Daha evvelki organizasyonlarda Türk Arnavut Kültüründe Ortak Yönler, Balkanlarda Türkçe, Avrupa’da Türkçe başlıklarıyla bilim adamlarını ağırlayan Tiran’da bu yıl önemli Türk münevveri Şemseddin Sami konuşuluyor.
Konferansın açılış konuşması Beder Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı ve Sempozyum Genel Sekreteri Dr. Adem Balaban tarafından yapıldı. “Milletleri birleştiren bazı insanlar vardır. Bunu kimi sanatıyla kimi ilmî araştırmalarıyla yapar. Şemsettin Sami de Türk ve Arnavut halklarının ortak değeridir.” sözleriyle izleyicileri karşılayan Balaban’ın ardından hoş geldin konuşmaları başladı. Konuşmasına bir kıssa ile başlayan üniversite rektörü Prof. Dr. Ferdinand Gjana, Şemseddin Sami’yi zekası ve güzelliğiyle anne ve baba arasında paylaşılamayan bir çocuğa benzetti: “Zeki, akıllı, uslu evlatların anne ve babaları tarafından paylaşılamaması, zekası bana çekmiş, güzelliği bana çekmiş demesi gibi bazı insanlar da iki milletin, devletin arasında kalmıştır. Ş. Sami o kadar güzel eserler vermiştir ki Türkler; ‘Bizim evladımızdır’, Arnavutlar; ‘Bizim evladımızdır.’ demekten kendilerini alamamışlardır. Bana kalırsa hayatta esas olan iki asır sonra bile üzerine konuşulacak, fikir yürütülecek, istifade edilecek eserler bırakacak bir hayat yaşamaktır.”
Albonoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ardian Marashi ise Şemseddin Sami’nin yazarlık mücadelesinden bahsetti: “11 yaşında hem yetim hem de öksüz kalan ve türlü zorluklarla mücadele eden Şemseddin Sami’nin ortaya koyduğu pek çok eser hâlâ aşılamamıştır. Her iki milletin de medarıiftiharı olan Şemseddin Sami’yle ömrümüz oldukça iftihar edeceğiz.”
Konferansların ilkinden beri destekçisi olarak Yağmur dergisi adına hoş geldin konuşmasını derginin yazı işleri müdürü Hasan Ahmet Gökçe yaptı. Gökçe nerede olursa olsun bu tür organizasyonları çok önemsediklerini ve dergi olarak farklı ülkelerde gerçekleşen bu tür organizasyonları desteklediklerini ifade etti: “Yağmur dergisi bundan evvel de gerek kendi sempozyumlarıyla gerekse farklı ülkelerde gerçekleşen konferans ve sempozyumlara verdiği destekle ilme karşı olan vazifesini yerine getirmeye çalıştı. Beder Üniversitesi tarafından gerçekleşen bu önemli organizasyona katkısını da bu açıdan ele almak gerekiyor. Bir edebiyat dergisi olarak Türk edebiyatına sadece matbu metinle değil hayatın içinde de katkıda bulunmak maksadıyla bugün burada bulunuyoruz.”
Prof. Dr. M. Nejat Sefercioğlu da Şemseddin Sami ile alakalı önemli anekdotlar paylaştı. Şemseddin Sami’nin Arnavut milliyetçiliğinin temellerini oluşturan kişi ve aynı zamanda Arnavut millî şiirinin kurucusu olarak kabul edildiğini söyleyen Sefercioğlu, Sami’nin tiyatro eserleri, roman ve çeviri eserlerine dikkat çekti. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen Şemseddin Sami’nin Türkçeye olan hâkimiyetinin önemli olduğunu söyleyen Nejat Sefercioğlu o dönemin şartlarında 34 yıllık bir yazı hayatına gazete yöneticiliğiyle beraber 55 eser ve yüzlerce makaleyi sığdırmasının şaşılacak bir iş olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Feri Duka ve Prof. Dr. Nuri Yüce de ilk günün konuşmacılarındandı.
Programın ilk gününün ilk oturumu Doç. Dr. Kemal Erol tarafından yönetildi. Bu oturumda Doç. Dr. Abdullah Harmancı, Yrd. Doç. Dr. Fatih Ordu, Dr. Julian Rantzsch ve Güley Yurt farklı açılardan Şemsettin Sami’nin edebiyat hayatına dair tebliğlerini sundular. 13 oturumdan oluşan ve iki gün sürecek olacak konferanslarda video Arnavutluk ve Türk akademisyenler haricinde farklı ülkelerden de konferanslar da dâhil olmak üzere 80 akademisyen Şemseddin Sami üzerine tebliğlerini sunacaklar.