Ali Emir Pakkan | samanyoluhaber.com
Siyasi Ayak
Her darbe kendi hukuku ile geldi. Demokrasi askıya alındı, devlette tasfiyeler gerçekleşti. Vesayetin gevşeyen vidaları sıkıştırıldı.
Ordu, bürokrasi, yargı yeniden şekillendirilirken siyaset es geçilmedi.
27 Mayısçılar, DP’yi kapattılar. Başbakan idam edildi. İlçe başkanlarına kadar herkes tutuklandı. Demokratlara siyaset yasağı kondu.
AP’nin başında bir emekli general vardı. Prof Ali Fuat Başgil’in cumhurbaşkanlığı adaylığını tehditle engellediler. Cemal Gürsel’i devlet başkanı yaptılar. Hükümeti CHP’ye kurdurdular. Partiler, 27 Mayıs’a bağlılığını bildirmek zorundaydı!
12 Eylülcüler, bütün partileri kapattı. Liderlere ve kadrolara siyaset yasağı getirdi. Süleyman Demirel, Bülent Ecevit gözaltında tutuldu. Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılandılar.
Yeni partiler “konsey” onayı ile kuruldu. Darbeciler, Turgut Sunalp’ı destekliyordu. Necdet Calp’a muhalefet etme görevi verilmişti. Kenan Evren kendisini Cumhurbaşkanı seçtirdi.
28 Şubat, Refahyol iktidarını hedef aldı.
Necmettin Erbakan istifa etti. Refah Partisi kapatıldı. Erbakan’a siyaset yasağı kondu. Mesut Yılmaz’a hükümet kurduruldu. Milli Görüş AKP ile bölündü.
15 Temmuz, sonuçları itibarı ile 27 Mayıs ve 12 Eylül’e benziyor. Diğer darbelerde olduğu gibi TSK, Emniyet, MİT ve yargı yeniden biçimlendiriliyor.
“F.TÖ’nün siyasi ayağı”ndan da hesap sorulsun talebinin İlker Başbuğ tarafından gündeme getirilmesi şöyle okunabilir: Sıra siyasetin şekillendirilmesine geldi.
Çetin Doğan ne diyordu Balyozda: Tepeleme var!