İzmir İl Müftülüğü, hayırseverlerin katkılarıyla hizmete açılan, Türkiye'nin en modern kız Kur'ân kursuna el koydu.
Raif Cilasun Vakfı tarafından yaptırılan ve 2009 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağışlanan binanın işletimini, yine Raif Cilasun Kur'ân Kursu ve Öğrencileri Koruma ve Yaşatma Derneği yapıyordu.
Dernek, intifa (kullanma) hakkını beş yıllığına resmi bir protokolle sözleşmesine eklemesine rağmen Karabağlar İlçe Müftülüğü, bir yazı göndererek, "emeği geçenlere teşekkür edip" binanın ve personelin derhal boşaltmasını istedi. Binanın içine 1.5 milyon TL masraf yapan dernek yönetimi ise öğrencilerin eğitimini sağlamak amacıyla 11'i sigortalı ve 13'ü fahri görevli olmak üzere 24 kişiyi bünyesinde istihdam ettiklerini, hayırseverlerin parasıyla yapılan bu müesseselere kimse tarafından hukuksuz bir biçimde el koyulamayacağını söyledi. Öğrencilerse hazırladıkları pankartlarla hukuksuzluğa dikkat çekti.
'GEREKÇE GÖSTERMEDEN KURSA HOCA VE YÖNETİM ATADILAR'
Hukuksuzluğa tepki gösteren Dernek Başkanı Recep Uygun, müftülüğün 2007 yılında çıkarılan 5072 sayılı kanunun 2/a maddesini devreye soktuğunu, buna göre kamu kurumlarına bağlı alanlarda dernek bulunmaması gerektiğinin kendilerine tebliğ edildiğini ve bu işlemin ardından itirazsız dernek binasını başka bir yere taşıdıklarını anlattı. Bununla yetinmeyen müftülüğün, bu sefer de yeni bir yazı gönderdiğini aktaran Uygun, "Bu sefer de kursu, eşyalarımızı almadan personelimizle birlikte boşaltmamızı istediler. Dün itibariyle binayı boşalttık. Arkasından da kursa müdür ve yeni hocalar atadılar. Bunları yaparken de hiçbir gerekçe göstermediler." dedi.
'SOKAĞA ATILDIK, BİZ BUNU HAKETMEDİK'
Bugüne kadar binlere hafızın yetişmesine katkı sağlayan merhum Raif Cilasun adına kurulan vakıf tarafından yaptırılan kursun işletmesinin, Raif Cilasun Kur'ân Kursu ve Öğrencileri Koruma ve Yaşatma Derneği'ne protokolle devredildiğini belirten Dernek Başkan Yardımcısı Yılmaz Olcay ise böyle bir muameleyi haketmediklerini söyleyerek, yaşadıkları mağduriyetin derhal giderilmesini istedi.
Konunun yargıya taşınacağını belirten Olcay, "2009 yılından bu yana her yıl 30-50 arasında öğrenci mezun etmekteyiz. 250 kapasitesi olmasına rağmen iyi öğrenci yetiştirmek için 120 öğrenciyle biz bu başarıyı sağladık. Basında bile burası, Kur'ân kursu koleji olarak adlandırıldı. Bu bina, beş yıldızlı bir otel seviyesinde bir binadır. Burayı yaparken de şunu amaçladık, dinimize iyi eğitim verip gençlere sahip çıkıp bunları lise ve üniversitede okutup topluma faydalı birer insan olsunlar diye hedefledik. Gecemiz gündüzümüz burada geçti. Paramızla, imkanımızla burada mücadele ettik fakat maalesef kendimizi sokağa atılmış gibi görüyoruz. Biz bunu haketmedik." dedi.
'YATAKLARINI, DOLAPLARINI BEN ALDIM, GERİ İSTİYORUM'
Raif Cilasun Eğitim ve Kültür Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı Kazım Türkkaynağı da, "Bundan 2.5 yıl önce mütevelli heyetine, vakfımızın kurucular kurulu olarak bu binaya beş seneliğine Diyanet İşleri Başkanlığı Karabağlar Müftülüğü'nün, Kur'ân kursu talebelerini yetiştirmek için intifa hakkı tanımasını istedik. Onlar da beş seneliğine verdiler ancak biz intifa hakkını aldığımız zaman binanın içinde hiçbir malzeme yoktu. Dernek olarak bütün karyola, hattâ ben şahsen kendim 250'şer yatak, karyola, dolabı bizzat ben kendim alarak hibe ettim. Hattâ bu eşyalar, bu dernek burada kaldığı müddetçe bunlar kullanabilir. Ben hibe ettiğim malları, aksi takdirde geri almak kaydıyla yazı verdim ve imza aldım. Dolayısıyla biz, bu Kur'ân kursu iyi talebe yetiştirsin diye gecemizi gündüzümüze kattık ve bu hale getirdik. Her sene 30 ile 50 arasında burada hafız diploması alan kızlarımız var. Bunlar, Türkiye'nin birçok yerinde Kur'ân Kursu hocası olarak çalışmaktalar." dedi.
'BU KURS DEVLET İMKANIYLA YAPILMADI'
Müftülüğün, kursu boşaltmaları yönünde yazı göndermesine anlam veremediklerini belirten Türk kaynağı, "Karabağlar Müftülüğü, bize yazı ile dernek binasının burada mahsurlu olduğunu, buradan çıkmamızı istedi. Dernek yetkilileri ise Konak ilçesine taşımış ancak daha sonra, "Derneğin bütün personelini buradan alın gidin" diye yine yazı gönderildi. Biz de madem buradan gitmemiz isteniyor, o zaman biz de sayısız eşyamızı buradan alıp gitmemiz gerekir diye müftülüğe söyledik. Müftülük de;
"Biz o şartlarda burayı kapatırız" diye bahsetmiş. Biz hiçbir Kur'ân kursunun kapanmasını istemeyiz ama madem ki dernek olarak "buradan çıkın" denildi, o zaman biz de eşyalarımızı almamız gerekir. Bizim bu eşyalarımızı aldığımız takdirde Diyanet ve müftülüğün çıplak binada bu işi yürütebileceğini zannetmiyoruz. Dolayısıyla biz dernek ve vakıf olarak burada mağdur durumdayız, çünkü burada yetişen talebelerin bundan sonra yetişmemesi korkusu içindeyiz. Cenab–ı Allah, bu hizmetleri yapan kişilerden razı olsun. Bizim dileğimiz, buranın yeniden bize devredilmesidir. Burada 11 maaşlı, 13 fahri görev yapan arkadaşımızla bu işler bugüne kadar görüldü. Bu dernek ve vakfı bugünlere, hiçbir şekilde makam ve menfaat peşine düşmeden buralara getirdik. Bizim önümüze sürekli engeller çıkarıyorlar. Allah, hayırlısını ihsan etsin. Bu mağduriyetimizin bir an önce giderilmesini ve tekrar derneğimizin faaliyet göstermesini istiyoruz." şeklinde konuştu.
RAİF CİLASUN KİMDİR?
1906 yılında İzmir'de doğdu. Öğrenimini Sultani Lisesi'nde yaparken Yunanistan'ın İzmir'i işgali yüzünden devam edemedi. 1925 yılında İstanbul Robert Koleji'ne girdi. 1949 senesinde, imam hatip okullarının açılması hususunda büyük çabaları oldu. 1951 yılında İlim Yayma Cemiyeti'nin kurulmasında öncülük etti. İzmir'de, Kur'ân–ı Kerîm Bilimlerinde Öğrenci Yetiştirme Derneği'ni kurdu. Yazdığı kitaplarının çoğu, 10. baskıyı geçen kitaplardan oluştu. İzmir Kestanepazarı Kur'ân Kursu'nu 1945 yıllarında kurdu. 1950 yılında Kur'ân Öğrencilerini Koruma Derneği'ni kurdu. Derneğin adını 1955 yılında, İmam Hatip ve İlahiyata Öğrenci Yetiştirme Derneği olarak değiştirdi. Hayatını, ahlâklı nesillerin yetişmesine adadı. Binlerce hafızın yetişmesine katkı sağladı. 19 Ağustos 1998 tarihinde, 92 yaşında vefat etti.
CİHAN