Soğuk Savaşa Global Isınma ne yapsın?

Samanyoluhaber.com yazarı Kadir Gürcan'ın yazısı

SHABER3.COM

KADİR GÜRCAN

Gerçi sonbahar aylarına girdik ama yaz hala kendisini hissettiriyor. Bu yaz yüzyılın en sıcak günlerini yaşadık. Ama nedense Putin ile Kuzey Kore'nin Kim Jong Un'unu tokalaşırken görünce, yetmişli yılların soğuk, gri ve karamsar havasını hissettim. Sonbahar için bu kadar basık ve sıkıcı hava pek hoş değil. Hindistan'da G20'den paylaşılan kareler ne kadar renkli ise bu iki kafadar ve gizli aşıklarının bir araya gelişleri bir o kadar çaresizlik ve ümitsizlik pompalıyor. 

Bu çaresizlik dünya için değil elbette. Kendi zavallı vatandaşları için. Rus ve Kuzey Kore Halkı kafayı diktatörlük ve dünya hakimiyeti ile bozan iki hırslı lidere mahkum oldukları için çok talihsizler. Neden ve niçinini bilemedikleri sonu gelmez savaşlara katlanmak ve ağır acıları sineye çekmek zorundalar.

İki despot lider arasındaki görüşme açıkçası öyle çok fazla ilgi de uyarmadı. Hatta ülke dışına çıkmayı pek sevmeyen Kim Jung'un dört yıl sonra ilk yurtdışı ziyaretini Kremlin ile başlatması da kimseyi şaşırtmadı. Anlaşılan o ki, kendisine gidecek fazla yer bırakmamış. Ziyareti ilginç ve otantik kılan şey Jong Un'un yolculuğunu İkinci Dünya Savaşı günlerini hatırlatan bir tren ile gerçekleştirmiş olması. Öyle böyle de değil, dört bin millik yolculuk yirmi saati bulmuş. 

Dakikaları ülke insanları için çok önemli devlet başkanlarının bu tür fantazilere vakti yoktur diye düşünüyorduk. Bu düşüncemiz, ülkesine hizmet eden demokratik liderler için hala geçerli. G 20'ye katılan dünya liderlerinin bir çoğu, hepsi değil, demokratik ritüellere riayet edilen ülkelerin başkanları. Kanada'nın yakışıklı devlet başkanı Justin Trudeau'un Hindistan'da arıza yapan uçağından dolayı dönüşünü geciktirmesi başkan hakkında kötü bir imaj olarak kaydedildi. “Böyle bir yolculukta, nasıl olur da bir B planı olmaz?” tenkidi oldukça yerinde.

Un'un “Kara kış bastırmadan hem Putin'i görelim hem de ailecek bir tren yolculuğu yapalım!” diye düşünmüş olması da muhtemel. Nasıl olsa Kuzey Kore'nin bir yere gittiği yok. “Mesaiye geç kaldın. Ülke işleri aksadı.” diye hesaba çekecek bir muhalefet olduğunu da duymadık. Koreli despot, tıpkı diğer modelleri gibi muhaliflerinden şanslı olanları zindanda, katlanamadıklarını da toprak altında tutmayı tercih ediyor. 

Ülke sanayii, diktatörleri memnun olsun diye nükleer füze başlığı üretmenin ötesinde başka bir şey yapmıyor. Bu tren yolculuğunun Kim için başka bir manası da var; babası ve dedesi de tren yolculuğu ile tanınan iki despot lider olarak biliniyor. Bizim şu an “Soğuk Savaş” yılları olarak bildiğimiz günlerin Koreli liderleri. İnsanın aklına “O kadar nükleer başlık üreteceğine, biraz artırıp kendine bir başkanlık uçağı alsaydın be divane!” diyesi geliyor.

Kremlin ile Pyongyang arasında gerçekleştirilen resmi ziyaret çift taraflı çıkar ilişkisi. Putin ve Kim'in birbirlerini günahları kadar bile sevmedikleri malum. Her iki lider de basın açıklamasında Batı Emperyalizmi'ne karşı birliktelik mesajı ile çağın gerisinde kalan ülke insanlarının muhafazakarlık hislerini suiistimal etmeye devam ediyorlar. Putin'in, Eski Başkan Trump'ın o mahkemeden bu mahkemeye koşarken pabuç eskitmesini “Amerikan Demokrasi'sinin çürümesi!” olarak anlaması boşuna değil. Öyle ya, lider dediğin la-yüs'el ve dokunulmaz olmalı ve ölene kadar iktidar da kalmalı; aynen Putin ve Kim gibi! Trump da denedi ama beceremedi!

Putin'in sözcüsü Dmitry Peskov her ne kadar “Kore ile ilişkilerimizi geliştirmeye devam edeceğiz!” diyerek yeni bir şey yapıyor izlenimi vermeye çalışsa da, yeni bir şey yok. Uluslararası normları hiçe sayan ülke sıralamasında liste başı olan Rusya ve Kuzey Kore her zaman olduğundan çok daha fazla birbirine muhtaç. Yabancı basının ulaştığı bilgilere göre Kuzey Kore'nin 2014 itibariyle Rusya'ya borcu on bir milyar doları bulmuş. Tahmin edeceğiniz üzere ülkenin bütün yatırımı savaş sanayiine. Ekonomisi burun üstü çakılan Putinli Rusya'nın Kuzey Koreli Kim'e “Ya hu şu borçlarını bir ödesen!” demesi gayet makul.

Pencereleri bütün dünyaya kapalı Kuzey Kore'nin tek açık penceresi Rusya'dan aldığı şeyler demode askeri muhimmat. Putin-Kim ziyaretinin olası ihtimallerini konuşan uzmanlar, Putin'in Kuzey Kore'ye sattığı ikinci el silahların modifiye edildikten sonra tekrar Kremlin'e pazarlandığının biliyorlar. Paramiliter Wagner yapılanmasının ele geçen silahlarının K. Kore'den ucuza düşürülen silahlar olduğu ortaya çıkmıştı. Anlayacağınız, Wagner'in lojistik kaynağı yerden bitme Kim Jong Un. Putin hapishane kaçkını Wagner'leri, ikince ele düşmüş mühimmat temini ötesinde fazla bir yatırıma değer bulmuyor olmalı. Ha bu arada, Kim uzayda kaybolan uydusu için Putin'den yardım istiyesiymiş!

Putin-Kim görüşmesinin, senelik G20 görüşmelerine denk getirilmesi de rastlantı değil. Kremlin'in Ukrayna'yı işgalinin ilk gününden itibaren dünyayı nükleer saldırı ile tehdit eden Rus siyasetçiler, kelime hazinesi nükleer kıyamet ile sınırlı Kim'i de kendi aralarına kattıklarını bütün dünyaya göstermiş oldular. G20'ye katılan ülkeler bunu da değerlendirmiş olmalılar.

Global ısınmanın önümüzdeki yılların iklim sürprizlerine gebe olduğunu bu yaz ciddi ciddi hissettik. Bununla birlikte hala Soğuk Savaş günlerine methiyeler dizen despot budalaların hala yetmişli yıl nostaljileri dipdiri. Rus, Kuzey Kore, Çin, Tahran, Türkiye, Balerus, Macaristan başkanları ve Trump gibi diktatör severlerin verdiği kareleri ne kadar renklendirirseniz renklendirin soğuk, gri, sevimsiz, çirkin ve karamsar bir kompozisyon oluşturmalarına mani olamıyorsunuz. Global Isınma ne yapsın?

<< Önceki Haber Soğuk Savaşa Global Isınma ne yapsın? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER