Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) dershaneleri kapatan yasayı iptal kararına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) hukuksuzlukta diretmesine siyasiler ve hukukçular tepki gösterdi. AYM’nin yok sayıldığı belirtilirken kararın derhal uygulanması gerektiğinin altı çizildi.
Bugün gazetesinden Ömer Önder'in haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Anayasa Mahkemesi’nin dershanelerle ilgili kararına direnmesine tepki yağdı. Hukukçular ve siyasiler kararın ‘kesin ve net’ olduğuna dikkat çekti.
BAKANLIK AÇIKÇA SUÇ İŞLEMİŞ OLUR
CHP Balıkesir Milletvekili Avukat Namık Havutça: AYM kararları tüm yargı, yürütme ve yasama organlarını bağlar. Bu kararlar uygulanmak zorundadır. AYM hükümleri gereğince de iptal kararıyla MEB, bu hükümleri düzenlemelidir. Çünkü AYM’nin kararı açık ve nettir. Hem dershanelerin 1 Eylül itibarıyla kapanmaması karara bağlanmıştır. Etüt merkezleri açık kalmıştır. Tüm sorunlar aşıldı. Bu kadar net kararın verildiği bir yerde, bunu uygulamamak hukuk devleti dışına çıkmak demektir. Dershanelerin haklarının iade edilmesi gerekir. Bu tartışma konusu da yapılmamalıdır. Aksi halde bakanlık, açıkça yargı karalarını yerine getirmeme suçu işlenmiş olur. Açıkça söylüyorum, hem bürokratlar, hem yetkililer bundan sorumlu olurlar. Resmi Gazete’de yayımlanması ile bu süre başlar. Bu ülke AKP isteği ile değil, hukuk kararlarıyla yönetilmeli. Hukuk kararları da uygulanmalı.
KARAR AÇIK VE NET
MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık: MEB’in tutumu anlaşılır değil. Tamamen intikam uğruna Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir hukuk devleti olduğu ilkesi unutuldu. Bu ortamda çıkarılan bir yasanın dershane sektörünü getirdiği durum ortada. Bu yanlışları AYM de onaylamıştır. Siyasilere, ‘yaptığınız yanlış’ demiştir. Kararı çok açık ve net bir şekilde vermiştir. Hukuksuzluğu ortaya koymuştur. Daha fazla diretmeye gerek yok.
AKP’nin işine gelmeyen, bir zamanlar PKK’nın talebi de dikkate alınarak böyle bir sektörün kapatılmasına yol açan düzenlemenin derhal AYM’nin kararı doğrultusunda yeniden ele alınması gerekir. Çok büyük bir yanlış içerisindedirler. MEB allak bullak edildi.
HUKUKA KARŞI KONAMAZ
Pak Eğitim İş Sendikası Hukuk Müşaviri ve Avukat Mehmet Kasap: AYM kararları geriye yürümüyor, bunun için uygulamıyoruz, diyorlar. Dershane yasağı yürürlüğe girmeden önce görüşüldü. AYM, dershanelerin kapatılmasının istendiği tarih olan 1 Eylül’den önce karara bağladı ve iptal etti. Yani böylece ileride yürürlüğe girecek olan bir kanun kaldırılmış oldu. Dolayısıyla AYM kararları geriye yürümediği için dershane kararı bu tarihten önce görüşülerek sorun giderildi. Ayrıca bu eğitim kurumlarının da geçerli ruhsatları zaten var. İptal edilmemiş.
İşyeri açma ve faaliyetlerini yürütebiliyorlar. Bu nedenle de iptal söz konusu olmadan, doğrudan eğitime devam edildiği için eğitime sorunsuz devam ediyorlar. Hukuken her şey ortada. AYM kararı çok açık. Buna rağmen hukuka karşı konamaz. Etüt merkezleri de, dershaneler de devam edecek. MEB, bu kararı uygulamazsa yüzbinlerce veli ve öğrencinin hakları ihlal edilecek. Binlerce dava açılacak.
YARGI YÜRÜTMEYE BAĞLANDI
HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü: Türkiye’de bugün mahkeme kararlarının uygulanabilmesi için hükümetin zihniyetinde olması bekleniyor. Aksi uygulanmıyor. Yargının gücü, ne yazık ki yürütmenin gücüne bağlanmış durumda. Tabii ki bu çok kötü. Diktatöryal rejimlerde karşılaşılan bir durum. Bu kararların uygulanmamasının arkasındaki en önemli neden bu. Yoksa AYM’nin açık açık verdiği bur kararın uygulanmamasının izahı olamaz.
HUKUKLA OYNUYORLAR
Hukuksal Bakış Derneği Başkanı Avukat Turgay Balaban: İptal kararı ile AYM tavrını ortaya koydu. “Bunlar hukuksuz” dedi. Ama MEB direniyor, bunu uygulamak istemiyor. Hukukla ve demokrasiye ait bir devlette bu tavır sergilenemez. Hukuk ve demokrasiye saygı duyan birisi bu konuda AYM ile aynı yerde durur. Süreç aynen sürer.
BU?ŞARTLAR SÜRERSE HUKUK?DEVLETİ?YOKTUR
MEB yeniden düzenleme yapmak istiyor. Yeni düzenlemeyi de aynı şekilde istedikleri doğrultuda yapacaklar. Yine AYM’ye götürülmesini istiyorlar. Kanunu ve hukuku zorluyorlar. Bir grubu nasıl yok edebilirim, diye düşünüyorlar.
Bu şartlar devam ederken hukuk devleti yoktur. Yüksek mahkeme kararları, bir bakanlık tarafından yok sayılamaz. Kararın çok net olmasına rağmen hâlâ siyasi sebeplerle bu konuların üzerine gidiyorlar. Hâlâ hukuku ellerinde oynatmak istiyorlar. Hukuku kendi siyasi emellerine göre kullanmak istiyorlar.