Galatasaray'ın
Fenerbahçe'ye 1-0 yenilerek
şampiyonluk yarışında büyük bir yara alması, Sarı-Kırmızılı camiadaki iç hesaplaşmaları da beraberinde getirdi.
Sezon başında Hollandalı
teknik adam Frank
Rijkaard'ı takımın başına getiren ve kadroyu dünya çapında yıldızlarla güçlendiren
yönetim, Türk
futbolunda yeni bir çığır açmayı planlıyordu. Rijkaard'ın gelişini 'devrim' olarak nitelendiren ve Derwall'e benzeten Başkan Adnan
Polat,
hedef olarak da
Barcelona gibi 5
kupayı birden kazanmayı hayal ediyordu. GSİYAD'ın
ocak ayındaki kongresinde iddialı açıklamalar yapan Polat, "G.Saray'ın hedefinde muhakkak ki tüm 5 kupanın 5'i de var. Bunlar nedir,
Avrupa Ligi,
Türkiye Ligi,
Türkiye Kupası, Türkiye Süper Kupası ve Avrupa'da oynanacak Süper Kupa." diyordu. Bu amaçla ara
transferde kadrosunu Neill, Jo ve Dos
Santos ile güçlendiren Cim Bom, önceki gün kaybedilen Fenerbahçe derbisinin ardından tam anlamıyla hayal kırıklığına uğradı. Türkiye Kupası ve
UEFA Avrupa Ligi'nin ardından şampiyonluk yarışından da uzaklaşan Galatasaray,
Şampiyonlar Ligi hedefini bile yokuşa sürmenin sıkıntısını yaşıyor.
Aslan'daki kötü gidişatla ilgili ilk ve en güçlü
itiraf, Başkan
Adnan Polat'tan gelmişti. Seçimden bir gün önce CNN Türk'e konuk olan Polat, "Şu anda Rijkaard'dan istediğimi bulamadım. Avrupa'da mücadele etmemiz gerekirdi. Ben Türkiye Kupası'nda olmayı ve ligde de lider olmamızı arzulardım. Bunlar var mı? Yok. Dolayısıyla ben memnun değilim." sözleriyle Rijkaard'ı hedef seçmişti. İki yıldır
başkanlık koltuğunda o
turan Adnan Polat'ın, futbolda bir türlü istenilen başarıların gelmemesi üzerine bu tür açıklamalarla hedef saptırdığı iddia ediliyor. Camianın önde gelen bazı isimleri ise, "Adnan Polat, her zaman büyük hedefler ortaya koyuyor. Ama geçen yıl ve bu
sezon yaşanan tablo ortada. Kötü gidişte Polat, hemen hedef saptırıyor. Hataları hep başkasında arıyor." diyerek, iki yıl daha kulübü yönetecek olan Polat'a eleştirilerini dile getiriyor.
Yeni seçilen Adnan Polat yönetiminde de Fenerbahçe mağlubiyetinin ardından her kafadan bir ses çıkmaya başladı. Sezon başında 'transfer ustası' olarak nitelendirilen Futbol Şube Sorumlusu
Haldun Üstünel ve
Murat Yalçındağ, en çok tepki gören isimlerin başında geliyor.
Mali İşlerden Sorumlu Ali Haşhaş'ın, "Çok zor günlerde transfer için para bulduk. Ama bu emeğimizin karşılığını alamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Şimdi Haldun ve diğer arkadaşlarımız daha iyi düşünecekler." açıklaması, yönetimdeki çatlağın en büyük kanıtı. Haşhaş'la aynı düşünceye sahip daha birçok ismin bulunduğu ifade ediliyor.
Sarı-Kırmızılı takımda 'devrim' yapması beklenen Rijkaard ise
tartışma konusu oldu.
Oyun sisteminden
oyuncu tercihlerine kadar birçok hususta Hollandalı çalıştırıcının her hareketi masaya yatırılıyor. Rijkaard'ın kötü bir performans sergilemelerine rağmen Jo, Dos Santos ve Elano'ya devamlı ilk 11'de şans vermesi tepki çekiyor. Üstelik Jo
Alves, takımdan gönderilen mevkidaşı Shabani Nonda'nın yerini tutamadı. Nonda, çoğunda sonradan oyuna dahil olduğu 25 maçta 16 gol atarken, Jo 10 karşılaşamada fileleri sadece 3 kez havalandırabildi. Polat'ın iki yıl daha takımın başında görmek istediği Rijkaard'ın, son haftalardaki kötü sonuçlar sebebiyle bu teklife
soğuk baktığı öğrenildi. Yönetimin, 2010 Dünya Kupası'nda boy gösterecek olan Brezilyalı Elano'yu satmayı planladığı, Jo, Dos Santos ve Leo
Franco ile de yolların ayrılacağı öne sürülüyor.
Yabancılardan verim alamayan Galatasaray'da yerliler de ikinci planda kaldı.
Arda Turan,
genç yaşta verilen kaptanlık bandının sorumluluğunu tam olarak yerine getiremezken, Ayhan ve Emre Aşık'ın küstürülmesi takımı olumsuz etkiledi. Rijkaard ile
Servet Çetin arasında yaşanan soğuk savaş, savunmada zafiyetlerin artmasına yol açtı. Üst üste gelen bu hatalarla ocak ayında 5 kupayı hedefleyen Galatasaray, mart ayının sonunda kendisiyle hesaplaşıyor.
Hacı Hasdemir