Demirtaş, ''Hırsızlıkla ilgili iki yıldır memleket kaynıyor. Diyanet'in tek bir açıklaması yok. Cuma günleri bütün camilere hutbe gönderiyorsunuz, zorunlu olarak orada okuyacak imamlar. Cumhurbaşkanı veya başbakan'ın namaz kıldığı camide gidin hırsızlıkla ilgili bir hutbe okutun bakalım. Onların yüzüne bakarak İslamiyet'te hırsızlık nedir, cezası nedir? Onu bir okuyun bakayım'' dedi.
HDP İstanbul İl Teşkilatı'nın düzenlediği dayanışma yemeğine Selahattin Demirtaş eşi Başak Demirtaş ile birlikte katıldı. Yemeğe; HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, milletvekili adayları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. Programda partililere seslenen Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Pazar günü seçilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasında yaşanan 'yavru vatan' tartışmasına göndermede bulunarak, ''Yüksek bir oy oranıyla Kıbrıs halkının iradesini temsil eden Sayın Akıncı göreve başladığı gün maalesef ki bizimki ile tanıştı. Böyle bir talihsizliği oldu. Bizim Cumhurbaşkanı da öyle ne yapalım? Kıbrıs halkı ve Sayın Akıncı kusura bakmasınlar bizimki kendini padişah zannediyor. Biz alıştık şimdi onun padişah olarak etrafta afrayla tafrayla dolaşmasını fakat eminim ki bütün dünyada böylesi bir cumhurbaşkanı'nın heralde Türkiye halklarının, Türkiye'nin iradesini temsil etme konusunda bizi zora sokan ciddi bir kriz yarattığı bir gerçek'' dedi.
Hırsızlıkla ilgili Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tek bir açıklamasının olmadığını belirten Demirtaş, ''Hırsızlıkla ilgili iki yıldır memleket kaynıyor. Diyanet'in tek bir açıklaması yok. Cuma günleri bütün camilere hutbe gönderiyorsunuz, zorunlu olarak orada okuyacak imamlar. Cumhurbaşkanı ve ya Başbakan'ın namaz kıldığı camide gidin hırsızlıkla ilgili bir hutbe okutun bakalım. Onların yüzüne bakarak İslamiyet'te hırsızlık nedir, cezası nedir? Onu bir okuyun bakayım'' diye konuştu.
Türkiye'de eşit bir seçim kampanyasının olmadığını söyleyen Demirtaş, ''Türkiye'de demokratik bir şeçim yarışı yaşanmıyor. Bu bir gerçek. Eşit, adil bir seçim kampanyası sürdüremiyoruz. İktidar bütün imkanları, bütün olanakları devletin elindeki bütün gücü medya gücü, mali gücü, bürokrasi gücünü özellikle bize karşı muhalefete karşı fütursuzca eşit olmayan bir anlayışla kullanıyor. Sayın Başbakan, sayın Cumhurbaşkanı yaptığınız mitinglerin Başbakan ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla yurtiçi gezilerinde AKP'ye oy istediğiniz mitinglerin parasını kim veriyor? Bunu açıklamanız lazım. Devletin hazinesinden, bütçesinden harcıyorsanız ki öyle yapıyorsunuz bu suçtur. Bir Başbakan veya Cumhurbaşkanı olarak devletin uçağıyla, devletin personeliyle, valiliğin sizin için oluşturduğu miting organizasyonuyla bir siyasi parti seçim kampanyası yürütemezsiniz. Bu yaptığınız suçtur. Kanunları tanımıyoruz, suç bizi ilgilendirmez diyorsanız aynı zamanda haramdır. Bizim halkın paralarıdır. Zannetmeyin ki bu dünyada kurtulursunuz öbür dünyada yırtarsınız. Burada ve öbür tarafta ille de bunların hesabı sizden sorulacak. Biz kendi hakkımızı size helal etmiyoruz. HDP olarak hakkımız olan hazine yardımını size helal etmiyoruz'' ifadelerini kullandı.
Başbakan Ahmet Davutuğlu'nun kullandığı uslubu eleştiren Demirtaş şöyle konuştu: ''Başbakan'ın kullandığı dile, usluba bakın Allah aşkına. Hakaretten başka hiçbir şey yok. Bir projemizi, bir düşüncemizi eleştirseler saygı duyacağız. Milyonlarca insan televizyondan izlerken bir ülkenin başbakanı ve cumhurbaşkanı partinin yöneticilerine, genel başkanı'na hakaret edebilir mi? O partiye milyonlarca insan oy veriyor. Hedef gösteriyorlar. Ve her yerde parti binalarımız saldırıya uğruyor. Her yerde HDP'yi hedef gösterdikleri için seçim gerilimi yaratarak tansiyonu yükselterek buradan oy devşirmeye çalışıyorlar. Bizde ısrarla, inatla şunu söylemeye devam edeceğiz: Bu ülkenin tek bir evladı bile burnu, tırnağı kanamadan acısını yaşamadan seçim kampanyasını tamamlamak bizim boynumuzun borcudur.''