Cezaevi önünde açıklama yapan aileler, Polislere reva görülen insanlık dışı uygulamalara isyan etti. Yurt Atayün’ün kızı Elif Atayün, Ömer Köse’nin banyodayken omzuna demir parmaklık düştüğü ve yaralandığı halde doktora götürülmediğini söyledi. İç çamaşırı, çorap ve havluya 3 adet sınırlaması getirildiğini anlatan Atayün, görüşlerin engellendiğini, kitapların teslim edilmediğini belirtti.
Algı operasyonlarında tutuklanan polislerin önceki gün alelacele yeni cezaevi binalarına aktarılmasının ardından yeni skandallar yaşandı. Cezaevi önünde açıklama yapan polis aileleri, yaşadıkları insanlık dışı uygulamalara tepki gösterdi. Cezaevi önünde açıklama yapan Eski İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün’ün kızı Elif Atayün, binadaki aksaklıklar sebebiyle Ömer Köse’nin banyodayken omzuna demir parmaklıkların düştüğünü ve yaralandığını ancak doktora dahi götürülmediğni ifade etti. Görevlilerden de bu eksiklikler konusunda çelişkili cevaplar aldıklarını söyleyen Atayün, “Sözde yüksek güvenlikli ama ne kadar güvenli olduğunu bilemiyoruz. 200 tane DHKP-C’li bayan mahkum getireceğiz dediler. Yani içeride çok ciddi sıkıntılar var.” dedi. İç çamaşırı, çorap ve havluya da 3 adet sınırlaması getirildiğini dile getiren Atayün, dört gün olmasına rağmen buzdolaplarının dahi teslim edilmediğini, arkadaş görüşlerinin engellendiğini, televizyonlarda iktidar yanlısı kanalların dışındakileri yayınların izletilmediğini aktardı.
Ciddi bir sindirme ve yıldırma politikası uygulandığını, eşyaların da yanlış kişilere teslim edildiğini dile getirdi. Komiser Selman Yuyucu’nun eşi Emel Yuyucu da eşlerinin yeni binalarındaki bahçelerinin küçüldüğünü, Cumartesi görüşlerinin engellendiğini vurgulayarak, “Eşlerimizin bir yaşam hakkı var, onları da ellerinden almaya çalışıyorlar.” diye konuştu. Başkomiser Mehmet Işık’ın eşi Semra Işık ise “Telefonda soruyorum eşim arayabilecek mi diye bir bilgi yok. Telefon görüşünü bile elimizden almaya çalışıyorlar. Bu zulümdür. Soru sorulduğunda cevap vermiyorlar çünkü bilemiyorlar.” şeklinde konuştu.