96'ya değil 84'e benziyor

Fenerbahçe ile birlikte şampiyonluk kovalayan Bordo-Mavililer, bu sezon sergiledikleri mücadeleyle 1984 yılını hatırlatıyor.

96'ya değil 84'e benziyor

Futbolcuların birbirlerinin açığını kapatmak için var güçleriyle mücadele etmesi, dağılmadan devam eden ahenkli bir 'horon'u andırıyor. Şenol Güneş ve talebeleri fair-play ruhu içinde güzel bir hikâye yazmaya hazırlanıyor. Süper Lig'de bitime 6 hafta kala F.Bahçe'nin 2 puan önünde liderliğini sürdüren Trabzon'da tüm hayaller 7. şampiyonluk üzerine. Deplasmanda G.Saray'ı 1-0 mağlup ederek (Bursa'nın da dahil edilmesi durumunda) 7 derbiden 6 galibiyet çıkaran Karadeniz ekibi, yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen yörenin meşhur "inadını" futbol sahalarında gösterme alışkanlığını geri kazandı. İkinci devrenin başlamasının ardından yaşanan sakatlık ve cezalar, beraberindeki puan kayıpları ve F.Bahçe ile var olan 9 puanlık farkın kapanmasına rağmen Trabzonlu futbolcular adeta "imece usulü" ile yarıştan kopmamayı başardılar. Demoralize olmanın çok muhtemel sayılacağı bir süreci olağanüstü dayanışma ile aşmayı beceren bu kadro son şampiyonluğun kazanıldığı 1984 yılını hatırlatıyor. Bütün kavganın gürültünün, hakem hatalarının, "yatma" muhabbetlerinin kirlettiği ortamda gerek F.Bahçe gerekse Trabzonlu futbolcuların ortaya koyduğu bu kıyasıya yarış, okunası bir hikâye sunuyor. Trabzon cephesine göz atıldığında yorulanın yerine kenardakinin dahil olduğu muhteşem bir horon çıkıyor ortaya. Egemen yoksa Giray'ın "ben varım" dediği, Engin'in yokluğunu Selçuk'un iki kişilik oynayarak tamamlamaya çalıştığı, Onur'un sakatlığında Tolga'nın sahne aldığı, tüm engellere rağmen dağılmayan bir horon. Tam 'dağıldı, dağılacak' denirken Alanzinho çıkıyor ve "Hayde Hayde" komutu veriyor sanki. Tam 'bırakalım olmayacak' denilecekken Jaja "Dik oyna" diye haykırıyor. Tam tel kopmuşken Şenol hoca onarıyor ve yeniden gür çıkmaya başlıyor dünyanın bir yere yaslanmadan çalınabilen tek telli çalgısı kemençenin sesi. Belki sezonun ilk yarısındaki gibi senkronize değil Trabzon'un oyunu. Ama hiç olmadığı kadar istekli. Ve en az 1984 ve öncesindeki şampiyonluk süreçleri kadar hikâye dolu. Bunların içinde ise en anlamlısı şüphesiz Burak'ınki. Antalya, Beşiktaş, Manisa, F.Bahçe ve Eskişehir maceralarının ardından "adam olmaz" yaftası yapışmış vaziyette geldiği Trabzon'da şimdilerde efsane kadronun efsane isimlerinin yanına ilişmiş Burak. Bordomavinet sitesinden 15 yaşındaki bir Trabzon taraftarının yan yana koyduğu Turgay Semercioğlu ve Burak fotoğrafları her şeyi anlatıyor aslında. "Yeniden" demenin her zaman mümkün olduğunun ispatı Burak. Mesela Batuhan'ın ya da Serdar Özkan'ın ve her gün ilavelerle büyüyen bir yığın "tutunamayanlar" listesinin her ferdinin "ben de yapabilirim" demesi için bir vesile Burak'ın anlattıkları. Üstelik son Galatasaray maçında kameralara "anneeeee" diye haykırması çoğu zaman unutulan futbolcuların da bir oğul oldukları gerçeğini hatırlatması adına manidar. En önemlisi de pazar gecesi yaptığı final konuşmasının final cümlesi belki de. "... Şampiyon olursak çok sevineceğiz, olamazsak da Fenerbahçe'yi tebrik edeceğiz." Söyleyip söylemediği belli olmayan bir cümlesi günlerce gündeme taşınılan Burak'ın en zor zamanda "fair play"in ruhunu yani rakibi tebrik etmeyi hatırlatan bu açıklaması acaba medyada yer bulabilecek mi? TRABZONSPOR, ŞÖLENE HAZIRLANIYOR Süper Lig'in bitimine 6 hafta kala en yakın takipçisi Fenerbahçe'nin 2 puan önünde liderliğini sürdüren Trabzonspor'da, hafta sonu oynanacak Bursaspor maçının karnaval havasında geçmesi bekleniyor. Bordo-Mavili yönetim, bu doğrultuda Bursa maçında 20 bin bayrak dağıtacak. Şampiyonluk yolundaki yürüyüşünü sürdüren Karadeniz ekibinde yönetim, seyircisiz oynanan Galatasaray maçında bile futbolcuları yalnız bırakmayan taraftara teşekkür etti. 17 Nisan Pazar günü Avni Aker'de yapılacak karşılaşmanın biletleri de bugün satışa çıkıyor. Fiyatlar, tribünlerin durumuna göre 25, 40, 50, 80, 150 ve 300 lira olarak belirlendi.
<< Önceki Haber 96'ya değil 84'e benziyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER