Galatasaray Lisesi'nde gerçekleştirilen
divan kurulu toplantınını ardından basın mensuplarının sorularını
yanıtlayan başkan Aysal, göreve geldiğinden itibaren süreklilik sevdalısı olduğunu ifade ettiğini vurgulayarak, ''Geçici zaferlerden ziyade bizim sürekli bir başarı yakalamamız gerektiğini söylemiştim. Galatasaray, sürekliliği yakalamak için çalışmakta, şu veya bu
takımı yenmek için değil. Mümkün olduğu kadar sahadan en iyi neticeleri alarak çıkmak için hareket etmekte. Takımımız bu yönde iyi bir
ekip ve her geçen gün biraz daha kaynaşıyor. Tam birtakım olduklarını bugün söyleyebiliriz. Bence önümüzdeki Ordu
spor ve Manisaspor maçlarında da
sürpriz yaşayacağımızı sanmıyorum'' diye konuştu.
Sezon başında talip oldukları ancak alamadıkları
Atletico Madrid'in
futbolcusu
Reyes'in yeniden gündemlerine geldiğini ancak
teknik direktör Fatih
Terim'in isteği doğrultusunda vazgeçtiklerini bildiren Aysal, ''Transfer mümkündü ve hazırdı ama Fatih hocamızın
yerli oyucuları değerlendirmek, takıma kazandırmak gibi bir önceliği var. Biz de buna
destek veriyoruz'' dedi.
Kayserisporlu Amrabat'ın, Galatasaray'ın hayalini kurduğu bir takım olduğu yönündeki demecinin hatırlatılması üzerine de Aysal, ''Bizim onunla ilgili söz hakkımız yok. Futbolcu başka bir takıma ait. Etik kurallar gereği
futbolcuyla böyle bir ilişkimizin olması mümkün değil. Eğer Kayserispor görüşünden vazgeçerse, daha değişik bir tutum
uygulama kararı alırsa, o günün şartlarında ciddiyetle ele alırız'' ifadelerini kullandı.
Fatih Terim'in kendilerine bir
transfer listesi vermesini beklediklerini vurgulayan Aysal, ''Şartlar her gün değişiyor. Takımda form tutanlar var, tutamayanlar var, altyapıdan gelen yeni
oyuncular var. Devamlı bazı açıklar kapanıyor ama bazı yerlerde de yeni açıklar gözüküyor. Herhalde hocamız bunun hesabını iyi yapacak ve bize iyi bir
teklifle gelecek. Biz de bununla ilgili gerekenleri yapacağız'' derken, yıldızı parlayan
genç isimler
Semih Kaya ile
Emre Çolak için ise ''İkisi de şu anda bizi heyecanlandıran
futbolcular arasına girdiler'' şeklinde görüş belirtti.
Terim'in daha önce basın mensuplarına aktardığı, bazı oyuncularla ilgili bir raporu
yönetime sunmasıyla ilgili de Aysal, ''Hocanın raporu futbol şubesinde. Gerekli çalışmayı yapıp önümüzdeki günlerde bana getirecekler. Yarından itibaren özellikle futbol şubesinin bugünkü gerçeklerine eğileceğiz'' diye konuştu.
''Bizim dönemimizde Terim sıkıntı yaşamayacak''
Ünal Aysal,
teknik direktör Fatih Terim'i
sezon başında
tercih etmelerinin, uzun vadede daha iyi anlaşılacağını kaydederken, ''Çok tecrübeli bir hoca. Deneyimini sahaya da rahat aksettiren bir hoca. Sürekliliği var. Önemli olan bu. Fatih Hoca'nın bundan önceki dönemde kulüpte yaşadığı sıkıntıları, bizim dönemimizde katiyetle yaşamayacağını göreceksiniz. Çünkü ben kendisine bire bir bu desteği veriyorum. Bizim tüm yönetim kurulumuz da şartsız ve koşulsuz arkamda duruyorlar. Bu destekle Fatih Terim'in iyi neticeler alacağına inanıyorum'' şeklinde konuştu.
DİVAN KURULU TOPLANTISI
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, görev dönemiyle ilgili mali konulara değinirken, özellikle nakit akışının düzeltilmesinin hayati öneme sahip olduğunu kaydetti.
Galatasaray Kulübü'nün
Aralık ayı olağan Divan
Kurulu Toplantısı'nda Ünal Aysal, üyelere başkanlığının 7 aylık dönemindeki mali, idari, sportif çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.
Sarı-kırmızılı kulübün önemli
ekonomik varlık ve imkanlara sahip olduğuna dikkati çeken Aysal, şöyle konuştu:
''Yaşadığımız sorunlar, varlıklarımız ile fırsatları iyi ve zamanında yönetemememizden kaynaklanıyor.
Nakit akışları iyi yönetilmezse kolay kolay sağlıklı bir ekonomik yapıya ulaşılamıyor. Kulübümüzün uzun zamandır bu sorunu yaşadığı açık bir gerçek. Pahalı borçlanma, gereksiz teminatlara ve cezalara yol açmaktadır. O kadar pahalıya bu bedel ödenmiştir ki,
Mayıs ayında önümüze şöyle bir tablo çıktı: Tüm gelirler temlik altındaydı, yeni
kredi alamıyorduk. 150 milyon dolarlık ciddi kredi yükü mevuttu. 57 milyon doları zamanı geçmiş olmak üzere toplam 327 milyon dolar civarı borç vardı.
Piyasa rayicinin çok üzerinde kredi
faizi ödenmekteydi. Görülmemiş yükseklikte teminatlar vermiştik.''
Kulübe önemli gelir sağlaması beklenen Türk
Telekom Arena'nın 3 yıllık gelirinin zaten harcanmış olduğunu, sportif başarısızlık nedeniyle de
taraftarların maçlara ilgisinin beklenen seviyeye çıkmadığını anlatan Aysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tarihimizde eşi görülmemiş şekilde ciddi bir transfer hamlesiyle, komple futbol takımını
yenileme, basketbol ile
voleybol takımlarına takviye yapmak zorundaydık. Sportif A.Ş.'nin birikmiş 152 milyon TL'lik zararı dolayısıyla bir teknik iflas probleminin de acilen çözümlenmesi gerekiyordu. Vecibelerimizi hıza yerine getirerek, kredibilitemizi yeniden kazanmak, mümkün olan en kısa sürede temliklerden kurtulmak, yükseksek faiz yükünü hafifletmek ve borç yükünü azaltmak istedik. Sportif başarı ile ekonomik başarının bir arada gideceğini bildiğimiz için, çok geniş ve akıllı bir transfer
operasyonunu gerçekleştirmek ve kulübün aylık 16 milyon dolarlık sabit masraflarını karşılayarak devamlılığı sağlamayı hedefledik. Üstelik bu süreci, futbol dünyamızı derinde sarsan
şike soruşturması sırasında yürütmek gibi bir ek zorluk daha yaşadık. Futbolu yeniden yapılandırmamız gerekti.
Borçlar, transferler ve krediler vardı. Sizden borçlanma
yetkisi istedik ve yeni borçlanma oldu. İyi ki yetkiyi vermişsiniz, yoksa bugünkü sunumumuz çok daha kısa olacaktı.''
''Borçlar azaldı''
Başkan Ünal Aysal, göreve geldikleri dönemde mevcut olan borçların azaltıldığını aktarırken, teminatlar ve
banka kredilerindeki düşüşe dikkati çekti.
Zamanı gelmiş borçlar ve transfer
maliyetinin kendilerine 87 milyon dolar bir yük getirdiğini ifade eden Aysal, şunları kaydetti:
''Bu, her kuruluş için önemli bir rakamdır. Özellikle kredilerimizin tükendiği bu global
kriz ortamında daha da önemli bir rakamdır. Bu 87 milyon dolarlık acil ihtiyaç,
Ekim ayında 42,7 milyon dolara indi. Aralık ayında daha da indiğini söyleyebilirim. 31 Ekim itibariyle toplam banka borçlarımız ana para artı faizler olmak üzere 149,6 milyon dolardan, 110,4 milyon dolara düşmüştür ve düşmeye devam etmektedir. Gelinen noktada toplam borçlarımızda 32 milyon dolar seviyesinde bir iyileşme gerçekleştirilmiştir. Önemli bir iyileşme de verilmiş teminatlarda gerçekleşmiştir. Toplam teminatlarımız 850 milyon dolardan, 552 milyon dolara indirilmiştir. Temliklerde iyileşme daha da büyüktür. Yüzde 56'lık bir iyileştirmeyle temliklerimiz 252 milyon dolardan, 110 milyon dolar seviyesine indirilmiştir. Olağanüstü Genel Kurul raporunda 3
1 Mayıs 2012 itibariyle öngörülen toplam nakit açığımız 123.7 milyon dolar olarak hesaplanmıştı. Bugün bu gelinen noktada bu açığın 79.8 milyon dolara indiğini söylemek mümkün ve en önemlisi, geçtiğimiz 7 aylık dönemin gereksinimi olan aylık 16 milyon, yani toplam yaklaşık 112 milyon dolarlık sabit masraflar, yeni borç yüküne girilmeden karşılanmış, kulüp ve bağlı şirketlerin hayatiyeti aksatılmadan devam ettirilmiştir. Bu önemli gelişmelere rağmen, yapılması gereken çok iş var. Sorunlar
kontrol altına alındı ama çözüm için daha uzun ve zorlu bir yol var.''
Mali iyileştirme çabaları içinde önlerinde yeni banka kredisi alma, kişilere borçlanma ve Riva arazisini kullanma opsiyonları olduğunu anlatan Ünal Aysal, yüksek teminatlar nedeniyle kredi almalarının mümkün olmadığını kaydederken, şu ifadeleri kullandı:
''
Banka kredisi almak, daha önceden verilmiş yüksek teminatlar yüzünden mümkün değildi. Üstelik ihtiyacımız olan 150 milyon TL'lik yeni bir kredinin yılda kulübe 26 milyon TL faiz yükü anlamına geleceği ortadaydı. Kişilere borçlanmanın ise kulüpler açısından son derece sakıncalı olduğu örneklerle sabittir. Ancak gelinen noktada bu kaçınılmaz olmuş, bu takviyeye sınırlı ölçüde başvurulmak zorunda kalınmıştır.
Acil ihtiyaçlarda başvurulan kişisel
kasa kolaylıkları dışında Galatasaray'ın prensip olarak tamamen kendi imkanlarıyla bu süreçten çıkması planlanmış ve projemiz buna uygun olarak kurgulanmıştır. Bir diğer öncelik de bankalardaki temliklerin kaldırılarak kulübün sıhhatli bir nakit akış tablosuna kavuşmasına verilmiştir. Ancak bunun için bankadaki kredilerin geri ödenmesi gerekmektedir. Riva arazisine gelince, talebin yüksek olduğu bir dönemde değiliz. Gerek
yurt içi, gerekse yurt dışı yatırımcılarda orta vadeli böyle bir yatırıma cesaret edecek heyecan henüz istenilen düzeyde değil. Bu çok değerli varlığımızı en yüksek ve en güvenli teklif yönünde değerlendirme çabalarımız sürüyor. Benimsediğimiz prensip, (Hızlı hareket etmek ama işi aceleye getirmemek). Bildiğiniz gibi ruhsatımızda bir sorun yaşamamak için hafriyat çalışmaları başlatılmıştır. Bir kez daha belirtiyorum, bu değerli varlığımız en iyi teklif alınıncaya kadar elden çıkarılmayacaktır.''
''Yüzde 25 oranında hisse
satışı yapıldı''
Olağanüstü Genel Kurul'da kendilerine verilmiş olan
hisse senedi satışı yetkisini kullandıklarını, hatta yeterli olacağını tahmin ettikleri oranı aştıklarını vurgulayan Ünal
Aysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Olağanüstü Genel Kurul sonrasında, bankacılık piyasasındaki kriz derinleşmiş ve kredi bulma olanağının daralması bir yana, kurlarda ve faizlerde çok önemli artışlar olmuştur. Bankalar kendi bağlı kuruluşlarına dahi kredi vermekten kaçınır bir
politika izlemek zorunda kalmışlardır. Neticede repo işleminin faiz yükü dolayısıyla ve çok az bankanın kabul edebileceği bir sisteme dönüşmesi ile avantajını, işlerliğini kaybetmiştir. Diğer taraftan, bize tanınan yetkiler içinde kalarak, hiçbir faiz ve masraf ödemeden geçici olarak ve süresine kendimizin karar vereceği bir takvim bazında finansman ile kaynak üretme sorunumuza kısmen bu yöntemle bir çözüm getirmek, bize Galatasaray'ın menfaatlerine en uygun bir yöntem olarak sağlıklı geldi. Bilindiği gibi hisse senedi alım satımı, faiz maliyeti olmayan bir nakit girişi sağlar. İyi planlanırsa, repo işlemi gibi uygulanabilir. Süre ve maliyet baskısı yoktur. Bu nedenle hisse satışı, özellikle kar dağıtımı yapılmayan dönemlerde nakit akışını toparlamak için en sık kullanılan enstrümandır. İstenildiği zaman geri almak mümkündür.
Ağustos-Aralık döneminde toplam yüzde 25,66'lık hisse senedi satışı yaptık. 152,7 milyon TL satış geliri, yaklaşık 81.4 milyon TL de kar elde ettik. Eğer biz bu satış operasyonu yerine yeni bir kredi alsaydık kulübümüzün sırtına her yıl için 26 milyon TL faiz yükü binecekti. Buna ilave olarak satıştan elde edilen nakitle kapattığımız 39 milyon dolarlık kredilerin faiz maliyetinden yıllık 4 milyon dolar, kur farkından da yaklaşık 10 milyon TL tasarruf sağlanmıştır. Bu gelir nakit akışımızı rahatlatırken, Riva arazisinin satılması konusundaki baskıyı da hafifletmiştir. Böylece kasamızda nakit planlaması yapabileceğimiz bir imkan yaratılarak, borç ödemeleri ve bankalardaki temliklerin serbest kalmasına dönük ciddi bir olanak devreye sokulmuştur.''
Bazı üyelerin, hisseleri kimin aldığıyla ilgili endişelerinin kendisine ulaştığını söyleyen Aysal, bunların büyük bölümünün
küçük yatırımcılar tarafından alındığını ve alan kişilerin istenilmesi halinde İMKB'dan öğrenilebileceğini aktardı.
Programlarının ilk etabının, finansal kriz ve futbol skandalı ortamında bankaların kulüplere olan güvensizliğinin arttığı bir ortamda gerçekleştiğine dikkati çeken Ünal Aysal, planlarında bazı değişikliklere gitmek zorunda kaldıklarını da dile getirerek, ''Bu değişiklikler neticeyi kesinlikle etkilemeyecektir. Her şey Galatasaray'ın menfaatleri doğrultusunda yürütülecektir. Galatasaray için en faydalı
model neyse, hedefimiz onu uygulamak. Ağaca bakarken, ormanı görmemezlikten gelmeyelim'' dedi.
GS Store'da değişim
Kulüp başkanı Ünal Aysal, Galatasaray'a bağlı tüm
işletme ve şirketlerinin karlılığına verdikleri öneme dikkati çekerken, GS Store
mağazacılık operasyonuyla ilgili çalışmaları başlattıklarını aktardı.
Sektörün tecrübeli isimlerinden birinin GS Store'un başına getirildiğini ve karlılıkla ilgili raporunu beklediklerini kaydeden Aysal, ''Çok daha iyi bir konsantrasyonla çalışma imkanı doğdu. Galatasaray markalı ürünlerden azami karı sağlamak, bizim mağazacılık yapmamız anlamına mı geliyor- Yapmak mı, yaptırmak mı- Bu sorunun cevabını Ocak ayı itibariyle paylaşacağımızı umuyorum'' diye konuştu.
Türk Telekom Arena'nın yanında
Ülker,
Nike ve
Sony işbirliğiyle bir mağaza açacaklarını duyuran Ünal Aysal, statta
bilet satış birimini kendi bünyelerine aldıklarını açıklarken, ''Bu operasyon kulübümüze önümüzdeki dönemde önemli tasarruf sağlayacak. Koltuk satışlarımız 31,6 oranında arttı. Seyirci ortalamamız yüzde 16,5 artarak 25 bin 857'e ulaştı. Önümüzdeki günlerde bu rakamların başarımıza endeksli olarak daha da artmasını bekliyoruz. Hedefimizi azami kapasiteyi doldurmak. Bunun için de başarılı olmak zorundayız'' şeklinde görüş belirtti.
Medical
Park ile yaptıkları ve 3 yılı kapsayan 23 milyon dolarlık
anlaşmayı en başarılı çalışmaları olarak aktaran Aysal, kendi adlarını verecekleri sağlık kompleksinin cirosunun yüzde 12'sini alacaklarını söyledi.
Kulüp çalışan sayısının giderek arttığını ancak verimli bir yapının olmadığını kaydeden Aysal, Deloitte firmasıyla yaptıkları anlaşma çerçevesinde verimliliği artırmak için çalışan ve iş tanımlarının yeniden değerlendirileceğini aktardı.
Galatasaray şubelerinin dikkatle yönetildiğini dile getiren Aysal, ''Şubelerle ile yönetimin uyumu zaman aldı ama uyuma ulaşıldı. Altyapılarımızı güçlendirmek için çalışıyoruz.
Başarının sürekliliği altyapıdan yetişecek yeni yıldızlarla mümkün. Bu konuya önem verilmesi beni çok mutlu ediyor. Meyvelerini ilerde göreceğiz. Henüz ideal noktaya ulaşmadık ama doğru yoldayız. Galatasaray'ın geleceği, altyapıya yapacağımız yatırımın sonuçlarına bağlıdır. Florya'da altyapı tesisleri 1 milyon 200 bin TL'lik yatırımla çok
modern hale getirildi'' dedi.
''Futbolda 11 oyuncu alındı, 17 oyuncu gönderildi''
Ünal Aysal, Galatasaray Futbol Takımı'nda yaptıkları transfer operasyonunda 11 kaliteli oyuncu alıp, 17 oyuncu gönderdiklerini aktararak, ''11 yeni ve üst düzey oyuncuyu sadece 29 milyon dolar
bonservis badeliyle kadroya kattık. Satılan ve serbest bırakılan 17 oyuncuyla bu gerçek mali yükümüz 7 milyon dolarla sınırlı kaldı. Bütün bu yeniden kadrolaşma programının gerçekleşmesinde şube maliyetleri açısından gerçekçi olmaya dikkat ettik. Futbol şubesi 2011-2012 sezonu işletme maliyetimiz 62 milyon dolar ile geçen yıldan 10 milyon, bir evvelki sezondan ise 28 milyon dolar daha düşük olarak bütçelenmiştir'' ifadelerini kullandı.
Başkan Aysal, 25 milyonun üzerinde taraftarı olduğu varsayılan Galatasaray'ın, taraftarından yeterli desteği nasıl alamadığını merak ettiğini de aktararak, sadece GS Bonus Card sahibi taraftar sayısını 1 milyona çıkarmaları halinde dahi yıllık gelirlerinin 45-50 milyon TL civarında olacağını dile getirdi.
Ayrıca, UEFA'nın 2012 yılından itibaren uygulamaya başlayacağı mali kurallara da dikkati çeken Aysal, 3 yıl için 30 milyon
avro zarara kadar tolerans gösterileceğini ve kendilerinin mali açıdan süratli davranmak mecburiyetinde olduklarını sözlerine ekledi.
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, futbolda şike davasıyla ilgili görüşlerinin değişmediğini belirterek, ''En başta çıktığımız nokta neyse bugün o noktadayız. Uzlaşmacıyız ama her şeye rıza gösteren bir tutum içinde değiliz'' dedi.
Galatasaray Kulübü'nün aralık ayı olağan divan kurulu toplantısı,
Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda İrfan
Aktar başkanlığında gerçekleştirildi.
Toplantıda Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal ile yönetim kurulu üyeleri de hazır bulunurken, Başkan Aysal, son bölümde üyeler Hayrettin Kozak, Murat Ece,
Taner Aşkın ve Mehmet Helvacı'nın eleştirilerine
cevap verdi.
Aysal, şike konusuyla ilgili Galatasaraylıların düşüncelerini yansıtmak adına dik bir duruş sergilediklerini ifade ederek, ''Şike konusunda hiçbir zikzak çizmedik. En başta çıktığımız nokta neyse bugün o noktadayız. Tutumumuz da aynen devam etmektedir. Uzlaşmacıyız ama her şeye rıza gösteren bir tutum içinde değiliz. Galatasaray'ın haysiyetini,
Galatasaraylılar adına ayakta tutmak için duruşumuz son derece sert, yerine göre dostane yerine göre yumuşak ama istikametimiz aynıdır'' diye konuştu.
Şike konusunda ''Biz pusuladaki yönümüzü hiç değiştirmedik, bundan sonra da değiştirmeyeceğiz'' diyen Aysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Burada önemli olan, bütün bu spor camiası içerisinde, kendinizi herkesten soyutlayamazsınız. Bu camianın içinde yaşıyoruz ve bu camianın gerçekleriyle beraber yaşıyoruz. Bu gerçekleri biz tek başımıza '
Don Kişot' gibi de değiştiremeyiz. Bu nedenle bazı konularda gönlümüz razı olmasa da kafamızı sallamak zorunda kalabiliriz. Bizden evvelkiler de kaldı, bizden sonrakiler de kalacak.''
''
Hisse satışında yetkimizi aşmadık''
Ünal Aysal, kulüp hisselerinin satışı konusunda
genel kuruldan aldıkları yetkiyi aşmadıklarını anlatarak, ''Yüzde 11 ile sınırlı bir hisse satışı mecburiyetimizden bahsedildi. Hisselerimiz
rehine olduğu için orada rehine olmayan hisselerin yüzde 11'i kastedilmektedir. Bizim genel kuruldan aldığımız yetki yüzde 49'dur. Biz yetkimizi aşmadık. Maalesef halka açık hisse senetleri olması dolayısıyla size bu konudaki projemizi anlatamıyorum. Müsaade ederseniz, mali genel kurulda hepinizi tatmin edecek bir ortam olacaktır'' diye konuştu.
Satılan hisselerin geri alınabileceğini ancak bu konuda şimdiden bir mesuliyet altına girip, yetire getirememenin cezasının ağır olacağını anlatan Aysal, ''Hisseler geri gelir mi- Gelir efendim. Ama bugün ben şu kadar hisseyi, şu zamanda geri alacağım. şöyle bir mesuliyet yükleniyorum dediğiniz
vakit, bu konuda ciddi bir uygulamaya geçmiş olursunuz ki bunun da cezası çok ağırdır. Böyle bir taahhüdü vermek, her şeyden evvel Galatasaray'a büyük zarar getirir. Bu konuda tekrar mali genel kurulu beklemenizi istirham ediyorum'' ifadelerini kullandı.
Aysal, hisse senetlerinin satışı konusundaki eleştirilere de, şu cümlelerle yanıt verdi:
''Eldeki gümüşleri satmıyoruz, altınları da satmıyoruz. Biz hiçbir şey satmıyoruz. Siz şuan sadece ortada olan hareketleri görüyorsunuz, hareket bittiği zaman şapkadan tavşan çıkmayacak. Ama ekonomik kurallar içerisinde realize edilmiş bir programın sonucunu göreceksiniz. Biraz sabırlı olmanızı rica edeceğim. Gümüşlerimiz evde efendim. Farkındaysanız ben rahatım, bir endişem yok. Bir Galatasaray Başkanı olarak huzurunuza hiçbir zaman endişeli olarak çıkmayacağım.''
''Nakit yok ki akışı olsun''
Başkan Aysal, nakit akışıyla ilgili üyelere bilgi verilmemesine yönelik eleştiriye ise ''Bir nakit akış tablosunun yapılması lazım. Ama nakit akış tablosu yapabilmek için bir nakit akışınızın olması lazım. Nakit yok ki akış olsun. Sadece çıkış var. Ancak bir kaç aylık çalışma sonucunda biz nakit girdilerini düzene sokma imkanı elde ettik. Bir nakit akışı bugün yapıldı. Santimine kadar arkadaşlarımız izliyor ve gözlüyorlar. Bu konuda son derecede titiziz'' yanıtını verdi.
Toplantıda, 2011 yılı
Türkiye Şampiyonası'nda dereceye giren
kürek ve yelken şubesi antrenör ve sporcularına Divan Başarı Beratı verildi. Antrenör ve sporculara beratlarını, Divan Kurulu Başkanı
İrfan Aktar, Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal ile yönetim kurulu üyesi Semih Haznedaroğlu verdi.