SP Balıkesir İl Başkanı Süheyb Balaban, terörün bu milletin ortak dramı ve ortak acısı olduğunu belirterek, "Ortak acılar, ortak kararlılıklar gerektirir. Bu süreç, kısır siyasi çekişmelerin malzemesi haline getirilmemelidir. Tam tersine, toplumun bütün kesimlerinin temsil edildiği, bir teröre karşı milli birlik ve istişare toplantısı gerçekleştirilmelidir. Türkiye, tarihî geçmişi ve engin tecrübesiyle büyük bir devlettir. Aziz milletimiz sahip olduğu cesaret, kararlılık ve fedakârlıkla en zor badireleri atlatmış, hattâ imkânsız sanılanı başarmış bir millettir. Bu karanlık dönemi de sağduyu ve kararlılıkla geride bırakmayı bilecektir." dedi.

SP Balıkesir İl Başkanlık Dîvanı, Balaban başkanlığında toplandı. Ankara'daki bombalı terör saldırısının ele alındığı toplantıdan sonra konuşan Balaban, masum insanları hedef alan bu alçak saldırıyı, Millî Görüş camiası olarak nefretle lanetlediklerini söyledi. Saldırıda hayatını kaybeden bütün vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa dileğinde bulundu. Kanlı saldırıların temel amacının, milletin içinde öfke, kin, çatışma ve kamplaşma meydana getirerek kardeşi kardeşe kırdırmak olduğunu vurgulayan Süheyb Balaban, "Türkiye'yi geri dönülmez bir bataklığın içine sürüklemektir. Millet olarak bu oyuna gelmemeli, tahriklere kapılmamalıyız. Türkiye'yi karıştırmak isteyen karanlık mihraklara karşı verilecek en güzel cevap sağcısıyla solcusuyla, Kürtüyle Türküyle, Alevisi ve Sünnisiyle birbirimize daha fazla kenetlenmek, milli birlik ve beraberliğimize sahip çıkmak olacaktır. Ülkede barış ve huzuru sağlamak, en başta iktidarın görevidir. Hükümet, başarıyı sahiplendiği gibi başarısızlığın da sorumluluğunu üstlenmek zorundadır. Bu çerçevede, terörist saldırılarda yaşanan istihbarat ve güvenlik zafiyetine ilişkin iddiaları geçiştirmek yerine, büyük bir titizlik ve hassasiyetle üzerine gitmelidir." şeklinde konuştu.

'ENDİŞELERİ GİDERECEK ADIMLAR ATILMALI'

Hayatını kaybedenler için ilan edilen üç günlük resmi yasın yeterli olmadığını savunan SP İl Başkanı Balaban, "Hükümetin görevi, ölenlere saygı kadar yaşayanların tedirginliğini ortadan kaldıracak ve toplumdaki haklı endişeleri giderecek adımları atmak olmalıdır. Aynı şekilde siyasi partiler de böylesine hassas bir süreçte parti kaygısıyla değil, ülke kaygısıyla hareket etme erdemliliğini ortaya koyabilmelidir ancak 100'ün üzerinde vatandaşımızın hayatını kaybettiği böyle bir ortamda bile TBMM'de grubu bulunan dört partinin genel başkanının bırakın terörü çözmeyi, bir masa etrafında toplanıp konuşmayı bile beceremiyor olması, bu liderlerin ülkeye verebilecek hiçbir şeylerinin kalmadığının göstergesidir." ifadelerini kullandı. CİHAN