Derbinin hakemi Cüneyt Çakır'a ve Merkez Hakem Kurulu'na (MHK) gösterilen tepkiyi abartılı bulan Siyah-Beyazlı camia, Başkan Demirören ve yönetimini eleştiriyor. Camianın önde gelenleri, Türk futbolunun en köklü kulüplerinden biri olan ve 100 yılı aşkın bir mazisi bulunan Beşiktaş'ın, yönetim zaaflarından dolayı büyük zarar gördüğünü savunuyor. Siyah-Beyaz renklere gönül verenler; sadece saha içi başarılarıyla değil, üstlendiği misyonla da kitleleri arkasından sürükleyen bir kulübü temsil eden yöneticilerin söz ve davranışlarına dikkat etmesi gerektiğini düşünüyor. Özellikle derbinin ardından Başkan Demirören'in MHK Başkanı Oğuz Sarvan'a söylediği iddia edilen küfürlü sözler, yönetim kurulu üyelerinin sahanın içine inerek hakem Cüneyt Çakır'ı tartaklamaya çalışmalarını Beşiktaş etiğine aykırı buluyor. Fair-play'e yakışmayan bu davranışların Beşiktaş'ı temsil edenler tarafından yapılması, 100 yıllık geçmişi olan ve değerleriyle büyüyen bir kulübü yıpratıyor. Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Beşiktaş camiasının önemli isimlerinden Hikmet Çetin, Siyah-Beyazlı kulüp için ortada tehlikeli bir durumun olduğunu belirterek yönetimi bu konuda uyarıyor: "Şampiyon olunur veya olunmaz. Beşiktaş'ın saygınlığı her alanda korunmalıdır. Beşiktaş'ı, Beşiktaş yapan değerleri korumak, kulübün ekonomik yapısını kişilere ya da kurumlara bağlı olmayan hale getirmek lazım." Siyah-Beyazlılar, Onursal Başkan Süleyman Seba'dan sonra zedelenen Beşiktaş değerlerinin son olaylarla iyice yıprandığına inanıyor. Geçen yıl Fenerbahçe maçından sonra Demirören'in, "Sivas karşısına PAF takımıyla çıkacağız." açıklaması hâlâ hafızalardaki yerini koruyor. Şubat ayında yapılan malî kongrede yeni bir stadın müjdesi verilirken üyeler bu konuda henüz net bir adım atılmaması nedeniyle kandırıldıklarını düşünüyor. Her yıl değişen teknik adamlarla, alınan onlarca oyuncuyla başarının gelmeyeceği inancı artık pekişti. Kulübün popülist bir yaklaşımla yönetilmesi Siyah-Beyazlı taraftarlarca Beşiktaş'ın, "üç büyük" içinde değil de "üçüncü büyük" olarak algılanmasına sebep oluyor. Camiada sözü geçen isimlerden İhsan Kalkavan da Demirören'in büyük bir stres altında olduğunu vurgulayarak şu tavsiyede bulunuyor: "Demirören, bir an önce karar vermeli. Yoksa sağlığından olacak. Demirören'in de içinde bulunacağı bir toplantı yapılmalı." Kulübün ciddi olarak borçlanması, Fulya projesi ile ilgili bir grup kongre üyesinin mahkemeye başvurması, her başarısız sonucun ardından gündemin farklı yönlere çekilmesi de Beşiktaş'ın geleceğiyle ilgili şüpheler uyandırıyor. Hatta her maç sonrası üzüntü yaşamamak için kombinesi olup da maça gitmek istemeyenlerin sayısı artıyor. Yazar Haşmet Baboğlu da son yıllardaki bu değişime dikkat çekerek Yıldırım Demirören'in başkan gibi değil taraftar gibi davrandığını belirtiyor. Babaoğlu, "Beşiktaş başarıyı, 'ne pahasına olursa olsun'a asla bağlamaz... Başarıyı, erdemle kazanırsa başarı sayar. Beşiktaş başarıyı, efendice elde edecekse başarı olarak görür." diyor. Futboldaki başarısızlık daha çok ön plana çıkarken amatör branşlarda yaşananlar ise pek iç açıcı değil. Beşiktaş forması altında mücadele eden amatör sporcular, maaşlarını alamamaları nedeniyle faturalarını bile ödemeyez hale geldi. Tüm bu sorunlar Beşiktaş yönetiminin önünde dağ gibi dururken Başkan Demirören'in bugün düzenleyeceği basın toplantısında sadece hakem hatalarına değinmesi bekleniyor! Yıldırım Demirören dünyanın hiçbir yerinde olmadığı şekilde özveriyle kulübe katkı sağlıyor. En iyi niyetle kulübün finansmanını sağlıyorsanız, teknik direktörün istediği oyuncuyu alıyorsanız, futbolcunun maaşını veriyorsanız, yönetim görevini yapıyor demektir. Ancak senelerden beri sürekli hakem hatalarına maruz kalıyoruz. Bunun yüzünden şampiyonluklarımız elimizden alındı ve şerefli ikincilikler verildi. (Levent Erdoğan, Beşiktaş Asbaşkanı) Beşiktaş, sosyal anlamda da dibe vurdu Başkan Yıldırım Demirören'in medyaya yansıyan MHK Başkanı Oğuz Sarvan'a küfürlü mesajı tam bir skandaldır. Bir kulübü temsil etmek o kadar kolay değil. Attığınız her adıma, sarf ettiğiniz her kelimeye çok dikkat etme zorunluluğunuz vardır. Beşiktaş'ta işler sportif ve malî açıdan diplerde iken bu olaylar sosyal anlamda da kötü örnek oldu. Esasında üzerinde konuşulması gereken en önemli husus da budur. (Atıf Keçeci, spor yazarı) Yıldırım Demirören, sanki taraftar gibi! Demirören, sanki başkan değil, tribünde bir taraftar. Diyelim ki küfürü anladık; (ki bir başkan asla böylesine galiz küfürler etmemeli) ben başkanın, sahaya giren yöneticiler için, "Az bile yapmışlar" sözüne inanamıyorum... Ya, Beşiktaş yönetimleri yıllardır yapmaları gereken hiçbir şeyi yapmıyorlar da sahada hakem mi tartaklayacaklardı! Yazıklar olsun! Beşiktaş duruşu diye bir şey vardı, bunu kaybettiler... (Haşmet Babaoğlu, spor yazarı) Baba Demirören izin verse başkanlığı bırakır Ben en azından şu kadarını biliyorum; Yıldırım Demirören, stres altında. İnanıyorum babası müsaade etsin, çekilir. Yani kalmaz orada. Ama artık tahammül gücü de kalmadı, sinir sistemini de bozdu. Bir Beşiktaşlı kardeşim olarak ona üzülüyorum.Bu durumlar onu bunaltıyordur. Elinde imkân olsa zaten maddî manevî her şeyi koyuyor. Demek ki olmuyor, bir noktadan sonra da sağlığına da bir şey olmasından üzülürüm. (İhsan Kalkavan, Eski BJK Yöneticisi) Başkan Yıldırım Demirören'e 90 gün hak mahrumiyeti PFDK, G.Saray derbisi sonrası MHK Başkanı'na sportmenliğe aykırı sözler sarf eden Başkan Yıldırım Demirören'e 90 gün hak mahrumiyeti ve 40 bin YTL para cezası verdi. Kurul sahaya giren Siyah-Beyazlı 5 yöneticiyi de 15 gün hak mahrumiyeti cezasına çarptırdı. Demiören, bugün saat 14.00'te basın toplantısı düzenleyecek. Başkanın hakem hatalarını belgeleriyle açıklaması bekleniyor. TEMEL YİRMİBEŞOĞLU