İran Ajanları ve Selam Tevhid Örgütü soruşturmasında şüpheliler hakkında dinleme kararı verdikleri gerekçesiyle HSYK 2. Dairesi'nce görevden alınan eski İstanbul Hakimi Nurullah Çınar, görevden uzaklaştırma kararının ve inceleme soruşturması açılmasının, dinleme kararlarının hukuka uygun olup olmaması ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, bu hukuksuzluğun tek dayanağının, yasal delil niteliği dahi bulunmayan istihbari bilgi notundan başka bir şey olmadığını belirtti. Hakim Çınar, "276 dinleme kararı verene soruşturma açtırmayan, 1 karar vereni açığa aldıran tek şey isimsiz ve imzasız fişleme belgesidir." dedi.
İstanbul eski Hakimi Nurullah Çınar, haklarında soruşturma açılmasına neden olan İran Ajanları ve Selam Tevhid Örgütü ile ilgili hakim ve savcıların fikirlerini paylaştığı ve gündeme ilişkin konuların dile getirildiği 'adalet.org' sitesinde açıklama yaptı. 10/03/2014'de soruşturma emri alan müfettiş dosyayı incelemesi sonucunda dosya kapsamında 'örgütsel bir oluşum veya hareket' tespit edemediğini anlatan Çınar, "26/05/2015'de Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazı yazarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/762 sayılı soruşturma dosyası kapsamında Selam Terör Örgütü kurdukları bahanesiyle içlerinde siyasiler, bakanlar, gazeteciler, iş adamları, sanatçılar ve bürokratlar ile sivil toplum yöneticilerinin de bulunduğu 7 bin kişiyi 2011 yılından beri dinledikleri iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında ekli listede isimleri bulunan kişilerin '63 kişinin' varsa bilgi, belgeler ile elde edilebilecek veri ve deliller itibariyle örgütsel bir oluşum içerisinde bulunup bulunmadıklarının bildirilmesini' istemiştir." ifadesini kullandı.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Turgut Aslan imzalı 30/05/2015 tarihli cevabi yazısına ekli isimsiz ve imzasız 'gizli' ibareli bilgi notuna ise Çınar, "Yürütülen kapsamlı çalışmalar sonucu, aşağıda isimleri yazılı, talimat kapsamında yer alan yargı mensuplarının PDY kapsamında örgütlü şekilde hareket ettiklerine ve örgütle bağlantılı olduklarına dair iz ve emareler görülmüştür." şeklinde cevap verildiğini anlattı. Savunma talep yazısında da bu yazı içeriği belirtilerek kendilerinden savunma talep edildiğini aktaran Çınar, "Bu suçlama ile ilgili somut isnatlar ve suçun unsurlarını da belirtecek şekilde hukuki nitelendirme yapılmamış, bu suçlamanın maddi dayanağı olan maddi olay ve bulgular gösterilmediği gibi içeriği hakkında da bilgi verilmemiştir." ifadelerini kullandı.
Çınar, Selam Tevhid Örgütü soruşturması üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma kararının ve inceleme soruşturması açılmasının, dinleme kararlarının hukuka uygun olup olmaması ile hiçbir ilgisi bulunmadığına dikkat çekti. Çınar, "Bu hukuksuzluğun tek dayanağı, yasal delil niteliği dahi bulunmayan istihbari bilgi notundan başka bir şey değildir. Selam Tevhid Örgütü soruşturması dosyasında 276 karar verene soruşturma açtırmayan, 1 karar vereni açığa aldıran tek şey isimsiz ve imzasız fişleme belgesidir." sözlerini kullandı.
"Sadece, 'iz ve emareler görülmüştür' şeklindeki soyut, mesnetsiz, delilsiz ve konjonktüre göre değişkenlik arz etmesi kuvvetle muhtemel bilgi notlarına dayanılarak hüküm tesis edilmesi doğru mudur?" diyen Çınar, şöyle dedi: "Çokça eleştirilen eski DGM ve CMK.250'ler dahil olmak üzere bilgi notuna dayanarak hüküm tesis edildiğine dair, ülkemizden ve diğer hukuk sistemlerinden bir tek örnek verilebilir mi? Bu tür bir belgenin disiplin soruşturmasında bile kullanılması mümkün değil iken, ceza kovuşturmasına esas alınmasının ne derece hukuksuz olduğu her türlü izahtan varestedir." CİHAN