"Hemşire odaya girdiğinde hastanın ölüm katılığı gelişmişti."
Telefonda bu cümleyi kuran, Konya Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görevli bir hemşire. Sesinde çaresizlik, isyan, yorgunluk… "Vicdan azabı duyuyorum" diyor.
Tablo karamsar: Sadece Covidli hastaların tedavi gördüğü 1.131 yatak kapasiteli hastanede tüm yatakların dolu olduğunu anlatıyor. Yoğun bakımda yer olmadığı için solunum sıkıntısı çeken, oksijen ihtiyacı olan hastalar bile servislerde yatıyor.
Şartlar aynı değil; yoğun bakımda hastanın yaşam bulguları monitörden takip ediliyor, serviste monitör yok. Yoğun bakımda iki hastaya bir hemşire düşerken serviste genelde bir, bazen iki hemşire 20 hastadan sorumlu. Yani 5 veya 10 kat daha fazla hastaya bakıyor ama takip sistemi yok. Covid’li hastayla teması en aza indirmek zorunda.
Bu yüzden bir hemşire bir hastayı günde ancak 3-4 kez görebiliyor. Tedavide kullanılan ilaçların emboli (damarda tıkanıklık) veya kalp krizine yol açma riski var. Böyle bir durumda hemen müdahale edilmesi gerek.
Ancak monitör olmadığı için bunu görme imkânı yok. Hasta o anda çağrı düğmesine basabilirse hemşirenin haberi oluyor. Odaya girmek için tulum, maske, önlük giymek zorunda. Bunun için bir süre geçiyor elbette ama müdahale şansı yine de var.
Hasta düğmeye basamadıysa…
"Hemşire odaya girdiğinde bakıyor ki ölüm katılığı gelişmiş…"
"Görüntü nasıl çekilsin? Her yerde kamera var"
DW Türkçe'nin görüştüğü, ismini vermek istemeyen bir başka hemşire de, "Yorulmuş ve bitmiş durumdayız" diyor: "Çalıştığımız hastanede her gün kaç kişi eks oluyor (ölüyor), bilemiyoruz. Kaç sağlık çalışanı pozitif, onu da öğrenemiyoruz. Sanki sır. Sanki günah…"
Konya’daki hastanelerde yatakların dolu olduğuna dair bilgiler gelmesine rağmen görüntü olmamasını ise şöyle açıklıyor:
"Hastanenin her yerinde kamera sistemi var. Soyunma odası ve tuvalet haricinde her yer kamerayla izleniyor. Kim çekip de paylaşacak?"
Personelin bir kısmı şehir hastanesine gitti
Konya’da vakaların artması üzerine 5 Ağustos’ta şehir hastanesi devreye girmiş ve Eğitim Araştırma Hastanesi’nde yer alan 800 yataklı bir bina tamamen boşaltılarak covid’li hastalara ayrılmıştı. Konya İl Sağlık Müdürlüğü’nün verdiği bilgiye göre burada tedavi gören covid dışı 78 hasta, ambulanslarla şehir hastanesine nakledildi.
Boşaltılan binadaki tıbbi cihazlar da taşındı ve personelin bir kısmı şehir hastanesinde görev yapmaya başladı. Eğitim Araştırma Hastanesi’nde kalan personel sayısı azaldığı için iş yükünün arttığı bildiriliyor.
Telefon santrali henüz devreye girmedi
Pandemi nedeniyle erken açılan şehir hastanesinde de durum farklı değil. DW Türkçe’nin edindiği bilgilere göre hasta kabulü başladı ancak sedye yok, ilaç konulacak buzdolabı yok, telefon santrali bile tam olarak devreye girmiş değil. Dahili numaralar bağlanamadığı için personel birbirine cep telefonuyla ulaşmaya çalışıyor. 5 Ağustos’ta "Tam kapasiteyle hizmet sunmaya başladı" denilen hastanede, hastadan kan almak için kullanılan tüplerin gelmesi bile bir saati buluyor. Çünkü bu tür hizmetler taşeron firmalarca yürütülüyor. Personelin, önce firmaya ulaşıp hangi malzemeye ihtiyaç olduğunu söylemesi gerek. Firmadan gelen görevlinin getirdiği belgeyi imzaladıktan sonra malzemeyi teslim alabiliyor. Ve her işlem için devlete fatura kesiliyor.
Konya Şehir Hastanesi’nin henüz bir web sayfası yok. Sağlık Bakanlığı’nın resmi sayfasında ise 14 Ağustos’a kadar “yapımı devam eden hastaneler” arasında yer alıyor ve yüzde 56’sının tamamlandığı yazıyordu. 14 Ağustos’ta güncellenen sayfadaki bilgilere göre hastane toplam 413 bin 718 metrekare kapalı alana sahip.
İddiaları sormak için hastaneyi arayınca yaşananlar ise şöyle:
Telefon açılıp sesli yanıt sistemi devreye giriyor ve operatöre bağlanmak için beklemeniz isteniyor. 20 dakika bekledikten sonra görevliyle konuşma şansını yakalayıp başhekimle görüşme talebini iletince cevap: "Yönetim bilgileri şu anda sistemimize girmedi. Dahili numaraları görüntüleyemiyoruz. Güncelleme olmasını bekliyoruz. Özel olarak görüşmek istediğiniz biri olursa…"
Uzun çabaların ardından başhekimlik özel kalemine ulaşınca da durum değişmiyor:
"Santralimiz bile henüz tam olarak faaliyete geçmediği için…"
"Konya'da bir garabettir, gidiyor"
Eğitim Araştırma Hastanesi’nde covid’li hastaların öldüğü iddiası ve şehir hastanesindeki durumu sormak için aradığımız Konya İl Sağlık Müdürlüğü’nden de sorulara yanıt gelmiyor. Kurumun basın danışmanı Barış Şayır, günler sonra cep telefonuna ulaştığımızda "Pozitif çıktım, evde tedavi görüyorum" diyor.
Resmi yetkililerden bir sonuca ulaşamayınca İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş’a ulaşıyoruz. Yokuş, ildeki durumu yakından takip eden bir isim. Personel eksikliği nedeniyle ölümlerin olup olmadığı konusunda henüz bilgisi olmadığını, ancak diğer bilgilerin doğru olduğunu teyit ederek şunları söylüyor:
"Tabip odası başkanımızla görüştüm, hastanelerdeki dostlarımdan da bilgi aldım. Taşınma nedeniyle eksiklerin olduğu doğrudur. Benim gördüğüm şu; hem valilik hem belediye ciddi bir gayret içinde değil, denetim yapılmıyor. Geçenlerde bir bakan yardımcısı geldi, göstermelik sağı solu dolaştılar, o kadar. Konya’da bir garabettir, gidiyor. Belediye başkanı çıkmış duraklarda canlı yayın yapıyor! Sen önce maske dağıtıyor musun, insanların maskesiz sokağa çıkmasını engelliyor musun? Otobüslerde, lokantalarda zabıta tedbiriyle izliyor musun? Yok."
Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan verilerde ölü sayısının 20’nin altında olması nedeniyle halkın da rehavete kapıldığını söyleyen Yokuş, temaslı takibi ve izolasyon uygulamalarını da eleştiriyor:
"Aile bireyleri pozitif çıkmış adama ‘evine git’ deniyor. Mart başından beri mücadele ediyoruz, bayağı da bir tecrübe edindik. Pozitif çıkan hastalarımızın başkalarıyla temasını keserek gönderilmesi, orada da ciddi bir takibi lazım. Aracı yoksa nasıl gidecek? Otobüsler, tramvaylar tıklım tıklım. Bunca zaman geçti, hâlâ bunları başarabilmiş değiliz."
Sağlık çalışanları arasında istifaların ve emeklilik taleplerinin arttığını dile getiren Yokuş, "Başından beri cansiperane çalışıyorlar ama artık psikolojileri bozuk" diyerek şunları söylüyor:
"Ancak bu yöne bakan yok. Onların moral motivasyonunu yükseltecek adımlar atılması lazımken tam tersi oluyor. Maddi olarak da covid’den önceki durumdan daha berbat şu anda. Döner sermayeden pay vereceğim demek yerine başka bir ödüllendirme sistemi koyabilirler. Covid’le beraber başlayan bu zor süreçte, evinin geçimini düşünmemesi lazım."
Konya’daki vaka ve ölüm sayılarıyla ilgili kendisinin de bilgi alamadığını belirten Fahrettin Yokuş, "Muhalefet vekiliyiz. Bize de aynı basına yaptıkları sansürü uyguluyorlar. Doğru bilgi vermiyorlar" diyor.