Soyut iddialarla ‘terör örgütü’ suçlaması yöneltildi. Bu kararla iktidarın istediği doğrultuda karar vermeyen hakim ve savcılara cadı avının önü açıldı. Kürsüde görev yapan 7 bin civarında yargı mensubu artık tehdit altında çalışacak.
Zaman'ın haberine göre, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 3. Dairesi, Ankara Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’nun ihbarları üzerine bazı hâkim ve savcılarla ilgili soruşturma başlattı. İhbarı yapan Büro, hazırladığı skandal iddianameler ve hukuksuz operasyonlarla gündeme gelmişti. HSYK Başkanı ve Adalet Bakanı Kenan İpek’in, kurumun resmi sitesinden yaptığı açıklamada, sözde ‘paralel devlet yapılanması terör örgütü’ kapsamında bazı isimler hakkında inceleme izni verildiğini belirtti. Böylece, iktidarın istediği doğrultuda karar vermeyen hâkim ve savcılara yönelik cadı avının önü açıldı.
Anayasa gereği tarafsız olması gereken seçim dönemi Adalet Bakanı Kenan İpek’in, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturması sürecinde yargıda ‘paralel’ kılıfı altında yürütülen tasfiye operasyonunu yönlendiren isim olduğu ileri sürülüyordu. Parti yargısı yapılanması yolunda tasfiye, tayin ve görevden alma operasyonları sürüyordu. Şimdi Kenan İpek imzalı açıklamayla, çok sayıda yargı mensubuna iktidar kontrolündeki HSYK tarafından yargı sürecinin yolu açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’nun 24 Mart ve 7 Nisan ihbarları üzerine bazı hâkim ve savcılar hakkında inceleme izni verildi.
Yargı içinde, organizasyonu ve hiyerarşik yapısı bulunan, devlet yargısına alternatif sözde “paralel devlet yapılanması terör örgütü” iddiasıyla başlatılan soruşturmada soyut iddialar yer aldı. HSYK tarafından yapılan yazılı açıklamada, sözde örgütün kendinden olmayan veya kullanamadığı ya da farklı düşünen kişileri yargı kararlarıyla operasyonların hedefi hâline getirdiği iddia edildi. Emniyet ve yargı üzerinden toplanan istihbarata göre örgütün üst düzey yöneticilerinin verdiği kararları icra eden, birçok kişiyi yargı eliyle mağdur eden, abartılı, ayrıntıya boğulmuş, gerçeklerin gizlendiği, kasıtlı, taraflı ve delilsiz davalar açan, topluma yönelik algıyı yöneten paralel bir yargı gücü oluşturdukları iddiasıyla yapılan ihbar üzerine inceleme izni verildiği savunuldu.
Açıklamadaki soyut ifadelere bakıldığında, bugüne kadar açılan bütün davalar ile yapılan bütün işlemler bizzat HSYK tarafından şaibe altına alındı. Hâkim ve savcılar hedef yapıldı. Anayasa’ya göre, Kurul’un hâkim ve savcıların hazırladığı iddianameleri ve yürüttüğü soruşturmaları denetleme yetkisi bulunmuyor. Dava dosyalarını inceleme yetkisi Anayasa’ya göre Danıştay ve Yargıtay’a verilmiş durumda. Kurul ancak, hâkim ve savcıların bir suç işlemesi durumunda devreye girebiliyor. İdari bir kurul olan HSYK’nın soruşturmaların içeriğini incelemesinin önü açıldı. Kurul’un böylece bütün soruşturmaları adeta ikinci bir Yargıtay ve Danıştay gibi incelemesine imkân tanındı.
Bu durum iktidarın talimatıyla hareket etmeyen bütün yargı mensuplarının sindirilmesine ve tasfiye edilmesine yol açacak. HSYK’ya hâkim ve savcılarla ilgili 17 bin şikâyet bulunuyor. Birçok isimsiz ve imzasız şikâyetler, hâkim ve savcıların üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırılacak. HSYK’nın ve dolayısıyla iktidarın istediği doğrultuda karar vermeyen hâkim-savcılar hakkında anında inceleme, soruşturma ve dava açılabilecek. Kürsüde 11 bin civarında hâkim ve savcının görev yaptığı göz önüne alındığında yaklaşık 7 bin hâkim ve savcı sürekli tehdit altında iş ve işlem yapacak.ZAMAN