Arda,
Galatasaray Dergisi'nin
Aralık ayı sayısında yer alan röportajında, Kadıköy'de oynayacakları
Fenerbahçe maçları öncesinde
takım üzerinde bir
baskı olduğuna inanmadığını belirterek, ''Fenerbahçe'nin Kadıköy'de çok kolay yenileceğini düşünüyorum. Ama şöyle bir şey var. Bizde kaybedeceğiz diye bir korku ya da stres yok. Ancak bizim dışımızda öyle bir hava oluşturuluyor. Sendromu yaşayanlar başkaları'' dedi.
Maçtan sonra karşılaşmanın ''centilmence'' geçtiği şeklindeki yorumlara anlam veremediğini kaydeden Arda, adeta
isyan ederek, şu görüşlerini anlattı:
''(İnanılmaz centilmenlik içinde maç geçti) yorumlarına anlam veremedim. Tüm
stat bize her türlü küfürü
koro halinde ediyor. Ali
Sami Yen bu olanların yanında
cennet gibi. Her takım bizim stadımızda rahatlıkla oynuyor. Herhangi bir baskı yok. Zaten böyle olmalı. Bize yapılanlardan, atılan
yabancı cisimlerden edilen küfürlerden kesinlikle bahsedilmiyor. Ben maç sonunda tribünlere ellerimi kaldırmışım. Bu görüntü gösterilip eleştiriliyorum. Aynı görüntü içinde bana bozuk para yağıyor. Kimse demiyor, 'O para bu çocuğun gözüne gelse kör olur' diye. Biz orada Josico'nun ayağının krampını gidermeye çalışıyoruz. Roberto Carlos'un oyundan çıkarken elini sıkıyoruz. Ama biz tam tersi maç içinde kasti
tekme yiyoruz. Tepki verince kötü adam biz oluyoruz. Bunlar göz önüne getirilmiyor. Kaybettiğimiz zaman da adam gibi kaybediyoruz.''
BENCE, SOLDA OYNASAM DAHA İYİ OLUR
Kewell ile maç içinde değişerek sol kanatta oynadıklarının hatırlatılması üzerine Arda, ''Bence, solda oynasam daha iyi olur'' yorumunda bulundu.
Arda, ancak
teknik direktör Michael Skibbe'nin düşüncesinin böyle olduğunu kaydederek, ''Biz de elimizden geleni yapıyoruz. Devamlı sağda oynayacak olsam, orada da oynarım. Çünkü o bölgeye göre strateji geliştiririm. Ama sol tarafta etkili olduğum ortada. Karşımdaki rakibi geçebileceğim 7-8 seçeneğim oluşmuş durumda. Sol taraftan oyunu daha iyi okuyabildiğimi düşünüyorum. Kewell ise sol ayaklı bir
futbolcu. O da sol kanatta etkili. Fakat maç içinde kanat değiştirmemiz rakibi de şaşırtıyor'' ifadesini kullandı.
AVRUPA'DA OYNAMA İSTEĞİM VAR
Galatasaraylı olduğunu, ancak büyük konuşmadığını kaydeden Arda, ''Galatasaray'dan başka Türk takımı,
Allah bana o günleri göstermesin'' dedi.
Genç
yıldız, Aslantepe Stadı'nda
forma giymek istediğini ifade ederken, ''Ama benim Avrupa'da oynama isteğim de var. Galatasaray'da çok güzel bir
şampiyonluk yaşadım. Bu
sezon UEFA Kupası'nda
final hedefliyoruz. Eğer o başarıyı yakalarsak, o zaman Avrupa'ya kesin gitmeyi düşünebilirim. Tabii bir de şu var; gelen teklifte kararı kulübüm verecek.
Kulüp 'Tamam Arda gidebilirsin' derse ben o zaman anlaşırım'' şeklinde konuştu.
SAHA İÇİNDEKİ MÜCADELEMİN FARKINA VARILMIYOR
Sahadaki mücadelesinin çok fazla farkına varılmadığını öne süren Arda, topa sahip olmak ve adam geçmeye çalışmanın ardından, savunmaya geri dönüp rakibi takip etmenin dünyanın en zor şeyi olduğunu dile getirdi.
''Arda, Kewell, Lincoln neden geriye dönmediler'' şeklindeki yorumlara katılmadığını söyleyen Arda, ''Zaten o an dönecek gücümüz kalsa döneriz. Ama ileride de bir mücadele veriliyor. Ben sahada oyunun hücum yönünde kendimi yeterli görmüyorsam, bunu hissettiysem, o gün mücadeleye yönelirim. Hücum yönünü başka arkadaşlara bırakırım. Takım oyuncusu böyle yapmalı'' dedi.
BÜYÜK YETENEKLER HARCANIYOR
Kendisinin
genç milli takımdayken, bulunan jenerasyonda 40 maç yenilmeyen bir
ekip olduklarını kaydeden Arda, çok büyük yeteneklerin harcandığını savundu.
Arda, bu konuda çok üzgün olduğunu belirterek, ''O zamanki takım arkadaşlarım şimdi (A) Milli Takım'da yok. Sadece
Serdar Özkan Beşiktaş'ta oynuyor. Bu çocuklara gereken şans verilmiyor. Skor uğruna, çok büyük yetenekler harcanıyor. Bunu da herkesle tartışmaya hazırım'' ifadesini kullandı.
Gece hayatının olmadığını,
içki de içmediğini vurgulayan Arda, izin günlerinde belirli saate kadar dışarı çıkabildiğini, bunun abartıldığını söyledi.
Futbol oynamayı çok sevdiğini kaydeden Arda, ''Of bugünde maç var, demiyorum. Ben lig maçına çıkmasam, futbol oynamasam, gidip sokakta top oynarım'' diye konuştu.