Sakatlar ve mazeretlilere cezalılar da eklenince, eksikler '
tavan' yapmış
Galatasaray'da. Üzerine
teknik direktörü bile utandıran 5 gün önceki OFTAŞ faciasının acı hatırası eklenmiş.
Ankaragücü'nün de kalır yanı yok eksikler konusunda. Hesaba bir de kar üzeri donmuş ve bozukluğu zaten '
efsane' olan zemin katılınca maç hiç umut
vaat etmiyor. Aslında bir mücadele var, Galatasaray'ın ağırlık koyduğu... Ama zorlu değil ve kaleleri zorlayacak pozisyonlarla birleşmiyor. Hal böyle olunca Ankara'da sadece 'Olee-ole-ole/AN-KARAAA' tezahüratına eşlik eden müthiş tribün kareografisi izleniyor 35. dakikaya kadar. Sonra
senaryo değişiyor! Önce bir 'prova' yapıyor sarı- kırmızılılar, Mehmet
Topal'ın uzun pası Serkan Çalık'a, onun asisti de
Hakan Şükür'e ulaşınca. Ama
kaleci Serkan Kırıntılı çıkartıyor. 36. dakikaysa golün 'esas'ı geliyor:
Volkan Yaman uzaktan vuruyor, kaleci Serkan sektiriyor. Döneni
Arda deniyor, onun olduramadığını Hakan Şükür tamamlıyor.
7 DAKİKADA GELEN LİDERLİK
Gol, direnmeye niyeti olmayan ev sahibini 'çözünce' 41'de Arda, kendi çaldığı topu sağdan taşıyıp gole rahat götürüyor. 43. dakikadaysa onun soldan ortasına
Ümit Karan gelişine vurup 3. golü imzalıyor. İlk yarıda peş peşe 3 gol atmanın rahatlığı ikinci yarıda Galatasaray'da 'rehavet' yaratıyor. Onlar vites küçültünce Ankaragücü 63. dakikada Bebbe, 64'te İlkem ve Diawara, 70'teyse Bebbe ile 3 net pozisyon buluyor. Ama golü yakalayamıyor. Öte yandan 'teyakkuz'daki konuk, noktayı 87. dakikada yine Arda'nın başlattığı bir atakta Ümit Karan'ın asistini ağlara gönderen Serkan Çalık'la koyuyor. Karşılaşmanın 'yıldızlı pekiyi'sini Arda ve
Mehmet Topal paylaşırken; 81. dakikaya kadar 'Yüzde 100 Türk Gücü' olarak oynayan Galatasaray 4 hafta önce kaptırdığı koltuğu sadece 7 dakikada geri almayı başarıyor. SABAH