Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), Romanya'daki bir çalışanın açtığı davada 'işverenlerin, çalışanlarının mesai saatlerinde yaptığı yazışmaları kontrol edebileceğine' ilişkin kararı Türkiye'de tartışmaya sebep oldu. Romanya'da yaşananların somut delile dayandığını ifade eden Avukat Cevat Kazma, dava sonucunun ülkemizde yanlış yorumlandığını ifade etti.

2007 yılında özel mesajlarının incelenmesi sonrası işten atılan Romanya'daki bir mühendis, özel hayatının gizliliği ihlal edildiği gerekçesiyle işe iade davası açtı. Ülkedeki tüm hukuk yollarına başvuran ancak sonuç alamayan mühendis, başvurusunu AİHM'e taşıdı. Mahkeme işvereni haklı buldu.

AİHM kararında önemli bir ayrıntı olduğunu vurgulayan Avukat Kazma, basında yer alan 'işverenlerin, çalışanlarının mesai saatlerinde yaptığı yazışmaları kontrol edebileceğine hükmetti' şeklindeki haberlerin yanlış yorumdan kaynaklandığını savundu.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ndeki 'haberleşme hakkına saygı' 8. Maddesi'ne atıfta bulunan Kazma, ilgili davada, işverenin somut deliller üzerine çalışanının yazışmalarını incelediğini ve yazışmaların içeriği sebebiyle iş akdini tek taraflı feshettiğini söyledi. Aksi halde işverenler tarafından çalışanların kişisel yazışmalarının incelenmesi ve denetlenmesinin vahim bir hata olacağını, bunun hukuka aykırı olduğunu ve işverenin ceza alacağını vurguladı.

Çalışanların kişisel yazışmaları, özel hayatları; hem anayasal olarak hem de Avrupa insan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alındığını kaydeden Cevat Kazma, her kişisel yazışmanın, iş akdinin tek taraflı feshi sonucunu doğurmayacağının altını çizdi.

Avukat Kazma, mesai saatleri içinde yapılan kişisel işler ve yazışmalar ile ilgili de bir uyarıda bulundu: "İşverenler, mesai saatleri içinde yapılan kişisel işleri ve yazışmaları tespit ederse, bu süre kadar çalışanın mesai ücretinden kesebilir."
CİHAN