Zeki Çatalkaya’nın Hizmet Hareketi hakkında hazırladığı skandal raporda, tesbihat ve evradı ezkar yapmak ile vaaz vermenin suç sayılmasına siyasiler sert tepki gösterdi. Raporun ciddiye alınamayacağı vurgulandı.

Bugün'den Meryem Aksöz'ün haberine göre, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Hizmet Hareketi’ni terör örgütü gösteren raporuna tepkiler sürüyor: “21’inci yüzyılda olmaması gereken şeylerin yaşanıyor olmasından utanıyoruz...”

DİKTATÖRLÜĞE GİDİYORUZ

CHP Milletvekili Mehmet Şeker: İnsanlar bir fikre sahip olabilirler, onu savunurlar. Bu geldiğimiz noktada bunların olması ayıp ve utanç verici.
Eğer terör eylemine bulaşmıyorsa, ülkenin güvenliği ile ilgili bir sıkıntı yaşatmamışsa her türlü fikri savunabilir. Biz bu fişlemeleri 12 Eylül’de, 12 Mart’ta, 28 Şubat’ta gördük ama bunların ülkeye hiçbir faydası olmadığını gördük.

Bu ülkenin insanları şu veya bu şekilde hep fişlendiler. Kimi alevi diye fişlendi, kimi dinci diye fişlendi. İleri demokrasiyi yaşayacağız derken diktatörlüğe gidiyoruz. İnsanlar fişleniyor. Bunlar ayıp, 21. yüzyılda olmaması gereken şeylerin bu ülkede yaşanıyor olmasından utanıyoruz.

AKLI SELİM HİÇBİR İNSAN İNANMAZ

MHP Milletvekili İsmet Büyükataman: Bunlar komik şeyler. Kurt kuzu hikayesi misali, nasılsa yemeye karar verdim ne yaparsa yap anlayışı içerisinde pervasızca, ciddiyetten uzak bir değerlendirme.

Aklı selim hiçbir insanın bunu ciddiye alması da mümkün değil. Pervasızlığın, edepsizliğin ulaştığı noktalara delalet edecek bir şey. Böyle bir rapor varsa ciddiye almamak lazım.

HOŞGÖRÜ HORGÖRÜYE DÖNÜŞTÜ

HDP Milletvekili Nimettullah Erdoğmuş: Özellikle sosyal, toplumsal, manevi alanlarda toplumu bir araya getiren değerlerin yasaklarla anılması şanssızlık. Bu manevi değerler bizim bugün her günden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz birlik ruhunun adresleri. Bizi bir arada tutan, bizi yaklaştıran, maneviyatımızı bize hatırlatan inançlarımızı rapor konusu yapmak elbette anlaşılır bir durum değil. Ülkemiz çok sancılı bir dönemden geçiyor. Özellikle bu Ramazan ayında nasıl ilahi mağfiretin gövdesinde birleşiriz, nasıl helâlleşiriz bunu düşünmeliyiz. Maalesef artık hoşgörü horgörü anlayışına dönüşmüştür. Bir daraltma ve daralma yaklaşımı var.

1950 ÖNCESi TEK PARTİ ZULMÜ?GİBİ

İlahiyatçı Yazar Cemil Tokpınar: “Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Zeki Çatalkaya tarafından hazırlanan rapor, gerçekten uzak, hiçbir belgeye dayanmayan skandal iddialarla doludur. Özellikle Hizmet Hareketi’nin ‘terör örgütü’ gibi gösterilmek istendiği raporda, ‘tesbihat yapmak, evrad ve ezkar okumak, dürüst olmak, vaaz vermek gibi hususların suç olarak gösterilmesi’ tam bir fecaattir. Bu iddialar, 1950'den önceki tek parti diktatörlüğündeki zulümleri hatırlatmaktadır. O dönemde insanların ibadetine müdahale edilir, takke, tesbih, Kur'an suç aleti kabul edilirdi. Oysa eski siyasetçilerden Demirel'in ifadesiyle ‘Tetik çekenle tesbih çeken bir olmaz.’ Bin yıl İslâma hizmet etmiş bu milletin evlâtları, bugün dinî ve ahlâkî çöküntü içindedir. Genç nesillerin iyi yetişmesi ve kötü alışkanlıklardan korunmasında vaaz ve sohbetlerin, ibadet, dua ve tesbihatın büyük etkisi vardır. Bunlar nasıl olur da suç unsuru gibi gösterilir? Aksine gençliğimizin ıslahı ve güzel ahlâklı yetişmesi için gönüllü kuruluşların dinî ve ahlâkî hizmetlerinin desteklenmesi gerekir.