Ankaragücü Kulübü Asbaşkanı Ayhan Atalay, ''Basın kuruluşlarına yapılan açıklamalarda 'Akıl Tutulması' başlığının kullanılması şahsıma ve kulübüme karşı bir yaylım ateş niteliği taşısa da bu ithamın 'Ahlak Tutulması' nitelemesinden daha masum bir ifade taşıması hem kıvanç hem övgü vesilesidir'' dedi. Atalay, Fenerbahçe yönetiminin ve kulüp başkanı Aziz Yıldırım'ın, kendisinin basın yayın kuruluşlarında yer alan açıklamaları nedeniyle, Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunması üzerine, yazılı bir açıklama yaptı. Atalay, açıklamasında, ''Basın kuruluşlarına yapılan açıklamalarda, 'Akıl Tutulması' başlığının kullanılmasının, şahsına ve kulübüne karşı bir yaylım ateş niteliği taşısa da bu ithamın, 'Ahlak Tutulması' nitelemesinden daha masum bir ifade taşımasının, hem kıvanç hem övgü vesilesi'' olduğunu ifade etti. ''Türk sporunun bu hale gelmesinde bir hidrolik erozyonun ajitasyonundan mı kaynaklandığını bilmiyoruz ama mevcut durumdan adı geçen kulüpten başka memnun olan kimsenin olmadığını biliyoruz'' ifadelerini kullanan Atalay, şunları kaydetti: ''Anadolu'nun küçük bir takımıyla adı geçen takım 100 maç oynasa ve bunun 99'unu kazansa kendisine paye mi çıkartacaktır? Oysa rekabet ortamının ve sportif kalitenin gelişmesi için yetenek mücadelesi gerçek gelişmeyi doğuracak başarının bütün dünyaya taşınmasına neden olacaktır. Siz 100 yıllık Türk futbol karşılaşmalarının bütün yıllarında bile şampiyon olsanız da dünya kamuoyunu ilgilendirecek ne yapmış olursunuz. Kaldı ki şaibe iddialarının hiç gündemden düşmediği bir ortamda. Avrupa ve dünya futbolunda adınız ne kadar geçiyor ve ne kadar ciddiye alınıyorsunuz, bunu sadece Fenerbahçe için değil diğer iki büyük için de söylemek mümkün. Kalitenin ve adaletin tesis edilememesinde de en büyük sorumluluk bu üç takıma ait olması gerekmez mi? Sadece kendiniz sıkıntı yaşadığınızda mitralyöz gibi her tarafa taarruz edip, sindirerek kazandığınız müsabakaları utkulu komutanlar gibi kutlamaktan zevk mi alıyorsunuz? Bir ağabey edasıyla Anadolu takımlarına destek verseniz ve kalitenin gelişmesine katkıda bulunsanız, bu daha onurlu bir davranış olmaz mı? Hepimiz sizi ayakta alkışlamaz mıyız? Bunun yerine şüphe ve şaibelerin egemen olduğu bir ligde şampiyon olmanız, insanlıktan zerrece alamet ve nasibi bulunmayan bir ülkeye padişah olmaya benzemez mi?'' Açıklamasında, ''Şu anda kamuoyuna açıklamak istemediğim son hamleleriniz bu maçtan önce takımımızın içine kadar elinizi sokarak karşılaşmayı sabote çalışmalarınızı da takip etmekteyiz. Umarım çalışmalarınız netice vermez yoksa bu açıklamaların milyon mislini size tattırmaktan çekinmeyeceğimizi bilesiniz'' ifadelerini kullanan Ayhan Atalay, şöyle devam etti: ''Bülent Uygun ile sohbetimizi (3+1 yıllık sözleşme imzalandı) haberinin bile Ankaragücü Kulübü'nü karıştırmaya yönelik yayınlar olarak izlerken, kendimizden şüphe ederek, 'Biz ne zaman böyle bir laf ettik?' diye düşünüyoruz. Sayın Uygun'u çok sevmeme rağmen ne böyle bir ilişkiyi konuştuk, ne de böyle bir sözümüz oldu ama sporla ilgili iki insan yan yana gelince, nesli tükenen hayvanlardan bahsedecek değildik elbette. 'Birlikte ne yapabilirizi konuşmak bile bu yönlendirmelerle ülke televizyonlarında bir takımın iç yapısını bozmak üzere kullanılıyorsa, futbolun kalitesini tartışmak nasıl gerekir nasıl? Teriyle formasını ıslatan ve tek emeli başarılı olup büyük takımlarda oynamak isteyen Anadolu çocuklarına ağabeylik fırsatını da elinizden kaçırdığınıza yanacağınız günler de yakındır. Şahsıma karşı kullandığınız hakaret ve aşağılama sözlerini içeren açıklamanız hakkında karşı suç duyurusunda bulunacağım. Türk adaletine güveniyorum, çıkacak kararı da size hediye edeceğim. Belki yazı daha kalıcı olur.''