Güney Kıbrıs’ta faaliyet gösteren MeritServus şirketinin sızdırdığı bilgiler, Guardian başta olmak üzere birçok medya şirketiyle paylaşıldı. Milyonlarca euroluk anlaşmaların yapıldığı görüldüğü belgelerde Abramovich’in Chelsea’nin sahibi olduğu yıllarda menajerlere, kulüplere, teknik direktörlere ödemeleri offshore şirketleri üzerinden yaptığı iddia edildi.

Rus iş adamının, paravan şirketler üzerinden takımı için yaptığı ödemeler nedeniyle 2011 yılında UEFA’nın uygulamaya koyduğu Finansal Fair Play (FFP) kuralını ihlal ettiği belirtiliyor. Abramovich, ödemeleri kendi şirketleri aracılığıyla yönlendirerek, Chelsea’nin FFP kurallarına göre harcama limitlerine dahil edilmesi gereken maliyetleri yapay olarak azaltmış olabilir; bu da kulübün izin verilenden daha fazla harcama yapmasına etkin bir şekilde olanak tanıdı ve rakiplerine karşı haksız bir avantaj sağladı.

Abramovich’in offshore firmaları, CSKA Moskova başkanı Evgeny Giner’in oğlu Vadim Giner’e ait olan bir şirkete on milyonlarca dolar borç verdi. CSKA Moskova’nın Chelsea ile aynı UEFA müsabakasında oynayan rakip bir futbol takımı olması, Abramovich’in takım sahipleri üzerindeki etkisi ve olası bir çıkar çatışması konusunda soru işaretlerine yol açtı.

Chelsea, Eden Hazard’ı transfer ettiği 2012 yılında menajer John Bico-Penaque’ye 7 milyon Euro’yu BAE’ye kayılı bir şirket üzerinden ödedi.

Abramovich’in arkadaşı olarak tanımlanan Sırp menajer Vladica “Vlado” Lemic de iki Sırp milli oyuncu Ivanovic ve Matic’in 2008 ve 2009 yıllarındaki transferlerinden para aldı. Lemic’in kardeşine ait şirketlere toplamda 10.5 milyon dolar ödendi.

Abramovich’in paravan şirketlerinden olan Leiston Holdings, Arjen Robben ve Petr Cech’in transferleri için ünlü Hollandalı menajer Pieter de Visser’e 144 bin euroyu scouting anlaşmaları imzalayarak ödedi.

Belgelerde ayrıca Samuel Eto, Willian, Bertrand Traore, teknik direktör Conte’nin transferlerinde de offshore şirketleri üzerinden ödeme yapıldığı iddia edildi.

Roman Abramovich 2003’te Chelsea’yi satın aldığında cömertçe harcadığı paralar ve rekor kıran transferlerle dikkat çekmişti. Dünyanın dört bir yanından en iyi oyuncuları kapmak için on milyonlarca pound harcadı. Rus iş insanı, Chelsea’ye yaptığı yatırımın karşılığını, Jose Mourinho’nun takımın başına getirmesiyle 2. sezonunda almıştı. Londra ekibi, ilk Premier Lig zaferini 2005’te yaşadı.

Abramovich’in sınırsız parasıyla Chelsea’ye yaptığı pahalı transferler ve benzeri görülmemiş harcamalar, Avrupa futbolunda yeni bir çağı başlattı.

1976’dan bu yana büyük bir kupa kazanamayan diğer İngiliz takımı Manchester City, Emirlik Şeyh Mansour bin Zayed Al Nahyan’ın Abu Dhabi United Group’un 2008’de kulübü satın alması ve dünyanın en iyi oyuncularından bazılarını satın almasının ardından yedi Premier Lig şampiyonluğu kazandı. Fransa’da, Katar’ın egemen varlık fonunun sahibi olduğu Qatar Sports Investment, Neymar ve Kylian Mbappé gibi en iyi oyuncular sayesinde sonraki 11 Ligue 1 şampiyonluğunun dokuzunu kazanan Paris Saint Germain’i satın aldı.

Roman Abramovich, 19 yıl sahibi olduğu Chelsea’ye 21 kupa kazandırdı. Ancak satmak zorunda kaldığı İngiliz kulübü, onun ayrılığı sonrası geçen yılı 12. sırada tamamlayarak 1994’ten sonraki en kötü derecesini yaptı. Avrupa kupalarına katılamadı.

Kulüp saha dışında da sorunlarla karşı karşıya. Spor hukuku avukatı Cuthbert, OCCRP’ye yaptığı açıklamada, Chelsea’nin Temmuz ayında UEFA’dan aldığı multi-milyon euroluk para cezasının yanı sıra, Premier Lig’in devam eden soruşturmasında Abramovich yönetimindeki FFP ihlallerini ortaya çıkarması durumunda başka cezalarla da karşılaşabileceğini söyledi.

“Geriye dönük cezalar geçmiş müsabakaların sonuçlarını geri alamaz” diyen Cuthbert, Chelsea’nin adil olmayan bir avantaj elde ettiği tespit edilirse bunun sporun itibarına ciddi zarar verebileceğini söyledi.