar Levent Denizbank Şube Müdürü olarak çalışmaktaydım ancak hali hazırda işten el çektirildim. Şöyle ki yaklaşık 10 sene Çorlu'da yine şube müdürü olarak çalıştıktan sonra 2010 yılında Denizbank Bahçeşehir Şube Müdürlüğü'ne atandım. O dönemden hiçbir sıkıntım yoktu. 2011 yılında teyzemin oğlunun yatırım söylemleri üzerine Hatek isminde spekülatif bir kâğıt alıp borsaya girdim. Aldığım bu kâğıt 3 günde battı ve 1.000.000 TL zarar ettim. Ben her fırsatta bu zararı nasıl karşılarım diye düşünmeye başladım. 15 ay sonra Florya Denizbank Şubesine Şube Müdürü olarak atandım. Bu benim için büyük mutluluk vericiydi. Her şey yolundaydı. İşimi de çok seviyordum. Fakat önceki zararımı kapatmak adına tekrar hisse senedi satın aldım. Aldığım bu kâğıt da batınca zararım iyice büyüdü. O zamandan bu zamana kadar tanıdığım, güvendiğim insanlardan yatırım vaadinde bulunarak para aldım. Geriye dönük oluşan zararları kapatmaya başladım fakat şöyle ki 2023 yılında olaylar ters gitti. Daha doğrusu 2021 yılından sonra iyice çıkmaza girdim.
"Parayı hesabınızdan çekin ve banka dışında bana teslim edin" diyerek Bülent Bey'i kandırdım
Bana sormuş olduğunuz Bülent Çeviker Florya şubesinden uzun yıllardır tanıdığım, sevdiğim bir kişiydi. Benim borcum git gide yükseldiği için çıkış yolu olarak Bülent Çeviker'den para almayı düşündüm. Şöyle ki kendisine bir fona gireceğimi ancak küçük meblağlar ile bunun mümkün olmadığını, çok büyük müşterilerden topladığım parayı bir araya getirip bu fonu satın alabileceğimi söyledim. İlk başta 3.000.000 Doları istedim fakat Bülent bey bana 2.118.000 Amerikan doları verebileceğini söyledi. Ben tam olarak yatırım vaadinde bulundum. Bülent Bey'de kabul etti. Daha doğrusu ben "bizim çok büyük özel müşterilerimize yaptığımız işlemler var. Bunları banka içerisinde yapmıyorum. Bankanın ayrı özel bir bölümü olup sadece çok zengin müşteriler ile yaptığımız işlemlerdir. Bu sebeple parayı hesabınızdan çekin ve banka dışında bana teslim edin." diyerek Bülent Bey'i kandırdım. Bu görüşme hatırladığım kadarıyla 2023 yılının Şubat sonunda gerçekleşti. Daha sonra Bülent Bey hesabındaki 2.118.000Amerikan dolarını çekmiş ve eşi İnci Çeviker ve oğlu aracılığı ile yine bana güvenen Ali Yörük isimli konuyla hiç ilgisiz biri ile parayı teslim aldırdım.
"Parayı alır almaz 5 dakika dahi beklemeden daha önce ödeme bekleyenlere ödeme yaptım"
Ben bu parayı alır almaz 5 dakika dahi beklemeden daha önce ödeme bekleyen bana güvenip daha önce para veren kişilere ödeme yaptım. Kime ne kadar ödeme yaptığıma ilişkin liste elimde mevcut ancak kime ne kadar ödeme yaptığımı hatırlamıyorum.
"Belgeleri banka ile tamamen alakasız bir şekilde kendim hazırladım"
Bana göstermiş olduğunuz belgelerden -13/02/2023 tarihli üzerinde Denizbank A.Ş Levent Büyükdere Şubesi Seçil Erzan kaşesi basılı imzalı 2.195.000 Amerikan Doları yazılı olan, Bülent Çeviker isimli müşteri hesabından fon satışı yapıldığını içerir yine Denizbank A.Ş Levent Büyükdere Şubesi Seçil Erzan kaşesi basılı imzalı, 31/03/2023 tarihli 3.000.000 Amerikan Doları havale işlemi yapıldığına ilişkin üzerinde imza bulunan bu belgeleri ben hazırladım, üzerindeki kaşeleri ben bastım ve ben imzaladım. Bana inanmaları için bir belge istiyorlardı ben de bu belgeleri banka ile tamamen alakasız bir şekilde kendim hazırladım, kaşeledim, imzalayarak teslim ettim.
"Volkan Bahçekapılı'yı Fatih Terim'in damadı olması aracılığıyla tanırım"
Volkan Bahçekapılı'yı evet tanırım. Kendisi Buse Terim'in eşidir. Kendisini Fatih Terim'in damadı olması aracılığı ile tanırım. Çok bir samimiyetim yoktur. Bir gün Volkan Bahçekapılı'yı telefondan aradım, çok kısa süreliğine yüksek getirisi olan bir fon var, aman bu husus duyulmasın, Fatih Terim hocanın da fondan haberi var. Sen de girmek ister misin, dedim. Volkan Bahçekapılı da bana biliyorum, Buse'nin de var hatta, dedi.
Emre Belözoğlu, fona nasıl dahil oldu?
Bir sabah saat 7'de bana Volkan Bahçekapılı "bu fon hala duruyor mu, Emre Belezoğlu senden haber bekliyor" diye mesaj attı. Sonrasında ben Emre Belezoğlu'nu aradım. Konuyu çok kısaca anlattım. Hem Volkan Bahçekapılı hem de Emre Belezoğlu bana nakit para bulup Volkan Bahçekapılı'nın Levent'teki ofisinde teslim ettiler. Toplamda 2 gün boyunca ben önce 1.400.000 Dolar, sonra 1.492.000 dolar ve son olarak 400.000 dolar parayı 2023 senesi Mart ayı içerisinde elden teslim aldım. Fakat bu zamana kadar Volkan Bahçekapılı'ya herhangi bir ödeme yapmadım. Yine aynı şekilde bana dosya kapsamında Denizbank Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından sunulan 10/04/2023 tarih ve 23ISG041 sayılı Denizbank Levent Büyükdere Caddesi Şubesi ön inceleme raporunun 10. Sayfasındaki belgeyi bizzat kendim hazırlayıp, imzalayıp teslim ettim. Aslında Volkan Bahçekapılı'dan aldığım parayı Emre Belezoğlu ile beraber teslim etmişlerdir.
Fatih Terim'in kızı Buse Terim'den aldığı parayı ödememiş
Buse Terim'den de 150-200.000 dolar aldım ancak ondan da aldığım parayı ödeyemedim. Yine Buse Terim'in ofisinin olduğu Levent'ten ofisinden elden teslim aldım ancak onlara herhangi bir belge vermedim. Bana sormuş olduğunuz 10/04/2023 tarih ve 23ISG041 sayılı Denizbank Levent Büyükdere Caddesi Şubesi ön inceleme raporunun 13. Sayfasında yer alan Emrah Türkekula isimli şahsa Volkan Bahçekapılı tarafından 17.000.000 TL yapılan işlem tamamen gerçek bir işlemdir. Benimle bir ilgisi yoktur.
Çevresinden topladığı paraları nasıl aldı?
Evrim Pınar Güzel benim yakın arkadaşımdır. Dermatologtur. Yukarıda anlattığım şekilde Burhan Taşpolat'tan hatırladığım kadarıyla 200.000 dolar aldım. Evrim Pınar'dan da hatırladığım kadarıyla 400-500.000 dolar para almıştım. Aynı şekilde onları da daha fazla para vereceğim vaadiyle kandırmıştım. Şu anda bu durumu anlatırken çok utanıyorum. Burhan Amca'yı çok severdim. Onları kandırdığım için çok pişmanım. Amacım başkasından alıp önceki borcumu ödeyip kurtulmaktı ama daha da bir çıkmaza girdim. Geçen hafta Cuma günü inanın intihar etmeyi düşündüm ama onu da beceremedim. Nuray Şengüler'i tanırım. Nuray Abla benim Florya Şubesinden eski müşterimdir. Toplamda yine fonda hisse senedi alıp satacağımı ve daha fazla para ödeyeceğimi vadederek ondan 12.000.000 TL'ye yakın para aldım ancak ödeyemedim. Kesinlikle Nuray Abla'nın parasını ödeyeceğim. Benim yüzümden çok mağdur oldu. İbrahim Kocabaldır isimli şahsı tanırım. Benim Bozcaada'daki babadan kalma evimin mimarıdır. Yine onu da fon vaadi ile ikna edip 140-150.000 dolar parayı elden aldım ancak bu zamana kadar ona da bir ödeme yapamadım. 10/04/2023 tarih ve 23ISG041 sayılı Denizbank Levent Büyükdere Caddesi Şubesi Ön inceleme raporunun 20. Sayfasında tarafıma göstermiş olduğunuz dökümanı bizzat ben hazırlayıp İbrahim Kocabaldır'a verdim. Bu dökümanın şube ile bir alakası yoktur. Nazlıcan isimli şahıs benim uzun yıllardır dostumdur. Ben onu kandırdım. Toplamda 600.000 dolar para aldım. Daha doğrusu zaman zaman aldığım paraları da geri ödedim ancak şu anda halihazırda borcum bulunmaktadır. Nazlıcan bana bu parayı yakın çevresinden bulup getirmiştir. Çok pişmanım. Nurettin Gözaçan ve Uğur Gözaçan isimli şahısları tanırım. Baba-oğul olmaktadırlar. Her ikisi de benim Bahçeşehir Şube'sinden müşterimdir. Onlara da para alıp daha fazla vereceğim vaadinde bulundum. Her ne kadar ön raporda tüm şahıslar ile ilgili bir takım bedeller yazılmış ise de bazılarına geri ödemeyi elden yaptım. Bana sormuş olduğunuz kişilere ne kadar ödeme yaptığımı daha sonra dosyanıza sunacağım.
Nurettin ve Uğur Gözaçan'lara 200-250.000 dolar borcum bulunmaktadır. Melis Öztürk Şenel isimli şahıs bir yakınımın arkadaşıdır. 2022 yılında bir gün o kadar çok paraya sıkışmıştım ki kendisinden elden 80.000 dolar nakit para aldım. Ertesi gün benden 160.000 dolar olarak geri aldı. Aslında ilişkimiz burada bitmişti fakat sonrasında ben yine sıkıştığım için yaklaşık bir ay sonra 160.000 doları tekrar teslim aldım fakat bu zamana kadar ödeyemedim.
"Arda Turan evini satıp bana para getirdi"
Arda Turan'ı Florya Şube müdürü olduğum dönemde Galatasaray Spor Kulübü ile birlikte çalışıyorduk. Bütün futbolcuları da müşterimiz olsun ya da olmasın hepsini tanırdım. Bir gün Arda Turan'ı aradım ve şubeye davet ettim. Kendisine " bir fon var, 5 koyup 10 alıyorsun ancak acil para gerekli" şeklinde sözler sarf ettim. Arda Turan bana çok yardımcı oldu. Yurt dışından para getirdi. Evini satıp bana para getirdi. Hatırladığım kadarıyla 6.000.000 TL para almıştım. Ancak bu zamana kadar ödeme yaptım. Ana parayı kesinlikle Arda Turan'a geri ödedim. Sadece vadettiğim fazladan parayı ödeyemedim.
"Hep varlık içerisinde büyüdüm"
Ben annemin babamın tek evladıydım. Hep varlık içerisinde büyüdüm. 2010 yılında almış olduğum bir hisse senedi sebebiyle düştüğüm borç batağından kurtulmak için çok hatalar ettim. Ancak kendilerinden para aldığım çoğu insan ana parayı ödememe rağmen fazladan vadettiğim parayı alamadıklarından dolayı beni daha da sıkıştırdılar. Çok pişmanım, insanları kandırdığım için çok üzgünüm. İnsanlardan para alıp sanki geri çok büyük bedeller ile ödeyeceğimi vadederek onları kandırdım ancak kendimi kandırdım. Ayrıca bu olaylar sebebiyle benden zorla senet alan şahıslar bulunmaktadır. Ancak şu anda isimlerini bildirmek istemiyorum. Fakat çok para alıp ödediğim insanlarda bulunmaktadır. Çok zengin ettiğim insanlar da olmuştur. Fakat bu aşamada kendi mesleğime, kendime çok zarar verdim. Ben halihazırda koruma talebinde bulunmuyorum. Diyeceklerim bundan ibarettir"
"Evimin önünde 4-5 tane adamın beklediğini gördüm"
(Seçil Erzan'ın savcılığa verdiği ikinci ifadesi)
"11/04/2023 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığında vermiş olduğum ifademi aynen tekrar ederim fakat bu ifadeye eklemek istediğim hususlar bulunmaktadır. Bunları teker teker açıklayacağım. Öncelikle evimde çıkan not kâğıtları benim tarafımdan tutulmuştur. Bu not kâğıtlarını yazan meblağlar doğrudur ancak detaylarını sormanız halinde teker teker açıklarım. Fakat şu hususları da belirtmek isterim ki bu not kâğıtlarından bizzat benim yazdıklarım doğrudur. 8 Nisan Cumartesi günü Denizbank Avrupa-1 Bölge Müdürü Sermin Hanım Çorlu'daki evime beni görmeye geldi. Daha öncesinde beni telefonla arayıp halimi hatrımı sormuştu. Bana burada kalmayabilirsin, otelde ya da istersen benim evimde de kalabilirsin dedi. Yanında koruma gibi birileri vardı. Daha doğrusu evimin önünde 4-5 tane adamın beklediğini gördüm. Geldikleri araçlar bankanın araçlarıydı. 8 Nisan günü Çorlu'daki evimde Sermin hanım benimle görüştükten sonra gitti. Bir sonraki gün 9 Nisan'da beni korumalar eşliğinde Zincirlikuyu'daki Denizbank Genel Müdürlüğü'ne götürdüler.
"Koluma serumlar takılarak bana bu işi banka dışında yaptın diye söylettirdiler"
Koluma serumlar takılarak bana bu işi banka dışında yaptın diye söylettirdiler. Tam olarak Sermin Tekin, Ali Murat Dizdar, Cenk İzgi (Teftiş Kurulu Bölüm Müdürü), Tanju Kaya (İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı) vardı. Bu şahsılar 8 Nisan Cumartesi günü sabahtan akşama kadar benim yanımdaydılar. Bu şahıslar bana sürekli " olayda zimmet yok, evet senin bankacılık hayatın biter belki ama hayatına bir şekilde devam edersin, bu olay zimmet değil" şeklinde sözler söyleyip bana baskı kurdular. Hatta bana o kadar iyi davranıyorlardı ki tam olarak durumun ne olduğunu dahi anlayamamıştım.
"Hakan Ateş bankaya geldi, 'Sen bizi koru biz de seni koruruz' dedi
9 Nisan Pazar günü akşam saatlerinde bu sefer Hakan Ateş bankaya geldi. Bulunduğumuz toplantı salonuna girerek "kızım biz zaten insanların parasını vereceğiz ama ortada bir enkaz var, kimden ne aldıysan söyle zaten bu bir zimmet değil, zimmet olsa sen yıllarca içeride çürürdün, bu sebeple de kendin banka dışında ne aldıysan onları söyle, sen bizi koru biz de seni koruruz, Seçil'e hemen bir avukat tutalım, avukatını ben tutacağım, Sağlık Sigortanı iptal etmeyelim, annenin hastalığı ile de ilgileceğim" dedi. Zaten orada bulunan herkes aynı sözleri söyleyip olayın zimmet olmadığını bana söylediler. Sonra aynı gün benim İstanbul Göktürk'teki ikametime beni yolladılar. O sırada Sermin Tekin de benimle birlikte geldi.
"Bir liste oluşturduk, kimin ne kadar para verip ne kadarını geri aldığını yazdım"
Sermin Tekin bana evde detaylı arama yap, beni seni 3-4 saatte olsa beklerim. Bütün notlarını, kâğıtlarını bana getir dedi. Ben de evde her yeri arayıp evde ajandamı ve notlarımı bulup Sermin Hanım'a verdim. Sonra tekrar akabinde aynı gün beni Çorlu'ya korumalar eşliğinde tekrar gönderdiler. Korumalar beni her yerde takip ediyordu. O sırada arkamda Güvenlik Bölüm müdürü dahil isimlerini tam olarak hatırlayamadığım 3 kişi vardı. 10 Nisan Pazartesi günü ben tekrar korumalar eşliğinde tekrar beni Zincirlikuyu'daki Genel Müdürlüğe getirdiler. Hem 9 Nisan Pazar günü hem de 10 Nisan Pazartesi günü Denizbank'ta benimle birlikte Sermin Tekin, Ali Murat Dizdar, Cenk İzgi (Teftiş Kurulu Bölüm Müdürü), Tanju Kaya (İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı) bir liste oluşturduk. Bu listede kimin ne kadar para verip ne kadarını geri aldığını yazdım. O esnada yanımda bulunan şahıslar zaten sürekli birileriyle iletişim halinde olup benimle konuşup durumu başkalarına aktarıyorlardı.
"Zorla benden ses kaydı oluşturmamı istedi"
Ayrıca özellikle şunu belirtmek isterim ki 8 Nisan Cumartesi günü Sermin tekin Çorlu'daki evime yanıma geldiğinde zorla benden ses kaydı oluşturmamı istedi. Bana şahsi telefonunu konuşma sırasında açarak sesimi kaydetti. Benden o esnada "Seçilcim ben senin uzun zamandır böyle sorunlar yaşadığını biliyordum. Keşke daha önce söyleseydin. Sen bize yardımcı ol ki biz de sana yardımcı olalım. Bankada para almadığını, senin yaptığın eylemlerin bankada olmadığını söylemen gerek. Bu adamlar nasıl olur da hala bankadan para istiyorlar." şeklinde sözler söyledi. "eğer sen sadece banka dışında bu eylemleri yaptığını söylersen bu güveni kötüye kullanma şeklinde olur, bankada olduğunu söylersen zimmet olur, ömrün çürür" dedi.
"Ali Murat Dizdar 'Olay kesinlikle zimmet değil, sen bu olayları banka dışında yaptın' dedi"
Aynı gün bankada Ali Murat Dizdar da bana "olay kesinlikle zimmet değil, sen bu olayları banka dışında yaptın, sana en iyi avukatı tutuyoruz, sana iki tavsiyem var, bir avukatın sözünden asla çıkmayacaksın, o ne derse onu yapacaksın, iki tutuklanmayacaksın fakat olur da tutuklanırsan itirazını biz yapacağız" dedi. Hatta Ali Murat bana bunları unutmamam için bir kağıda bana yazdırdı. Bu olay güveni kötüye kullanma olursa cezası küçük ama zimmet olursa cezası büyür. Bu ses kaydını bana karşı ellerinde sakladıklarını düşünüyorum. Bu ses kaydı alındığı sırada benim evimde Nilgün Arabacı, Gül Sanal Bayırova, akrabamız olan Sermin Eligül de yanımızda bulunuyordu. Bu olaya tanıklardır.
"Alacak ile vereceği eşitleyip borcu minimuma indirmek istediler"
Tabloları ben yapmadım. Şöyle ki ben kimden ne kadar para aldıysam bunu kâğıtlara not almıştım. 9 Nisan Cumartesi günü yukarıda isimlerini saydığım şahıslar beni alıp bankaya götürdüklerinde benim not kâğıtlarımı da aldıklarını yine yukarıda söylemiştim. Bu kâğıtları alıp sonrasında bu tabloları Sermin Tekin, Ali Murat Dizdar, Cenk İzgi (Teftiş Kurulu Bölüm Müdürü), Tanju Kaya (İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı) isimli şahıslar oluşturmuştur. Sonrasında da bana verdiler. Bende bunları alıp evime götürmüştüm. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 10 Nisan Pazartesi günü Çorlu'daki ikametim arandığında bankanın oluşturduğu bu tablolar ikametimde eve geçirilmiştir. Yani bu tablolar aslında banka tarafından oluşturulmuş tablolardır. Bu tabloda aslında banka tam olarak şunu yapmak istiyordu; alacak ile vereceği eşitleyip borcu minimuma indirmek istediler.
"Ali Yörük zaman zaman benim fon vadettiğim insanlardan alacağım parayı teslim alan kişidir"
Ali Yörük'ten fon adı altında herhangi bir para almadım. Bana zaman zaman para getirir fakat bu getirdiği paraları faiziyle birlikte geri alırdı. Hatta Ali Yörük başka tefecilerden de para bulup bana getirirdi. Sonrasında bu parayı faiziyle geri alırdı. Ali Yörük benden boş senet alıp imzamı da almıştır. Hatta hali hazırda bana 14 Nisan'da İstanbul 19. İcra Mahkemesinde 5.708.000 TL'lik başlattığı takip ile ilgili kendisi hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Ali Yörük bana verdiği her parayı katbekat fazlasıyla, faiziyle geri almıştır. Benim tuttuğum not kâğıtlarında yer alan ibareler doğrudur. Ayrıca Ali Yörük istediği paraları vermezsem borcumun daha da artacağını ve bu durumun beni daha da sıkıntıya sokacağını söyledi. Ayrıca benden Ali Yörük daha önce zorla ipotekte aldı. Bunları daha sonra suç duyurumca belirteceğim. Ayrıca Ali Yörük zaman zaman benim fon vadettiğim insanlardan alacağım parayı teslim alan kişidir.
"Yörük paraları teslim alıp, kafasına göre belirlediği bedeli kendisi için alırdı"
Ali Yörük bu paraları teslim alıp içinden kafasına göre belirlediği bedeli kendisi için alırdı. Sonra da bana bu parayı tefeciye vereceğim şeklinde sözler söylerdi. Örneğin Bülent Çeviker'den teslim aldığımız 2.200.000 USD parayı Ali Yörük Florya'da elden 2 çanta şeklinde teslim almıştır. Sonrasında içinden 400.000 USD parayı kendisine aldı kalanını bana getirip verdi. Atilla Yörük Ali Yörük'ün öz kardeşidir. Atilla Yörük'ten bu zamana kadar hiç para almadım. Zaten kendisinin bu olayla alakası yoktur. Her işi Ali Yörük yapmaktadır. Atilla Yörük Ali Yörük'e adeta şoförlüğünü yapmaktadır. Bu zamana kadar Ali Yörük'e çok fazla para verdim. Özellikle Ali Yörük'e 2021-2022 yıllarında çok fazla para ödemesi yaptım.
"Arda Turan bana en insanca davranan kişilerdendir; 13.900.000 dolar parayı parça parça olarak teslim etti"
Arda Turan benim son dönemde fon alacağım şeklinde ikna ettiğim kişilerdendir. Kendisi bana bu süreçte en insanca davranan kişilerdendir. Arda Turan toplamda bana 13.900.000 USD parayı parça parça olacak şekilde teslim etmiştir. Ben kendisine 6.400.000 USD parayı geri ödedim ancak geri kalan parayı ödemedim. Arda Turan'dan aldığım bu paraların bir kısmını dışarıda bir kısmını da bankada elden teslim aldım. Odamın içerisinde kamera bulunmamaktadır fakat merdivenlerden çıkınca benim odamı gören kamera mevcuttur. Bana para teslim etmeye gelen kişiler elinde çanta ile gelirler, parayı teslim ettikten sonra boş çanta ile giderler.
"Atilla Baltaş, müştekilerden topladığım paralarla beni yurt dışına kaçırmak istedi"
Atilla Baltaş benden verdiği paraları katbekat faizle almıştır. Ben Atilla Baltaş'ın bana verdiği paranın çok üzerinde 1.000.000 USD parayı kendisine ödedim. Ayrıca Atilla Baltaş'tan kesinlikle fon adı altında para almadım. Tam olarak Atilla Baltaş'tan faiziyle para satın aldım. Çünkü fon adı altında ikna ettiğim insanlara para ödemek zorundaydım. Fakat Atilla Baltaş bana verdiği parayı %50 faiziyle geri almıştır. Kesinlikle beni mağdur etmiştir. Ayrıca son günlerde zorla benden Bankada bana baskı kurarak evrak yazmamı istedi. Benden bankada birtakım borçlu olduğuma ilişkin senetler aldı. Atilla Baltaş'a verdiğim belgelerin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır. Şırnak Cizre'ye Mart ayı içerisinde beni kaçırmak için uçak bileti almıştı. Daha doğrusu bana zorla Şırnak Cizre'ye telefonla uçak bileti aldırmıştır. Ben o sırada müştekilerden para da toplamıştım. Atilla Baltaş o paralar ile beni yurt dışına kaçırmak istemişti.
"Ayhan Akman'dan yüklü miktarda alacağım var"
Ayhan Akman verdiğinden fazlasını almıştır. Şöyle ki aynı Atilla Baltaş gibi Ayhan Akman'a da fon vaadinde bulunmadım. Kendisinden faizle para satın aldım ancak kendisi çok daha fazla faizle verdiği parayı geri aldı. Kesinlikle Ayhan Akman'a hiçbir borcum bulunmamaktadır. Aksine kendisinden yüklü miktarda alacağım vardı. Barış Tari isimli şahıstan aldığım tüm parayı geri ödedim ancak zamanında ona verdiğim belgeler onda kaldır. Halihazırda ona ödemiş olduğum para ilişkin senetleri icraya koyarak beni mağdur etmek istemektedir. Barış Tari ile Ayhan Akman vasıtası ile tanışmıştım. Kendisine fon vaadinde bulunmadım. Para satın aldım, aldığımı da geri ödedim.
"Bu belgeler, parayı ödeyemediğim dedikodusu duyulunca 2023'ün ilk aylarında benden alınmış, gerçeği yansıtmayan belgelerdir"
Özellikle şunu belirtmek isterim ki biraz sonra Semih Kaya, Merve Yılmaz, Tanın Yılmaz, Fırat Özdemir hakkında detaylı bilgi vereceğim. Bu şahıslar benden belge aldılar. Sonra bu aldıkları belgeler benim çevremde duyulunca akabinde Atilla Baltaş, Ayhan Akman, Barış Tari de benden sürekli baskıyla borçlu olduğuma ilişkin belgeler aldılar. Atilla Baltaş, Ayhan Akman, Barış Tari'nin sunduğu belgeler gerçeği yansıtmamaktadır. Bu belgeler bu şahıslar para verirken oluşturulmamıştır. Bu belgeler benim parayı ödeyemediğim dedikodusu duyulunca 2023 yılının ilk aylarında benden alınmış, gerçeği yansıtmayan belgelerdir.
Buse Terim ve Terim Arıcan ile olan ilişkisi
Burhan amca fon adı altında ikna ettiğim şahıslardandır. Ondan aldığım parayı ilk başta küçük bir ödeme yaparak fon getirisi diye vermiştim. Sonrasında hiçbir ödeme yapmadım hali hazırda tam olarak Burhan Taşpolat'a 250.000 USD borcum bulunmaktadır. Getirdiği parayı banka içerisinde teslim aldım. Bana kendisi çanta ile getirip odamda teslim etmiştir. Sonrasında da boş çanta ile gitmiştir. Buse Terim ile bu zamana kadar para konusunda hiç görüşmedik. Kendisi ile kuzeni Terim Arıcan üzerinden iletişim kurdum. Buse Terim'den tam olarak ne kadar para aldığımı hatırlamıyorum ancak 200.000 USD civarı para aldığımı hatırlıyorum. Sonrasında kuzeni Terim Arıcan'da bana 50.000 USD daha para vermiştir. Bu parayı geri ödeyemedim. Bütün paraları bana Terim Arıcan teslim etti. Terim Arıcan bana bu paraları bankada odamda bizzat teslim etti.
"Semih Kaya ve Fırat Özdemir, ikametime gelerek 'Seni yaşatmayız' şeklinde sözler söyledi"
Bülent Çeviker'den 2.200.000 USD para aldım ancak bu zamana kadar herhangi bir ödeme yapmadım. Bülent Çeviker'den para aldığım esnada çok büyük tehdit altındaydım. Şöyle ki, Semih Kaya, Fırat Özdemir bana sürekli "senin sonun iyi değil, neden kaçmıyorsun, rezil olursun, sen kötü kalplisin, Hakan Ateş'e çıkarız, seni işten attırırım, sen annenin yüzüne nasıl bakıyorsun, annen bu saatten sonra yaşamaz, seni Türkiye'de yaşatmazlar, benim çok tanıdığım var, MİT başkanını tanıyorum, Türkiye'de herkesi tanıyorum." diyerek beni sürekli tehdit ettiler. Hatta Göktürk'teki evime Şubat ve Mart ayında Semih Kaya ve Fırat Özdemir sürekli farklı farklı zamanlarda gelerek ikametimde "sen burda yaşayamazsın, biz her şeyi yaparız, seni yaşatmayız." şeklinde sözler söylediler. Özellikle Fırat Özdemir beni tehdit etti. Ama tabi Semih Kaya'da her geldiğinde beni tehdit etmeye devam ediyordu. Fırat Özdemir "Türkiyedeki bütün usulsüzlükler benden sorulur, basın öğrenirse rezil olursun, ben ailemden başka kimseyi sevmem" Fırat Özdemir Semih Kaya'nın menajeridir.
"Semih Kaya'dan yakamı kurtaramadım; ona ödediğim fazla parayı Arda Turan ve Emre Belözoğlu'ndan aldım"
Semih Kaya'dan ilk olarak fon vaadiyl