Bir grup sivil toplum kuruluşu açık denizde sığınmacılara yönelik kurtarma faaliyetinde bulunmanın suç haline getirilmesine karşı bir bildiri yayınladı.
Sığınmacılara ilişkin AB yönergelerinde değişiklik yapılması gerektiğini vurgulayan sivil toplum kuruluşları insan ticareti ve insani yardım arasında net bir ayrım yapılmasını talep etti. Bildiri altında imzası bulunan 102 örgüt Avrupa Birliği Komisyon Başkanlığı görevini üstlenen Ursula von der Leyen’den bu konuda adım atmasını istiyor.
Göç ve Sığınma Araştırma Platformu tarafından hazırlanan bir rapora göre 2015 yılından bu yana sığınmacılara yardım ettiği gerekçesiyle 158 kişi hakkında dava açıldı. Sığınmacılara yardım örgütü Sea-Watch’un kaptanı Carola Rackete'nin, Libya açıklarında 53 sığınmacıyı kurtardıktan sonra izinsiz olarak Lampedusa limanına yanaştığı gerekçesiyle İtalya’da gözaltına alınması da insani yardımın suç haline getirilmesinin en son örneklerden biri olarak raporda yer aldı. Bu durumun, gönüllüler, hükümet dışı örgütler, yerel yetkililer ve din görevlilerini yardım faaliyetlerinde bulunmaktan alıkoyabileceğine dikkat çekildi.
Akdeniz'i geçerken ölenlerin oranı yükseliyor
Birleşmiş Milletlerin verilerine göre Libya’dan Avrupa’ya gelen sığınmacıların sayısı Temmuz ayından bu yana ciddi düşüş gösterdi. Ancak uzmanlar yolculuk esnasında hayatını kaybetme oranlarının yükseldiğine işaret ediyor. Tahminlere göre 2019 yılının ilk yarısında Orta ve Batı Akdeniz üzerinden Avrupa’ya geçmeye çalışan 507 sığınmacı hayatını kaybetti.
Perşembe günü Libya açıklarında yaklaşık 250 kişiyi taşıyan teknenin batması sonucu en az 100 sığınmacı kayboldu. Uluslararası Göç Örgütü, sığınmacı teknesinin batmasını Akdeniz’de bu yıl yaşanan en ağır sığınmacı faciası olarak tanımladı. Facianın ardından Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Akdeniz’de kurtarma faaliyetlerinin yeniden başlatılmasını istedi.