"Siz en iyisi 1 doların sırrını enişteye sorun"
Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eniştesinden öğrendiği bir darbe girişimi atlattı.
Ama o kalkışma aynı zamanda "Allah'ın bir lütfu"ydu.
Öyle bir lütuftu ki NATO'nun en büyük üçüncü ordusunun darbe yapmaya çalıştığı gece Cumhurbaşkanı'nın damadı basın toplantısında rahatlıkla gülebiliyordu.
Oysa 17 Aralık sabahı evdeki evrakları yok etme telaşındaki aynı damat Çin malı kırpma makinesi alan yakınını telefonda bir güzel fırçalayacak kadar kontrolünü kaybetmişti.
Belki de darbenin Cemaat işi olduğunu şıp diye çözmüş(!) olmalarından geliyordu bu rahatlık...
Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere bütün yetkililer televizyonlara çıkıp "Cemaat yaptı" demeye başladı.
Nereden biliyorlardı?
Böyle bir darbeden önceden haberdar iseler niye 241 insanın şehit olmasına göz yumdular?
15 Temmuz'un cevapsız soruları ayrı bir yazı konusu...
Erdoğan darbeden kaçta haberdar olduğu ile ilgili üst üste çelişkili açıklamalar yaparken imdada "bir dolar"lar yetişti!
Artık ellerinde darbenin Cemaat işi olduğunu gösteren kapı gibi bir delil vardı.
"Üst akıl" Amerika'yı işaret eden, her türlü gizemin yüklenebileceği, kamuoyunun "Vay alçaklar" diyebileceği türden bir manipülasyon aracı...
İddiaya göre bazı asker ve sivil kişilerin üzerinden bir dolarlık banknot çıkmıştı.
Ve MİT o banknotların sırrı anında çözmüştü.
Hemen o müthiş bilgi ajanslar yoluyla medyaya servis edildi.
Ardından bütün gazete televizyon ve internet siteleri "1 doların sırrı"nı anlatmaya başladı.
Doğan Haber Ajansı 22 Temmuz'da "Darbecilerin üstünden çıkan 1'er dolarların sırrı" başlıklı bir haber geçti.
Haber noktası virgülüne Sözcü dahil muhalifi, yandaşı, Havuz'u tüm yayınlandı.
Haber kelimenin tam anlamıyla müthişti!
Kocaeli'de gözaltına alınan asker ve sivil kişilerden bazılarının üzerinden F,C ve J harfleri ile başlayan 1 dolarlık banknotlar bulunduğu yazıyordu.
"F" harfini anında Fethullah Gülen'le irtibatlandırıp ( müthiş bir deha örneği ) hemen senaryoyu yazdılar.
Hikayenin devamı çorap söküğü gibi geldi:
Fethullah Gülen tarafından okunarak, cemaat üyelerine ‘Bereket getirmesi’ için verildiği, ayrıca seri numaralarındaki bu harflere göre cemaat üyelerinin sınıflandırıldığı iddia edildi. 1’er dolarların cemaat üyelerinin bazılarına ulaştırıldığı veya Pensilvanya’ya yaptıkları ziyaretler sırasında verildiği ifade edilirken, ‘F’ ile başlayan seri numaraların cemaatin üst düzeyindeki kişilere verildiği de iddia edildi.
Bir ay boyunca medyanın kamuoyunu manipüle ettiği haberlerin gölgesinde binlerce gözaltı ve tutuklama yapıldı.
Ancak bir süre sonra Cemaat'e yakın isimlerin evlerinden alfabenin tüm harflerinden 1,5,10, 20 vs dolarlık banknotlar çıkınca darbenin en önemli delilin inandırıcılığı sorgulanmaya başladı.
"F" harfi tamamdı ama diğerleri işi bozuyordu.
Tam bir ay sonra DHA yeni bir "1 dolarların sırrı haberi" servis etti.
Bu defa habere inandırıcılık katmak için MİT adı açıkça zikredildi.
Sözcü'deki haberin başlığı bu defa "FETÖ'cülerin 1 dolar şifresini istihbaratçılar kırdı" şeklindeydi.
Gazete 1 ay önceki haberi arşivde durmasına rağmen bambaşka bir hikaye anlattı.
Üstelik bu defa ki daha absürttü.
MİT'e göre Hizmet Hareketi mensupları dünyanın çeşitli ülkelerindeki eğitim kurumları ve müesseselerde çalışanlara üzerlerindeki yanlarındaki 1 dolarları gösteriyordu:
Tutuklanan üst düzey örgüt üyelerinin verdiği ifadeleri değerlendiren ve 1 doların üzerindeki rakamları araştıran Milli İstihbarat Teşkilatı, sonunda örgüt içindeki kilidi kırdı. Dolarların üzerindeki rakamların, kişinin örgüt içindeki kimlik ve sicil numarası olduğu belirlendi. Üzerinde 1 dolar olan bir kişi, FETÖ'nün Afrika ve Türki Cumhuriyetleri'nde bulunan okullarını ziyaretlere gittiğinde kendisinden 1 dolar istendiği, bu paranın üzerindeki seri numarasının, bilgisayar ağı üzerinden sorgulandığında, kişinin örgüt üyesi olup olmadığının tespit edildiği bildirildi.
Kim tespit etti, nasıl tespit edildi, Cemaat'in dünyadaki okullarına gidip cebinde 1 dolar olmadığı için geri dönenler mi olmuştu?
Bunların hiç bir önemi yoktu.
1 ay arayla yapılan iki haberdeki tek ortak bilgi "1 dolar"dı.
Ne haberi abonelerine geçen DHA ne haberi yayınlayan Sözcü son günlerin moda deyimiyle MİT'in kendilerini "kandırması"nı sorgulamadı.
"Biz bir ay önce bambaşka bir haber yapmıştık, yüzlerce insan bu gerekçelerle tutuklu bulunuyor" demediler.
Kim bilir belki bir ay sonra yeni bir "1 dolarların sırrı" haberi okuruz...
Ama benden DHA, Sözcü ve diğerlerine bir tavsiye;
Siz en iyisi bu defa 1 dolarların sırrını, MİT'e değil şu sıralar 15 Temmuz'a dair en gerçek bilgileri veren Cumhurbaşkanı'nın eniştesine sorun.
Ertuğrul Cihan'ın analizi
