.
2020 yılında Türkiye'de yapılacak olan 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi'nin hazırlıkları kapsamında Mersin'de 1. Turunçgil Forumu yapıldı.
"Türkiye'de fiyatların yükselmesinin en büyük nedeni üreticimizin üretimden çekilmesidir"
2-3 yıldır Rusya ile ilgili sıkıntılar yaşadıklarının altının çizen Kavak, "Bu yüzden üreticilerimiz tedirgin. Özellikle sebze üreticileri Rusya'ya ihracat yapılamayacak endişesini taşıdıkları için üretimden geri çekilmek zorunda kaldılar. Türkiye'de fiyatların özellikle domates, biber gibi sebzelerin fiyatlarının artışının en önemli nedenlerinden birisi üreticimizin üretimden çekilmesidir. Üreticinin 2 yıl ark arkaya zarar etme şansı yoktur. 1 yıl zarar etti mi ister istemez hemen üretimden geri çekiliyor. İşte burada üretimimizden başlamak üzere, tarımımızı, yaş sebze, meyvelerimiz, narenciyelerimizi korumak ve desteklemek zorundayız. Herşeye rağmen Türkiye, dünya narenciye üretiminde 8. Sıraya yükseldi. 5-6 yıl önce 3 milyon ton olan üretimimiz, 4,7 milyon tona çıkmış. Yani 1,7 milyon ton fazla üretimimiz var. Dünyada üretilen narenciye 2012 yılında 122 milyon ton iken şu ana 146 milyon tona çıkmış. Dünya genelinde üretim büyük ölçüde artarken, pazarlarda ise bu artış yaşanmıyor. Pazarlarda tam tersine daralma yaşanıyor" dedi.
"Rusya'ya gönderdiğimiz 10 arabadan 5'i geri çevriliyor"
Turunçgil üretiminde en büyük tehditlerden birinin de küresel ısınma olduğuna dikkat çeken Kavak, "Kasım ayına geldik, Rusya'ya halen narenciye satamıyoruz. Turunçgiller kış meyvesi, kışın üretilen ürünler. Bu küresel ısınma hem üretim ayağımızı hemde ihracat ayağımızı olumsuz yönden etkiliyor. Bu sene Akdeniz meyve sineği çok fazla var. Daha önce böyle bir popülasyonu görmedik. Bunu maalesef alıcı ülkeler kullanıyor. Bugün bizim en önemli pazarımız ve ihracatımızın yüzde 45'ini yaptığımız Rusya'dır. Rusya'ya gönderdiğimiz 10 arabadan 5'i geri çevriliyor. Tırı kontrol ederken Ruslar, büyüteç ile kontrol ediyor. Bir tane kara sinek bulsalar bile artık geri gönderiyorlar. Bugün o gönderilen ürünler Samsun Gümrük Kapısı'nda 10-15 gün bekletildikten sonra imha ediliyor. Bunlara yazık değil mi? Rusya sudan bahanelerle, aslında gerçekle alakası olmayan bahanelerle bunları iade ediyor. Kasıtlı iade etmeler var. 2005 yılından bari bu Rusya ile olan ilişkilerimizin hep içinde olduk. Her fırsatta bakanlarımızla, Cumhurbaşkanımızla gittik. Sağolsun Cumhurbaşkanımız 2-3 defa bizi kurtardı. Bunun kalıcı bir hale gelmesi lazım. Biz hergün Rusya benim arabamı gönderecek endişesini yaşamamalıyız. Üretici 1 sene bizden ürün almayı durdurdu, üretici, ihracatçı kan ağladı. Bir anda o güzergahın kapatılması kolay olmuyor. Rusya'ya olan bağımlılığımızı kırmak zorundayız. Bunun çözümü de uzak doğu önemli bir pazar. Buralara ihracatla ilgili çözüm bulmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.