ABD’de yeni koronavirüse (KOVİD-19) karşı sıtma ilacı klorokin fosfat kullanan 60 yaşlarındaki bir adam yaşamını yitirdi. Adamın eşinin de aynı ilacı kullandığı ve durumunun kritik olduğu belirtildi.
ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada sıtmaya karşı kullanılan ilaçlardan birinin koronavirüse iyi geldiğini savunmuş ve bu ilacın KOVİD-19 hastalarında kullanılması için Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) çalışmalarını hızlandırmasını istemişti.
Trump’ın bu açıklamasının ardından henüz koronavirüs hastalarında kullanılması FDA tarafından onaylanmayan ve bu hastalarda yan etkilerine dair bir çalışma bulunmayan ilacın kullanımının arttığı bildiriliyor.
Konuyu kamuda çalışan uzman bir hekimle görüşerek, ilacın virüs tedavisinde işe yarayıp yaramadığını ve hastalar tarafından alınıp kullanılmasının doğru olup olmadığını sorduk.
ABD’de 60’lı yaşlarında bir çiftin koronavirüs tedavisi olarak Klorokin fosfat kullandıkları, kendi başlarına karar verip uyguladıkları bu tedavi sonucunda birisinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Öncelikle kullandıkları ilacı sormak istiyoruz. Sıtma tedavisinde kullanılan bir ilaç galiba. KOVİD-19 hastalarında da kullanılıyor mu gerçekten?
Klorokin on yıllardır sıtma tedavisinde ve sıtmadan korunmada kullanılan antimalaryal bir ilaç. Ayrıca bu ilaç grubundan hidroksiklorokin de uzun süredir lupus, sjögren, romatoid artrit gibi otoimmün hastalıklarda kullanılıyor. Bunun yanında KOVİD-19 salgını başlamadan önce yapılan laboratuvar çalışmalarında hidroksiklorokinin virüslerin hücre içine girmesini ve hücrede çoğalmasını azalttığı saptanmıştı. KOVİD-19 salgını sırasında da önce Çin'de sonra diğer salgın ülkelerinde antiviral ilaçlarla birlikte hidroksiklorokin kullanımının hastalık seyrinde düzelmeye etkisi olduğunu gösteren çalışmalar yayımlandı. Ancak KOVİD-19'un tedavisinin klorokin olduğu bilgisi doğru değil, şu anda sadece hastalığın iyileşmesinde olumlu etkileri var diyebiliriz.
ÇARESİZLİK DUYGUSUYLA BİREYSEL KURTULUŞ ARAYIŞI
Bildirilen olay hakkında ne diyeceksiniz? Çok detaylı bir bilgi yok dünya basınında ama “self medication” deniliyor birçok yerde. Kendi kendilerine ilacı alıp kullanmışlar. Bu doğru mu? Klorokin insanların “ağrı kesici” gibi kendi kafalarına göre kullanabilecekleri bir ilaç mıdır peki?
Olayın medyaya ne kadar doğru yansıdığından emin değilim tabii. Zira özellikle salgın dönemi pek çok bilginin medyada yanlış bir şekilde sunulabildiğini görüyoruz. Ama şunu söyleyebilirim: Klorokin örneğin ülkemizde birkaç gün öncesine kadar eczaneden reçetesiz ve para ile alabileceğiniz bir ilaçtı. Üstelik eski bir ilaç olduğundan pek çok ilaca göre hayli ucuzdu. Salgının yarattığı korku ve panik, politikalara güvensizlik, doğru olmayan ya da yanlış yorumlanan bilgilerle birleşince böylesi üzücü sonuçlar ortaya çıkabiliyor maalesef. Kişiler çaresizlik duygusu ile salgından etkilenmemek için bireysel kurtuluş ihtimaline meyl edebiliyor. Dolayısıyla ABD’deki ileri yaştaki çiftin klorokini temin edip yanlış bir şekilde kullanmış olması ihtimali var gerçekten.
'ÖZEL BİR DÖNEMDEYİZ'
ABD’deki durum bir yana. Bugün ülkemizde de bir yandan acil servisler yüksek ateş ve öksürükle gelen hastaları karşılamaya çalışırken, insanların genel olarak kendi hastanelerini evde kurup, çok ağırlaşmadıkça kendi kendilerini tedavi etmeye çalıştığına ilişkin bir izlenimimiz var. Siz bu konuda ne dersiniz? Hastaneye gitmektense evde iyileşmeye çalışmak şu durumda daha iyi mi gerçekten? Ya da özellikle hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir diyeceğiniz belirtiler var mı?
Şu anda özel bir dönemdeyiz. Yani sağlık hizmeti tüm dünyayı etkilemiş olan KOVİD-19 salgınını yönetecek şekilde organize edilmeye çalışılıyor. Bunun ne kadar doğru ve etkili yapılabildiği elbette tartışılır. Ancak şunu anlamalıyız: Özellikle böylesi bir salgın döneminde hastanelerin ve sağlık personelinin gereksiz olarak meşgul edildiği her dakika halkımız açısından daha da kötü. Bu hem üzerine aşırı yük binmiş ve hastalanma riski yüksek sağlık emekçilerinin iyi hizmet verebilmesine engel oluyor, hem de kolay başa çıkılabilecek basit bir sağlık şikayeti yüzünden virus yükü fazla olan hastanelere giderek hastalanmak anlamına geliyor.
Bu süre içerisinde hastanelerde elbette acil ameliyatlar yapılmaya devam ediyor, kanser gibi hastalığı olanların tedavisi sürüyor. Ya da ani başlangıçlı göğüs ağrınız, karın ağrınız gibi şikayetleriniz var, elbette bunlar acil olarak değerlendiriliyor. Ancak aylardır, yıllardır olan basit şikayetler için ya da protez yaptırmak, fizik tedavi almak, çekap yaptırmak için, daha da kötüsü örneğin raporlu ilaçları bir kutudan fazla alabilmek şu günlerde hastaneye gitmenin zamanı değil. Herkes salgından korunmak için önerilenleri ciddiye almalı. Aynı zamanda hastalığı yaymama sorumluluğu olduğunu bilmeli.
Bunun yanında KOVİD-19 salgınıyla ilişkili olarak ateş, öksürük, nefes darlığı gibi solunum şikayetleri olan kişilerin, bu tür şikayetleri giderek artanların yurtdışına çıkmamış ya da yurtdışından gelen birisiyle temas etmemiş olsalar dahi aile hekimlerine ya da hastanelere başvurmalarını mutlaka öneriyorum. Çünkü salgın artık sadece yurtdışından gelen bir hastalık olarak değerlendirilemez, bu safha çoktan geride kaldı.
'ÇOK ÖNEMLİ YAN ETKİLERE SAHİP'
İlaç kullanımı. Olağanüstü bir zamanda “reçetesiz ilaç kullanmayın” ilkesinin bir sınırı var mı? Kendi kafasına göre klorokin kullanmasın insanlar ama… Aması var mı?
Şunu belirtmem gerek, şu anda klorokinin ya da bir başka ilacın KOVİD-19 hastalığının önlenmesinde kullanılabileceğine dair bir kanıt ya da yayınlanmış etkili bir çalışma yok. Başka ilaçlarla etkileşimi çok olabilen, göz ve kalp gibi organlarda çok önemli yan etkilere neden olabilen bu ilacı geçtiğimiz haftadan beri zaten reçetesiz temin etmek mümkün değil. Ancak söz konusu olan klorokin değil, önemsiz yan etkileri olan hastalığı önleyici bir ilaç olsaydı bile salgın döneminde bu tür ilaçların kullanımı planlı yapılmalıdır. Zira kontrolsüz kullanımlar etkili olan bir ilaca virüsün direnç geliştirme yeteneği geliştirmesiyle etkisiz bir hale de gelebilir. Kısaca “aması yok, reçetesiz ilaç kullanmayın” derim.