Tümer, Futbol Federasyonunun Tam Saha Dergisi'nin ağustos ayı sayısında yer alan röportajında,
sezon içinde
Beşiktaş'tan ayrılacağı, ama bunun kesinlikle
yurtdışında bir
takım olacağını söylediğinin hatırlatılması üzerine, ''Avrupa'ya gideceğim, bir kulüple anlaştım derken henüz
imza atılmamıştı, ama elimde Hollanda'nın
Ajax takımıyla mukavelem vardı. Yüzde 85 bitmişti, çok ufak rötuşlar kalmıştı. Ama daha iyi imkanlar, bana inanan, güvenen, Tümer'in Tümer olduğunu hissettiren bir kulüp teklifte bulununca
tercihimi bu yönde kullandım'' diye konuştu.
''Beşiktaş bunu çok fazla hissettirmedi mi? Oynama fırsatı verilmemesi anlamında mı gereken değeri bulamadığınızı düşünüyorsunuz'' sorusuna Tümer, ''İ
statistikler insanı başka boyutlara getirebilir.
Tümer Metin'in ne kadar olduğunu, neyi ne kadar verebileceğini veya neyi ne kadar istediğini ve istediği zaman neyi ne kadar yapabileceğini en iyi ben biliyorum. Bu anlamda söylenebilecek tek şey şu: Evet, 5 senelik Beşiktaş macerasında, özellikle son
transferde o değeri gördüğüme inanmadım'' diye
yanıt verdi.
''EŞİMİN YANINDA KÜFÜR İŞİTTİM''
Beşiktaş'ta
forma giyerken eşinin yanında
küfür işittiğinden yakınan Tümer, şöyle devam etti:
''Söyleyebileceğim tek şey, ben o ilgi alakayı, desteği ya da Tümer Metin'in Tümer Metin olmasındaki gerçeği bu transferimde Beşiktaş ile yaptığım görüşmede hissetmedim. Zaten 5 sezon boyunca seyirciyle ya da camia içinde yaşadığım sıkıntılar da belliydi, dolayısıyla böyle bir karar aldım. Şimdi mesela 'Beşiktaş seyircisi Tümer'e tepki gösteriyor' diyorlar. Çok normaldir bunlar, tabii ki olacaktır. Tepki gösterebilirler. Kimilerine göre iyi bir
oyuncu kaybetmişlerdir, ama 'Oh iyi oldu kurtulduk' diyenler de vardır. Ancak şöyle de bir gerçek var.
Danimarka,
Ukrayna,
Arnavutluk maçlarını oynadıktan sonra, o gün itibariyle hem Milli Takım'ın hem de
Türkiye'nin
gündem olarak en önde
futbolcusuyken
Kayserispor maçında 75. dakikada oyundan çıkarken bütün stat bana küfür ediyordu. Kendi evimde,
İnönü'de böyle bir tepkiyi yaşadım. Maç bitti, statta otobüsün kenarında eşimle birlikte dururken 300-400 kişilik bir topluluk yine çok ağır küfürler etti. Ben hep bunları yutkundum. Beşiktaş
taraftarıyla yıldızımız hiçbir zaman barışmadı zaten.'' Çağdaş, Youla ve Adem Dursun'un da taraftarlarla yıldızının barışmadığının hatırlatılması üzerine Tümer, ''Sorun yaşamayan arkadaşlarımız da var, içeride bu sorunu halen yaşayan arkadaşlarımız da var, onları da biliyorum. Beşiktaş taraftar profilinin genel sorunu bu. Futbolcuya bunu yaşatıyorlar. Çağdaş gayet medeni bir biçimde bunu dile getirdi ve ayrıldı. Youla benzer olayları yaşadı'' dedi.
''ASKERLİKTEN KAÇMIYORUM''
Tümer Metin, askerlik konusunda söylemek istediği şeylerin hep yanlış anlaşıldığını ifade etti.
Askerlik probleminin bulunduğunu, ancak bunun sadece kendi problemi olmadığını vurgulayan deneyimli
futbolcu, şunları söyledi:
''Benim konumumda 40-45 oyuncu var. Yurtdışına gitmek istediğimi ifade ederken de şöyle bir şey ortaya çıktı: (Tümer yurt dışına gidiyor. Neden? Çünkü askerden kaçıyor.)
Hayır böyle bir şey yok. (32 yaşındayım ve hala futbol oynayabilecek gücü kendimde hissediyorsam, mevcut
yasa itibariyle de Türkiye'de 33 yaşında futbolu bırakmak zorundaysam, futbol oynama isteğimi yasanın öngörmediği bir yerde yaşamak isterim) dedim, ama bu bazı kötü niyetli insanlar tarafından (Askere gitmek istemiyor) diye yorumlandı. Ben niye askere gitmek istemeyeyim ki? Her Türk evladı gibi büyük onurla, gururla askerliğimi yapacağım. (Askere gitmek istemiyorum, futbol oynamak istiyorum) da demiyorum. Oynayabildiğim kadar futbol oynamak, futbol hayatım bittikten sonra da her Türk genci gibi gidip 15 ay askerliğimi yapmak istiyorum. Bu kadar basit yani.''
''FENERBAHÇE'DEN GARANTİ ALMADIM''
Fenerbahçe'den askerliğinin çözülmesine dair garanti almadığını vurgulayan Tümer, ''Sayın
Yıldırım Demirören ya da Sayın Murat
Aksu, yasada bir değişikliği sağlayabilmek adına hangi girişimlerde bulunacaksa aynı şeyi sayın Yıldırım da söyledi, ama bunun garantisini ne orası verdi ne de burası. Bu bir hayat riskiyse, ben bu kumarı oynadım. Avrupa'ya gidip 3-4 sene rahat futbol oynama şansım varken Türkiye'de kalmayı tercih ettim. Bu durumda yasa değişmezse önümde iki seçenek var. Ya önümüzdeki sezon Avrupa'ya gideceğim ya da futbolu bırakıp askere. O zaman da sanırım birileri rahat edecek'' şeklinde konuştu.
''İNÖNÜ STADI'NDAKİ SENARYOLAR BELLİ''
Deneyimli futbolcu BJK İnönü Stadı'ndaki
derbi maçta neler olmasını beklediği sorusuna, ''İnönü Stadı'nda gelişecek senaryolar aşağı yukarı belli. Bu bir Türkiye gerçeği klişesi, ama ben o
kriz ortamlarını seviyorum. Tepki görmeyecek desek bu herhalde çok büyük bir ütopya olur. Daha oraya gitmeden yazılıp çizilen senaryolar belliyken, henüz imza aşamasındayken söylenenler belliyken, orada
toplum psikolojisiyle insanların yapacağı da çok belli. Türkiye gerçeğinde bu böyle, ama az önce söylediğim şey geçerli, ben değiştiremeyeceğim gerçeklerle yaşamayı öğrendim, o yüzden çok fazla etkileneceğimi düşünmüyorum açıkçası'' diye yanıt verdi.
''TÜMER'İN TRANSFERLERİ PROBLEMLİ OLUYOR''
Samsunspor'dan da olaylı bir biçimde ayrıldığının hatırlatılması üzerine Tümer, şöyle devam etti:
''Hiçbir transferimde beni hiçbir kulüp bırakmak istemedi. Tümer Metin'in transferleri problemli oluyor, bu bir gerçek. Çünkü sadece Samsunspor'dan Beşiktaş'a geliş hikayemde değil ondan önce Zonguldakspor'dan Vanspor'a transferimde de benzer olaylar yaşandı. Hazırlık kampını Giray Bulak'la Vanspor'da geçirdikten sonra dönemin Zonguldakspor başkanı rahmetli Şemsi Denizer'in
bonservis bedelimde
indirim yapmaması üzerine Zonguldak'a dönmek gibi bir hikayem var. Zonguldak'tan Samsun'a geçiş hikayemde de biraz sıkıntılar var. Samsun'dan Beşiktaş'a gelirken aynı şeyler oldu. Aslında gün itibariyle de bakarsanız hepsinde bir tane gerçek mevcut. Bugün yapılmış transferle yaklaşık 8-9 sezon önce yapılmış transfer arasında eşdeğer bir şey var: Hepsinin altında profesyonellik yatıyor. Samsunspor'da oynadıktan sonra Beşiktaş'a geliş hikayemde daha iyi imkanlar, daha iyi şartlar, daha iyi
kariyer, daha iyi bir vizyonu
hedef almıştım. Bugünkü transferde de hemen hemen aynı paralel doğrultusunda yaşanmış şeyler var, ama Tümer Metin ismiyle transfer yapmak sanırım çok kolay bir şey değil.
ALEX KONUSU
Tümer, Fenerbahçe'de
Alex ile birlikte oynayıp oynayamayacağının tartışıldığının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
''Alex'le benzer özelliklerimiz de var, farklı özelliklerimiz de var. Bu
tartışmaların çıkması
sisteme dayanıyor. Eğer ben Tümer Metin ismiyle sağbek oyuncusu olsaydım böyle bir tartışma olmazdı. Bunlar hep aynı mevkide oynamanın, benzer özellikleri taşımanın getirdiği şeyler. Bu tamamen hocamız Zico'nun vereceği bir karar. Eğer o mevkide iki oyuncuyu kullanması gerekiyorsa ikimiz de sahada oluruz, ama sistem adına iki oyuncu o mevkie lüks geliyorsa ikimizden birini tercih edecektir, diğeri de bu tercihe saygılı olacaktır. 4-5 sezon önce yapılan bu tercihlerin ardından 'Neden ben tercih edilmedim' diye sıkıntı yaptığım ve kendimi yıprattığım oluyordu, ama şimdi yaşadığım deneyimlerle sadece şunu söylemek istiyorum: Önemli olan sahada ne kadar kaldığınız değil, sahada kaldığınız süre içinde neler yaptığınızdır.''
''ORTANIN SOLUNDA OYNAMAK İSTERİM''
''Fenerbahçe takımını siz oluştursanız kendinizi hangi mevkide oynatırsınız'' sorusuna Tümer, ''Eğer bu soru bana sorulmuş olsa kesinlikle ortanın solunda oynamak isterim. Arkada bir dörtlü
savunma varsa, o savunmanın en solundaki oyuncunun önünde oynamak isterim. Kendimi en verimli bulduğum
bölge orası. Çünkü forvetin arkasındaki bölgelerde bazen sırtı dönük oynamak zorunda olduğunuz ya da çok fazla markaja maruz kaldığınız zamanlar yaşanıyor, ama ortanın solunda özelliklerimi daha iyi kullanabiliyorum. Belki de milli takımda o dönemde yaşadığım çıkışın nedenlerinden biri de o bölgede oynamamdır'' diye yanıt verdi.
''100. YILDAKİ ŞAMPİYONLUĞUN AYRI YERİ VAR''
Fenerbahçe'nin 100. yılında her zamanki gibi hedefinin
şampiyonluk olduğunu belirten Tümer, şöyle konuştu:
''100. yılda yaşanan şampiyonluğun ayrı bir yeri vardır. Ben bunu Beşiktaş'ta yaşadığım için biliyorum. Onun keyfi ve tarihe geçişi başka bir şeydir.
Allah bunu her futbolcuya nasip etsin. İnşallah bu sezon ikinci defa yaşamayı da bana nasip etsin.
Türkiye Kupası alınması gereken bir
kupadır. Şampiyonlar Ligi'ndeki hedefler de bellidir. Sezon başlarken ortada ne kadar kupa varsa Fenerbahçe bunların hepsine taliptir. İçerideki futbolcu da bunun bilincindedir. Bir artı avantajımız var bu sezon, 100. yıl motivasyonumuz.''
FENERBAHÇE'DE NASIL KARŞILANDI
Tümer, yıllardır
rakip olarak mücadele ettiği Fenerbahçe Kulübü'nde nasıl karşılandığı sorusuna şöyle yanıt verdi:
''Çok sıcak bir karşılama oldu. Futbolcular çok iyi davrandılar ve çok güzel diyaloglar yaşandı. Özellikle Türkiye Kupası finalinde karşı karşıya gelmiş ve ellerinden kupayı almış bir futbolcu olarak 25 gün sonra onların arasında olmak tuhaf bir duyguydu. Bunun esprileri ve şakalaşmaları da oldu aramızda. Türkiye'de senelerdir Beşiktaş'ta oynamış bir ağabeyleri olarak bana göstermiş oldukları saygı için de onlara teşekkür ediyorum. O anlamda bir sıkıntı yaşamadım. Bu tecrübeleri onlara aktarmak adına güzel ve keyifli bir sezonun bizi beklediğini düşünüyorum.''
''YABANCI SAYISI AZALTILMALI''
Tümer, Türkiye'deki
yabancı futbolcu sayısı konusunda, ''Çok olduğunu düşünüyorum. Yabancı sayısının artmasının ligin kalitesini artıracağını düşünmüyorum. Yabancı sayısı artarsa dünyadaki bütün iyi oyuncular Türkiye'ye gelir diye bir şey yok. Gelebilecek oyuncu sayısı 15'ken, gelebilecek kötü oyuncu sayısı 200 tane falan olur ve bu ligin kalitesini ne kadar artırır bilmiyorum. Bence sayı biraz daha düşürülmeli'' şeklinde konuştu.