Seçimlere 4 gün kaldı. Son bir kez bu tuhaf seçimle ilgili görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Seçim tarihimizi biraz biliyorum.

Hiçbir seçim 7 Haziran seçimleri kadar kritik olmamıştı. Önceki seçimlerde partilerin alacağı oy oranları tam bilinmese de niteliksel olarak çıkacak sonuç büyük ölçüde tahmin edilebiliyordu. Bu kez demokrasinin geleceğini sorgulayan büyük bir belirsizlik söz konusu. Önceki seçimlerde siyasal rejim değişikliği hiç gündemde olmadı. Malum, bizde gelenek siyasal rejimlerin demokratik seçimlerle değil çeşitli nitelikteki darbelerle değişmesidir.

Bu kez Türkiye’yi demokrasiden uzaklaştıracak bir rejim değişikliği seçimin muhtemel sonuçları arasında. Ama tuhaf olan bu sonucun birkaç yüz bin, belki de birkaç on bin oyla belirlenecek olması. Bir yanda 12 Eylül rejiminden miras yüzde 10 seçim barajı duruyor diğer yanda da bu barajın biraz üstünde ya da biraz altında oy alacak HDP duruyor.

HDP barajı geçerse 60 civarında milletvekili kazanıyor. Bu durumda AKP’nin referandum çoğunluğunu kazanması hemen hemen imkânsız. Bunun için oy oranının yüzde 50’yi geçmesi gerekiyor. Bu oranı AKP dahil kimse beklemiyor. HDP barajın altında kalırsa 50 kadar milletvekili AKP’ye hediye ediliyor çünkü HDP’nin kazanacağı milletvekillerinin büyük çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu’da. Bu bölgede HDP ve AKP’nin dışında etkin bir başka parti olmadığından HDP’nin milletvekillerinin hemen tümü AKP’ye veriliyor. Çarpıcı Diyarbakır örneğini vermek isterim. HDP barajı geçerse, Diyarbakır’ın 11 milletvekili çok büyük olasılıkla 8 HDP 3 AKP şeklinde paylaşılacak. Geçemezse tüm milletvekillerini AKP alacak; HDP’nin Diyarbakır’da AKP’nin iki katı oy almasına rağmen!

(...)