Devrim niteliğindeki projelerini açıklayan ve
adaylık konusundaki çalışmalara ivedilikle devam ettiklerini belirten
Atalay, "Bizim olduğumuz yerde kesinlikle kökten çözüm olur." dedi.
Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğü'nün koltuğunda oturduğu dönemde taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan
Mehmet Atalay, TFF başkanlığı için kendi tasarrufundan çok kulüplerin isteği doğrultusunda hareket ettiğini ve adaylığının bu doğrultuda şekilleneceğini vurguladı. Sadece kendisinin değil, atanan her bürokratın siyasetten bağımsız çalıştığının altını çizen Atalay, "Biz Meclis'ten bir haftada
yasa çıkarttık. İşini doğru yapan bürokratlara müdahale etmek, karışmak söz konusu değil." ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
seçimlere herhangi dahli olmadığına dikkati çeken Atalay şöyle devam etti: "Bu seçim sadece yaklaşık 300 delegenin tasarrufu ile ilgili. Başbakan'ın etkisi veya müdahalesi mümkün değil. Sayın Başbakan'ın 20 yıldır verdiği görevleri yerine getirmeye çalıştım. Benim şahsi vazifem, bilgi vermeyle alakalı. Tabii ki kendisine özel durumum hasebiyle bilgi vermem doğaldır. Atanmış bürokrat olarak kimsenin talimatı ve partili birinin ricasıyla herhangi bir iş yapmadım. Yaptığım gösterilsin,
ülkeyi terk ederim. Bütün partilerle işbirliğinde bulunup yasa çıkartmış, hangi partinin olursa olsun her belediyeyle ortak çalışma ile organizasyon yapmış bir kişiyim."
ÖNCELİKLE ADALETİ SAĞLAYACAĞIZ
2004 yılından bu yana kulüplerle ilişkilerden dolayı TFF başkanlığına layık durduğu görüşünün hakim olduğunu anlatan
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü, "Gittiğim her yerde bu telkinde bulunuldu. Delegasyonun bu konuda pozitif görüntüsünü yıllardır alıyorum. Bu işin olmazsa olmazı, delegenin yaklaşımıdır." diye konuştu. Yönetim şablonu ve komitelerin oluşturulmasıyla ilgili soruya Mehmet Atalay'ın cevabı şöyle oldu: "Bir yere geleyim diye bir hırsım yok. Bu ülke bir 4 yıl daha
spor terörü ve şiddet ile gündeme gelmemeli. Göreve gelecekler bunu mutlaka düzeltmek zorunda. 6 yıl
gençlik ve spor genel müdürlüğü yaptım. Sporun anılan her çalışmasının içerisinde ve karar mekanizmasında bulundum. Böyle bir işe girerseniz adaletli olacağınızı söyleyip, ekibinizde en iyi isimlere yer vereceksiniz. Futbol
Federasyonu'nun kurullarıyla ilgili hiçbir sıkıntım yok. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nde
emekli olmuş
Yargıtay başkanı var. Futbol özerk olduğu için kurulları
Futbol Federasyonu kendisi oluşturuyor. Sağlıklı ve adaletli kararlar verecek sağlam kurullar oluşturacağız."
Lisanslı sporcu sayısı 4 milyona ulaşmadan ve her gün şiddetin gündeme gelmesiyle bu işin başarılamayacağına değinen Mehmet Atalay, "Bizim olduğumuz yerde kesinlikle kökten çözüm olur. Kökten çözüm dediğimizin
açılımı, tüm ülkeyi kapsayan bir oluşumdur. Futbolun altyapısı daha iyi ele alınıp işlenmeli." Atalay ayrıca Türk
futbolunun en büyük sorununun güven bunalımı olduğu düşüncesinde: "Yasalar, güçlü-zayıf ayrımı yapmadan uygulanmalı. Kampanyalarla futbol anarşisi kaldırılabilir. Riskleri paylaşacağız. Futbolda şiddet TFF'den,
taraftar gruplarına kadar herkesin sorumluluğunda olacak. Herkese aynı mesafede olup sorunları birlikte çözmenin yolları alınacak. Ligde bir sezonda toplam 918 puan var ve her kulüp bunun parçası olan 3 puanın peşinde.
Güvensizlik had safhada. Standartların üst düzeyde olacağı planlamalar yapılmalı."
Eski Gençlik ve Spor Genel Müdürü,
yayın ihalesi,
hakemler,
yabancı futbolcu sınırlaması,
doping, şiddet, seyircisiz maç ve Milli Takım'la ilgili de değerlendirmede bulundu.
Şiddete ayrı bir paragraf açan Mehmet Atalay, Bursa'daki olayları örnek gösterdi: "Bu organize bir olaydı. Verilecek cezalar aleme ibret olmalı." Taraftar gruplarının ve kulüpler üzerindeki şiddet dayatmasının üstesinden gelinebileceğini bildiren Atalay, Trabzon'un tel örgüleri kaldırdığını hatırlattı: "
Hrant Dink cinayetinden sonra
Ermenistan, Trabzon'un ilçelerinde karşılaşma oynadı ve hiçbir sorun yaşanmadı. Bunların olduğu bu ülkede sorun yaşanmaz."
6+2+2'NİN KALDIRILMASI HERKESİN YARARINA
Kaliteli yabancı oyuncuya yönelme olursa 6+2+2'ye ihtiyaç duyulmayacağını anlatan Mehmet Atalay, "Kriterleriniz olur. Yabancıları
UEFA'da sıralamada iyi durumda olan ülkelerden alırsınız, yaş sınırlaması koyarsanız." şeklinde konuştu. Mehmet Atalay, seyircisiz maç oynatmanın da yanlış olduğu fikrinde: "
Ceza alacak kulübü farklı illerde,
Erzurum,
Urfa gibi illerde oynatırsınız. Seyirciye açık olur. Elde edilen geliri de gençlere, engellilere aktarırsınız. Kulübe hasılatı vermezsiniz, para olarak cezasını çeker. Türk futbolunda yeni reformların yapılması gerekiyor. Herkese adil bir şekilde uygulanan yasalar kimseyi rahatsız etmez, aksine mutlu eder."
Kulüplerde
yönetici kriterinin belirlenmesi gerektiğini ifade eden Atalay, "Dopingle ilgili önemli adım atan
Türkiye,
şike ve şiddetle en iyi şekilde mücadele etmek zorunda. Kim, hangi kulüp şiddetin yanındaysa ceza almalı. Eylem ve suçlusu varsa en ağır şekilde cezalandırılmalı." açıklamasını yaptı. Atalay,
hakemlerle ilgili yöneltilen sorular üzerine şu yorumda bulundu: "Görevini layıkıyla yapan hakemin kellesini vermeyeceksiniz. Hakem bilecek ki federasyon benim arkamda. Bu güveni sağlarsanız hakem hataları en aza iner. Hakemlerle ilgili tehditkâr konuşan yöneticinin gözünün yaşına bakmadan cezası verilmezse bunların önü kesilmez."
TÜRKİYE'NİN ALAMAYACAĞI ORGANİZASYON YOK
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Atalay, Türkiye'nin spor ve futbol ülkesi olmak için daha fazla çalışılması gerektiğine işaret etti: "
Anadolu karış karış taranmalı. Valiler, belediye başkanları ile
diyalog içinde olunmalı. Bunlara üniversiteleri ekleyip Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nü harekete geçirerek her yere ulaşabilirsiniz. Bu ülke her türlü tesisi yapabilecek kadar zengin." Deneyimli idareci,
Avrupa ve dünya kupalarının Türkiye'ye gelme şansını da özetledi: "Şu anda bizim ülkemizin alamayacağı organizasyon yok.
Şampiyonlar Ligi ve UEFA finalini yaptık. Dünya
Basketbol Şampiyonası'nı düzenledik.
Formula 1, Türkiye'de kalacak. Gençlik Olimpiyatları alındı. 25 milyon dolarlık teminat mektubu imzaladım.
Avrupa Futbol Şampiyonası için 9 milyar dolarlık teminatımız var. Yakın tarihte Türkiye 20 yeni stada daha kavuşacak. Beşiktaş'ın yeni
İnönü Stadı da yapılmalı." Mehmet Atalay, naklen yayınlarla ilgili de net bir tavır ortaya koydu: "Olumsuzluk varsa değiştirilir. Kaynak
endüstri haline gelmişse ek sponsorluklar bulunabilir."