Türkiye'deki darbe girişimi sonrası hedef haline gelen ve toplumsal bir lince maruz kalan Hizmet hareketinin faaliyetleri, bizzat devlet eliyle yurtdışında da kapatılmaya ve engellenmeye çalışıyor. Senegal'deki Türk Büyükelçisinin de bu yöndeki tavırları dikkat çekmiş ve yaptığı basın toplantısında üstün körü cevaplar vermeyi tercih etmişti. Gelen tepkilerden birisi de Türk dostu İbrahima Ndour'a ait. 

15 Temmuz Cuma gününde Türkiye'de meydana gelen üzücü olaylar, Türkiye dostu Senegal halkını ve tüm barış, adalet ve demokrasiden yana olan gözlemcileri ilgisiz bırakmamıştır. 2013 yılından itibaren, Hizmet hareketine karşı uygulanan baskılardan sonra (terör iddiaları, keyfi tutuklamalar, banka ve basın organlarına el koyma, okul ve üniversiteleri kapatma vb) Erdoğan'ın son buluşu 15 temmuz darbesi olmuştur. Erdoğan ve adamları tarafından planlandığı ve uygulandığı izlenimi veren bu sahte darbe, birçok gözlemci için soru işaretleri doğurmuştur.

Evet, olayların gelişme sürecine dikkat edildiğinde, sözde darbenin bu kadar kolay bir şekilde bertaraf edilmesine bakıldığında, hiç bir hükümet üyesinin, Erdoğan'ın ve ailesinden hiçbirinin tutuklanmamış olması, Millet meclisinin "göstermelik" bombalanması, tankların silahsız siviller tarafından işgal edilmesi ve bu olayların ertesi günü binlerce askerin, sulh hakimlerinin ve sivillerin tutuklanması düşündürücüdür. Sözde darbe Erdoğanın siyasi iktidarını güçlendirmek adına, ordu tasfiyeleri ve ayrıca tüm düşmanlarının bertaraf edilmesi adına oldukça isabetli bir fırsat oluşturmuştur. Ayrıca bu vesile ile, fikir ve faaliyetleri Türkiye sınırlarını aşmış olan muhterem Fethullah Gülen’i itibarsızlaştırmış olacaktı. 2013 ten bu yana, Erdoğan'ın hizmet kurumlarına ve Muhterem Fethullah Gülen’in şahsına karşı her türlü yıpratıcı baskılar uygulanmaktadır. Erdoğan'ın asıl korkusu Gülen hareketinin temsil ettiği evrensel düşünceler ve değerlerdir.

Sayın Büyükelçi,

Gerçek terörist, DAEŞ’le ticari ilişkisi olan, sahte terör olayları düzenleyen, kendi siyasi iktidarını güçlendirmek ve emperyalist projelerini gerçekleştirmek adına sahte darbeler planlayandır. Fethullah Gülen'in savunduğu fikirlere, hizmet hareketinin faaliyetlerine, 171 ülkede bulunan kurumlarına bakıldığında, sizin ve Cumhurbaşkanınızın iftiralarını kabul etmek mümkün değildir.

Sayın Büyükelçi,

Senegal’de yaşayan Türk halkı ve hareketin mensupları, ihtiyatlılıklarıyla, eğitime bağlılıklarıyla, dayanışma girişimleriyle, hristiyan ve müslüman kardeşleri bütün cemaatlarla olan güzel ilişkileriyle tanınan insanlardır. 18 temmuz 2016 günü Le Soleil gazetesinde yayımlanan açıklayıcı bir notunuzda, onları terörist olarak suçlamanız çok büyük bir yalandır. Bütün Senegallilere ve hizmet mensuplarıyla kardeş ilişkisi olan din adamlarına saygısızlıktır.

Sayın Büyükelçi,

Batı medyasını takip edin, ve görürsünüz ki Avrupa ve ABD kamuoyu, sizin ülkenizdeki gerçek elebaşı ortağını gün yüzüne çıkarmıştır ve 15 temmuz 2016 "darbesinin" gerçek sebeplerini ve devam eden gelişmeleri anlamıştır. Bir ülkede, iki gün içinde ve herhangi bir yargı süreci olmadan, binlerce asker, polis, yargı mensupları tutuklanıyorsa, 52.000 özel okul ya da devlet okulu öğretmenleri tasfiye ediliyorsa, o zaman demektir ki hukuk devletinde değil ama serseri devletindeyiz. Erdoğan, aylardır Türk halkına karşı listelerini hazırlamıştı ve komployu da planlamıştı. Zamanını boşa kaybediyor çünkü Hizmet dimdik ayakta durur, dünya barışına, uluslararası dayanışmaya ve halklar arasında yakınlaşmaya katkılarını sağlamaya devam edecektir.

Senegalli gözlemci ve aydınları aptal yerine koymayın!

Her zaman olduğu gibi yarın da gün doğacak ve gerçekler yalanlara galip gelecek.