Fanatik gazetesinden Zafer Büyükavcı'nın haberine göre; Atılan gol 2... Direkten dönen top 3... Güiza'nın kaçırdığı yüzde 100'lük pozisyon 2... Bilica'nın boş kaleye atamadığı top 1... Kalecinin iki çok net kurtarışı (
Alex ve
Cristian) 2... Verilmeyen
penaltı (
Uğur Boral) 1... Kaleye atılan şut 19... Kaleyi bulan şut 12... Girilen net gol pozisyonu 10...
Ve sonuç:
Fenerbahçe taraftarına saç baş yolduruyor...
Fenerbahçe bu futbolla nereye kadar...
+++++
Yukarıdaki istatistiklere bakıldığında, bu sonuçları çıkartmak biraz zor. Üstelik televizyonlardaki 3 dakikalık
özet görüntülerde de sadece yukarıdakileri
izleme şansınız var.
Bizim takıldığımız Fenerbahçe hakkında yapılan iyi ya da kötü yorumlar değil. Türk Futbolu'nda otorite kabul edilen bir çok yorumcunun Antalyaspor'a methiyeler düzmesi...
Rakibine, yukarıda sıraladığımız kadar pozisyon veren... Maçtaki ilk organize atağını 88'de geliştirip, Veysel'le Volkan'ı geçemeyen Antalyaspor'a...
Kahvedeki futbolsever yapsa bu yorumu ‘taraftar' deyip geçersiniz. Ancak bir meslektaşınız bunları yazabiliyorsa, en azından ‘neden' diye sorma hakkını kendimizde görürüz.
+++++
“Günümüz futbolunda onun yeri yok...”
“Artık 10 numara kalmadı...”
“Koşmuyor, bu nedenle takıma
destek olmuyor...”
“Onu oynatmak için bütün orta saha dizilişini değiştirmek zorunda kalıyorsunuz...” Vesaire, vesaire...
Yukarıdaki yorumlar,
Alex de Souza için yapılıyor. Üstelik yıllardır.
Peki bu Alex denen adam ne yapmış Fenerbahçe'de?
154 maçta 82 gol, 73 asist... Süper Lig karnesi bu...
154 maçta 155 golü atmış ya da attırmış.
23 maçta 9 gol, 5 asist...
Türkiye Kupası karnesi bu...
23 maçta 14 golü atmış ya da attırmış...
2 maçta 2 gol, 1 asist... Süper
kupa karnesi bu...
2 maçta 3 golü atmış ya da attırmış...
48 maçta 12 gol, 16 asist...
Avrupa karnesi bu...
48 maçta 28 golü atmış ya da attırmış...
Toplamda 227 maç, 105 gol, 95 asist...
Alex
futbolcu olmak için daha ne yapmalı?