Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan
Polat, Sarı Kırmızılı
futbolcuların saha içinde
darbeye bağlı yaşadığı
sakatlıklarla ilgili Galatasaray
Televizyonu’na çok önemli açıklamalar yaptı.
SORU: Son dönemde Galatasaray’ın futbola yaptığı yatırımlar herkes tarafından biliniyor; ara
transfer döneminde Jo, Dos
Santos, Neill gibi
yıldızları da kadroya dahil ettiniz. Yayıncı kuruluş, futbolun
marka değerini şu günlerde özellikle öne çekerken maalesef anti futbol yine öne çıkmaya başladı. Son Antalyaspor maçında Jo’nun aldığı darbe ve kendisi 3 hafta yok. Caner ve
Ufuk Ceylan da darbeye bağlı sakatlıklar yaşıyor. Hakan Balta ve Mehmet
Topal da keza darbeye bağlı sakatlıklar yaşıyorlar. Galatasaray, futbolun marka değerine
destek veren 1 numaralı kulüp durumundayken, son dönemde bu şekilde oynanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz ?
POLAT: Marka değeri son yıllarda ortaya çıkan bir kavram. İşin
ekonomik boyutu açısından futbol endüstrisinde marka değeri çok büyük önem taşıyor. Bunun için kurumlar milyarlarca dolarlık taahhütlerin altına giriyor.
Digiturk’ün son ihalesinde toplam
maliyet 3 milyar doların üzerinde. Bu rakamların yatırımını yapan kurum ve kuruluşların bunları geri alabilmeleri, ödeyebilmeleri,
kazanç sağlayabilmeleri için yatırım yaptıkları ürünün kalitesinin ve marka değerinin artması lazım. Bunu yapan da
futbolcuların kendisi. Ben son 3-4 yıldır anti futbol diye bir kavram çıkardım ortaya. Bu konuyla ilgili gerek
Futbol Federasyonu’yla, gerekse
Kulüpler Birliği’yle bunlar hep görüşüldü. Herkes hemfikir. Saha içinde
vakit geçirmeler, kötü zeminde futbol oynanması, saha içi yönetimi, tribünlerdeki taşkınlıklar bunlar hep marka değerine olumlu veya olumsuz yönde etkide bulunacak faktörler. Bunlardan en önemlilerinden biri de
futbolcuların kendisi.
"KASAP FUTBOLCULAR VİCDANSIZCA TEKME ATIYORLAR"
Taraftarın stadlara gelmesi, televizyon başına oturması ya da digiturk gibi kanallara üye olabilmesi için ortada iyi bir şovun olması lazım. Bunu da yaratacak olanlar futbolculardır. Bu futbolcuların içinde de yüksek yeteneği olan, yıldız diye tanımladığımız,
milli futbolcu seviyesine kadar ulaşmış olan futbolcuların diğer futbolculardan bu farklılıkları vardır. Daha fazla
ücret almalarının nedeni yetenekleri ve diğer özellikleridir. Bu tür futbolcular rakipleri tarafından, o konumda olmayan futbolcular tarafından kıskanılan futbolculardır. Bu tür futbolcular genellikle büyük
takımlarda bulunmaktadır. Mütevazi takımlarda sıyrılanlar da büyük takımlar tarafından transfer edilmektedir. Bu yetenekli futbolcuları durdurmak için daha az yetenekli futbolcuların uyguladıkları yöntem fiziksel olarak yıldırmak ve yıpratmak oluyor. Tamamıyla
tekmeyle ve yumrukla fiziksel şiddet uygulayarak bunları durdurmaya çalışıyorlar. Galatasaray’ın ve rakiplerinin son üç maçını bu gözle bakarak izledim.
Fenerbahçe,
Beşiktaş ve Trabzonspor’un maçlarını izledim. Bu hepimizin sorunu. Şunu görüyorum ki saha içinde tabir çok hoşuma gitmese de “kasap” diye
taraftar tarafından adlandırılan futbolcular çok vicdansızca
yıldız futbolcuları tekmeleyerek durdurmaya çalışıyorlar. Sonuç olarak da ciddi sakatlıklar çıkıyor. Bu tür oyuncuların sakatlanması, belli süreler
forma giyememesi hem futbolun marka değerine olumsuz etki yapıyor, hem de bizi milli takımlar bazında da sıkıntıya sokuyor.
"SAHA İÇİNDEKİ KASAPLARA GEREKLİ CEZALAR VERİLMELİ"
Galatasaray’ın en son maçına baktığımızda daha yeni transfer ettiğimiz Jo’da aldığı tekme nedeniyle adale yırtığı meydana geldiği ve en az 3 hafta sahalardan uzak kalacak olması, şu an sakatlığı olan Hakan Balta’nın yine darbeyle sakatlanması,
Mehmet Topal’ın ve hatta yine son Antalyaspor maçında
kaleci Ufuk’un bile tekmelerle sakatlandığını görüyoruz. Dos Santos da aynı şekilde bir darbe aldı ama neyse ki sakatlanmadı. Böyle bir ortamın içinde benim yapabileceğim fazla bir şey yok. Burada bütün görev Futbol Federasyonu’na düşüyor. Bu konuda
Mahmut Özgener federasyonunun çok hassas davrandığını biliyorum. Ben buradan
Merkez Hakem Komitesi Başkanı’ndan ve kurul üyelerinden, maçları yöneten
hakemlerimizden bu konulara taviz vermemelerini, daha dikkatli olmaları gerektiğini, saha içindeki kasaplara gerekli cezayı vermelerini talep ediyorum. İnşallah bu
mesajım yerine gider. Bu sadece Galatasaray’ın meselesi değil. Tüm takımlarda yıldız futbolcular var. Bu tüm kulüplerin sorunu. Ellerindeki önemli yıldızlarının kaybolması ekonomik,
psikolojik ve sosyal olarak da büyük bir
yıkım getirmesine neden oluyor. Hakemlerimizin bu konuda dikkatli olmalarını, bu tür futbolcu diye geçinenlere taviz vermemeleri gerektiğini ve gerekli cezayı vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu anlamda onlara da buradan bir çağrıda bulunuyorum.
SORU: Sizce bunun için neler yapılabilir ? Bir
yaptırım söz konusu olabilir mi Futbol Federasyonu açısından ? Ya da
hakemlerin ve federasyonun biraz daha dikkatli olması gerekiyor demek yeterli midir?
POLAT: Merkez Hakem
Kurulu federasyona bağlı, hakemlerimizde
Merkez Hakem Kurulu’na bağlı, bu hiyerarşik düzen içerisinde gerekli önlemlerin alındığını düşünüyorum. Özellikle hakemler bu konuda saha içindeki agresif futbolcuların, şiddete meyilli futbolcuların önüne geçecek bunlara taviz vermeyecek ve gerekli cezayı verecek sarı kartsa sarı, kırmızı kartsa kırmızı bunlarda tereddüt göstermeyecek. Tamam futbol erkek oyunu diyorlar, sert oyun diyorlar ama bu sertliğin topa olması lazım futbolculara olmaması lazım. Bunun tedbirini hakemlerimiz bu şekilde algılarlarsa bence tedbirini alabilecek tecrübeye ve kapasiteye sahipler. Bizimde beklentimiz bu yönde.
"ATEŞTEN GÖMLEĞİN OLDUĞU BİR AY YAŞAYACAĞIZ"
SORU: Jo önemli bir transfer, önemli bir santrfor. Ancak sakatlığı nedeniyle medyada Galatasaray santrforsuz kaldı deniliyor bu durum Galatasaray’ı nasıl etkiler?
Tabiki Frank
Rijkaard’ın meselesi alternatif çıkaracaktır. Galatasaray alternatifsiz kalmaz, muhakkak santrfor ve oyun sisteminde bir değişiklik yaparak Galatasaray forvetini yine kuracaktır. Kullanabileceği isimleri ben telaffuz etmek istemiyorum.
Frank Rijkaard gibi önemli bir
teknik adamın bu konuda çözüm üreteceğine inanıyorum. Fakat baktığınız zaman Galatasaray’ın 5 tane futbolcusu yok takımdaki 6 futbolcunun yanına başka birisi geliyor ve bunların bir arada oynaması için süreç gerekiyor çünkü bunların çoğu yeni transfer. Aynı zaman da
Şubat ayı bizim için çok zor bir ay çünkü hem ligde hem
Avrupa’da hem de
Türkiye Kupası’nda çok zor maçlar yani ateşten gömleğin olduğu bir ay yaşayacağız. Hem Şubat’ta hemde Mart’ta alacağımız sonuçlar lige ve diğer kulvarlara da yansıyacak. Zor bir ay olacak ama ben Galatasaray’ın diğer oyuncuların bu açığı kapatacağını düşünüyorum yeterki mücadeleyi sahaya yansıtabilsinler ama burada ki tek şartım federasyonumuz ve ilgili organları anti futbola kesinlikle taviz vermesinler biz eğer Avrupa Kupaları’nda, Dünya Kupaları’nda bir yere gelmek istiyorsak, yıldız futbolcularımızla geleceğiz. Onların saha içinde korunması lazım, dileğim bu mesaj yerini bulur ve gerekli tedbirler alınır.