Gökbilimciler, galaksimizde herhangi bir güneşe bağlı olmadan dolaşan "serseri" bir gezegen buldu.

"Serbestçe dolaşan" dünya, bizim Dünyamızdan biraz daha küçük. Bu da onu şimdiye kadar bulunan en küçük gezegen yapıyor.

Fakat bu, Samanyolu'ndaki bu tarz birçok serseri gezegenden biri olabilir ve bilim insanları, söz konusu gezegenlerin sayısının, yıldızlardan daha fazla olabileceğini öne sürüyor.

Bu gezegenleri geleneksel teknikler kullanarak görmek imkansız çünkü doğaları gereği bir güneşin etrafında dönmezler. Bu yüzden yıldızların önünden geçerken neden oldukları kararma tarafından fark edilemez ve hiç radyasyon yaymazlar.

Bunun yerine bilim insanları, daha uzak yıldızların ışığını bükerek kendisini gösteren gezegeni tespit edebilmek için "kütleçekimsel mikromercekleme" diye bilinen astronomi fenomeninden faydalandı.

Bu çalışma, devasa nesnenin varlığını ortaya çıkarmak için arka plandaki bir "kaynak" yıldızdan gelen ışığı parlatan devasa bir büyüteç gibi bir etkiyle sonuçlandı.

Kütleçekimsel mikromercekleme, ancak gökbilimcinin teleskopu, gözlemlenen nesne ve kaynak yıldızla neredeyse mükemmel bir hizadaysa mümkün oluyor. 

İndependent Türkçe’de yer alan haber göre, bu çok ender rastlanan bir durum çünkü gökbilimciler sadece bir yıldıza baksa, böyle bir tekniği kullanarak, o yıldızı görmek için her milyon yılda sadece tek bir şansları olurdu.

Araştırmacılar, Samanyolu'nun merkezindeki galaktik şişkinliğin, mikromercekleme araştırmalarından toplanan verilerini inceledi.

Bu bilgileri toplamak için Şili'deki Las Campanas Gözlemevi'nde bulunan 1,3 metrelik Varşova Teleskobu'nu kullandılar.

Araştırmacılar, yeni tespit edilen gezegenin şimdiye kadar bulunan en küçük serseri dünya olduğunu söyledi. Modeller, gezegenin kütlesinin, Dünya ile Mars arasında bir yerde olabileceğini gösterdi.

Varşova Üniversitesi Astronomi Gözlemevi'nden çalışmanın eş yazarı Radoslaw Poleski şunları söyledi:

"Bu olayı ilk kez tespit ettiğimizde son derece küçük bir nesneden kaynaklanması gerektiği açıktı. Gezegenin yaklaşık sekiz astronomik birim içinde bir yıldıza sahip olması ihtimalini eleyebiliriz."

Gökbilimciler serbestçe dolaşan gezegenlerin, yıldızların etrafında dönen yoğun gaz ve toz disklerinde oluşabileceğine ve başka sistemlerle kütleçekimsel etkileşimlere girmeleri sonucu ana gezegen sistemlerinden çıkarıldıklarına inanıyor.

Bu nesneleri incelemenin, Güneş sistemi gibi gezegen sistemlerinin çalkantılı geçmişi hakkında gökbilimcilere daha fazla bilgi sunabileceğini söylüyor.