SPD'de parti içinde geçen iki hafta boyunca, yeni başbakan adayının kim olacağı kamuoyuna açık bir şekilde tartışılmış ve halk nezdinde çok daha popüler olan Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius'un, dağılan koalisyonun yıpranmış başbakanı Scholz yerine aday gösterilmesi gündeme gelmişti. Ancak Pistorius'un geçen hafta Perşembe günü aday olmak istemediğini açıklamasının ardından Olaf Scholz'un yeniden aday gösterilmesinin önü açılmıştı.
Buna rağmen SPD içinde başbakan adayı tartışmaları tamamen sona ermiş değil. Partinin gençlik örgütü olan Genç Sosyalistler'in (Juso) hafta sonunda yapılan federal kongresinde SPD yönetimine ağır eleştirilerde bulunuldu. Juso Genel Başkanı Philipp Türmer, kongrede yaptığı konuşmada, SPD Eş Genel Başkanları Saskia Esken ile Lars Klingbeil'ı ağır bir dille eleştirerek, bu ikilinin "pis bir şov" yaptığını savundu.
Esken: Gerçekten iyi bir görüntü vermedik
Juso lideri tarafından eleştirilen Eş Başkan Esken, "Başbakan adayımızı belirlerken gerçekten iyi bir görüntü vermedik" diyerek söz konusu eleştirileri kabul etti. Diğer eş başkan Klingbeil ise Deutschlandfunk radyosuna verdiği röportajda, parti yönetiminin aday belirleme sürecini şu sözlerle savundu: "Benim liderlik anlayışım, parti içinden gelen sesleri dinlemek, tartışmak, farklı senaryoları gözden geçirmek üzerine kurulu." Partiye, ileriye bakma ve bundan sonra 23 Şubat'taki seçime konsantre olma çağrısında bulunan Klingbeil, "Şimdi hepimizin görevi şalteri diğer tarafa çevirmek ve seçim kampanyasını başlatmaya odaklanmak" ifadesini kullandı. Esken de, ZDF televizyonunda katıldığı bir programda, Olaf Scholz ile ilgili olarak, "Bu mücadeleye şimdi onunla birlikte giriyoruz" dedi.
Yüzde 96,2 çıtası
Parti yönetimince başbakan adayı olarak belirlenen Scholz'un bu adaylığının 11 Ocak'taki kongrede delegeler tarafından onaylanması gerekiyor. Bu aşama her ne kadar formalite olarak görülse de, Scholz'un delegelerden ne oranda onay alacağı merak konusu. Yaklaşık dört yıl önce, 2021 yılının Mayıs ayında, o dönem Eylül'de yapılan seçimler öncesinde başbakan adayı olarak açıklanan Olaf Scholz, delegelerin yüzde 96,2'sinin onayını almıştı. SPD o dönemde de, bugün olduğu gibi anketlerde yüzde 14-16 bandında görünüyor ve seçimleri kazanmasına pek ihtimal verilmiyordu. Ancak Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) adayı Armin Laschet'in, yaz aylarında ziyaret ettiği sel felaketi bölgesinde kameralara gülerken yakalanması bir anda bu ismin popülaritesini kaybetmesine neden olmuş ve SPD seçimden yüzde 25,7 ile birinci parti olarak çıkmıştı.
SPD'nin Scholz-Merz düello talebi
Sosyal Demokrat Partinin umudu yine karşı adayın bir hata yapması. Parti yönetimi, seçim stratejisi olarak süreci, Birlik Partileri'nin adayı Friedrich Merz ile Olaf Scholz arasında bir ikili yarışa dönüştürmek ve seçim kampanyasını bunun üstüne kurmak istiyor. Merz'i gerici bir siyaset izlemekle itham eden SPD, Scholz'u, hükümet tecrübesi ve konulara hakimiyeti ile ön plana çıkarmak amacında. Ancak ZDF televizyonu tarafından düzenli olarak yapılan Almanya'nın en sevilen siyasetçileri anketinde Scholz, güncel verilere göre, beşinci sıradaki Merz'in arkasında yedinci sırada bulunuyor. Boris Pistorius ise uzun süredir olduğu gibi açık farkla birinci sırada yer alıyor. Eldeki bu son veriler, Pistorius'un adaylıktan çekildiğini açıkladığı Perşembe gününden önce açıklanmıştı.
SPD içinde, Scholz'un başbakan olarak sergilediği dengeleri gözeten kişiliğinden sıyrılıp, seçim kampanyası sürecinde daha sert bir tavır ortaya koyması yönünde beklentiler var. Rheinland-Pfalz eyaletinin SPD'li başbakanı Alexander Schweitzer, ARD televizyonunda katıldığı bir programda, partinin şu andan itibaren daha mücadeleci ve kavgacı bir Scholz görmek istediğini dile getirerek "Zor bir koalisyonu yönetme dönemi artık geride kaldı. Bizim şimdi, ülkeyi nereye götürmek istediğini gösteren güçlü bir Olaf Scholz'a ihtitacımız var" ifadesini kullandı.
Dört federal başbakan adayı
Birlik Partileri'nin seçim yarışına favori olarak giren başbakan adayı, CDU Genel Başkanı Friedrich Merz'in yanı sıra, Olaf Scholz'un dışında Yeşiller'de, halihazırda Almanya Ekonomi Bakanı olan Robert Habeck de başbakanlığa aday. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD) de, 7 Aralık'ta yapılacak parti yönetimi toplantısında, Alice Weidel'i başbakan adayı olarak göstermesi bekleniyor. Böylece Federal Almanya Cumhuriyeti tarihinde ilk kez başbakanlık için dört aday yarışacak.