Soma’da 4 yıl önce yaşanan ve 301 madencinin vefat ettiği Soma Dâvâsı’na ilişkin 3 yıldır görülen dâvâda, seçim arası verilen karar duruşması yarın devam edecek. 4 yıldır yası temsilen başörtülerinin üzerine siyah bandana takarak durumu protesto eden madenci anneleri artık adalet istiyor. Karar için seçim arası verilen duruşmada aileler, seçimlerden önce kararın seçim sonuçlarına göre çıkacağı kaygılarını dile getirirlerken, duruşmanın gidişatı da sanıkların cezasız kalacağı yönünde.
Yörüklerin acı geleneği
Şimdi karar aşamasına gelen Soma Dâvâsı’nın 3 yılı aşkındır süren yargılama aşamasında her duruşma öncesi aileler yürüyüş düzenledi. Yapılan yürüyüşte 13 kişinin vefat ettiği Kınık’tan gelen aileler, başlarına sardıkları siyah bandanalarla her zaman dikkat çekti. Yörük olmaları dolayısıyla kültürel olarak, özellikle genç yaşta birinin vefat etmesinden sonra siyah bandana takan kadınlar, ömürlerinin sonuna kadar o bandanalarla yaşamak zorunda kalıyor. Bu kültür her ne kadar bugün esnetilmiş olsa da, Kınık’ta uzun yıllar sonra ilk defa 4 yıl gibi uzun bir süre bir grup kadın bunlarla yaşamak zorunda kaldı. Kafalarında siyah bandanaları ile yürüyüşün en önünde yer alan ve hiçbir duruşmayı kaçırmayan Kınıklı kadınlar, duruşmaların da sembol isimleri olurken, yakınlarının vefat etmelerinin ardından yaşadıklarını anlatarak, adalet taleplerini dile getirdi. Anneler siyasete alet edilmek istemediklerini de belirterek acımızı malzeme yapmasınlar çağrısında bulundu.
Mutlu günümüz kalmadı
Vefat eden Hüseyin Kılıç’ın (29) annesi Sakine Kılıç yaşadığı travmayı anlattı. Oğlunun vefat ettiği günden bu yana her anlatmaya başladığında duygulandığını ve dayanamadığını belirten anne Kılıç, “O günden bu yana oğlumla beraber ben de öldüm. Hiçbir mutlu günüm yok. Hep üzüntü hep üzüntü. 2 tane kız çocuğu kaldı bana. Bitirdi beni. O günden beridir haftada bir kere mezarının başına gitmeden yapamıyorum” diye konuştu. Adalet istediklerini belirten anne Kılıç, “Gerçek suçlular meydana çıksın. Hak ettiği cezayı alsın istiyorum. Adaletten beklediğim bu benim” dedi.
Tek beklentimiz adalet
Oğlu Erol Uysal’ın (27) vefat etmesinin ardından geride bir oğlu kaldığını dile getiren Esma Uysal da, “Benim oğlumun yaraları acıyordu. Kaşıya kaşıya yaraları acıyordu” diyerek oğlunun madenden çıkarıldıktan sonra yaralı iken yaşadığı süreci anlattı. Oğlunun yaralarını kaşıya kaşıya vefat ettiğini belirten anne Uysal, o günleri unutamadığını söyledi.”
Dâvâdan adaletli bir karar beklediklerini belirten anne Uysal, dâvâda şu ana kadar yaşananların sorumlusu çocuklarıymış gibi davranıldığını söyledi. Sanıkların savunmalarına dair “Bir dünya dosya yapmışlar” diyen anne Uysal, tek beklentisinin adil bir karar olduğunu ancak dâvânın gidişatının bekledikleri gibi olmayacağını gösterdiğini söyledi.