Hasta ve yatağa bağlı durumda olan 91 yaşındaki Alaattin Öksüz'ün de aralarında bulunduğu eğitim gönüllülerine yönelik Erzurum'da düzenlenen nefret operasyonunda skandallar bitmek bilmiyor. KOM Şube Müdürlüğü'nde sorulan sorular hukuksuzlukları gözler önüne serdi. Gözaltına alınan 30 kişiden 11'inin tutuklandığı operasyonda 2013 yılında Erzurum'a taşınan kişiye 2011 yılındaki bir ihale ilgili sorular soruldu. Yıllarca Türkiye'nin en başarılı öğrencilerini yetiştiren ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çocuklarının da gittiği FEM ve Anafen dershanelerine iftira atıldı.
Erzurum Savcısı İsmail Karataş'ın yürüttüğü soruşturma kapsamında geçtiğimiz salı günü yapılan operasyonda aralarında AKP'li eski Aziziye belediye başkanının da bulunduğu 30 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan çoğu eğitimci ve hayırsever olan kişilere sorulan sorularda FEM ve Anafen gibi ülke çapında birçok başarı elde eden eğitim kurumları yine hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın terör örgütü ile irtibatlı yapılar gibi gösterildi. Sorular ise Türk Ceza Kanunu'nu hazırlayan ekibin başında yer alan Prof. Dr. İzzet Özgenç'in de ‘hukuksuz' diyerek tepki gösterdiği, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi tarafından hazırlanan rapora dayandırıldı.
Gözaltına alınan isimler, söz konusu eğitim kurumlarının yıllardır Türkiye şampiyonları çıkartan, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına göre eğitim veren ve sürekli denetlenen bir kurum olduğunu vurguladı. Terör örgütü suçlamasının haksız ve mesnetsiz, somut delillerden uzak bir iddia olduğunu belirten hayırseverler, kendilerinin Türkiye'nin aleyhine çalışan herhangi bir örgütte yer almalarının söz konusu olamayacağının altını çizdi.
ÖĞRETMENE İŞ VERMEK TERÖR EYLEMİ OLARAK GÖSTERİLDİ
Sorularda, gerçeği araştırmaktan çok bir önyargı ve kesin hüküm olması dikkat çekti. Milli Eğitim'in denetimindeki bir eğitim kurumunda çalışmak için başvuran öğretmene iş verilmesi terör eylemi gibi gösterildi. Eğitim gönüllülerinin dershanelerin kapatılması ile ilgili sosyal medya üzerinden hiçbir suç niteliği taşımayan paylaşımları terör örgütü propagandası olarak nitelendirildi. Bir öğretmen bu yöndeki soruya, “Çalıştığı bir kurumun kapatılmasına kimseye hakaret etmeden katılmadığını belirtmek ve hatta eleştirmek kesinlikle propaganda olarak kabul edilemez. ‘Sayın Öcalan' demenin yasak olmaktan çıkarıldığı bir ülkede siyasal iktidarın eleştirilmesi veya bir cemaate yakın doğrultuda ifadelerde bulunulması terör propagandası olmadığı gibi, bu tip ifadelerin propaganda ve örgüt üyeliği olarak gösterilmesi de ifade özgürlüğünün ihlalidir.” şeklinde cevap verdi.
2013'te Erzurum'a geldi, 2011'deki ihaleyi sordular
Eğitim gönüllüsü M.T.T.'nin Erzurum'a 2013 yılında geldiği vergi kayıtları, ikametgah gibi devlet tarafından tutulan kayıtlarla kesin olarak bilinmesine rağmen ısrarla 2011 yılında yapılan ihaleyle ilgili sorular yöneltildi. M.T.T. ise söz konusu tarihlerde Erzurum'da olmadığını defalarca belirtmesine rağmen hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verildi. Öte yandan, diğer hayırseverler de soruşturma kapsamında suç olarak gösterilen ihalenin hukuka ve ahlaka uygun bir şekilde yapıldığının altını çizerek, suç içeren hiçbir durum olmadığını vurguladı.
Zaman
