BÖYLE HOCALIK OLMAZ

Turkcell Süper Lig'de Galatasaray, dün akşam Eskişehirspor'a 1-0 yenilerek şampiyonluk yolunda büyük bir fırsat tepti. Spor yazarları, yenilginin faturasını Sarı-kırmızılı ekibin hocası Bülent Korkmaz'a kesti...

BÖYLE HOCALIK OLMAZ

Hakan Ünsal (Star): Kayıp Büyük! UEFA'dan elenişin etkileri Eskişehir maçında görülebilirdi... Ama 2 gün üst üste Fenerbahçe, Trabzon, Beşiktaş ve Sivas'tan, Galatasaraylı oyuncular adına o kadar iyi haberler geldi ki; bu Bülent hocanın işini de kolaylaştırdı. Sarı-kırmızılı oyuncuların maça motive olmaları için artık çok önemli bir sebebi vardı. Ancak bu sonuçlar oyuncuların moralini düzeltirdi. Asıl motive olması gereken, Baros'un yokluğunda bu sezon beklentilerin altında kalan Ümit'ti. Zira Baros'un yokluğu hissedilmediyse demek oluyor ki Ümit maçın yıldızı... Ama böyle olmadı! Eskişehir daha diri ve güçlü olunca; arkada çok sıkıntı yaşamadan ve kontrollü oynayarak etkili oldular... Emre Aşık-Hakan ikilisi iyi mücadele etti ama orta alan ve öndeki problemi bir türlü halledemediler. Galatasaray ileride çoğalma becerisini gösteremedi. İkinci yarının başlangıcında değişen bir şey yokken ve maçın golsüz bitmesi muhtemel gözükürken; Nadarevic'in atılması oyunun akışını değiştirdi. Galatasaray oyunu Eskişehir yarı alanına yıktığında asıl tehlikeyi maçın başından beri yaptırmadığı kontradan gelen golle gördü. Turgay Şeren (Akşam): Yürekler Acısı Bir Galatasaray Sarı-Kırmızılı takım 10 kişilik Eskişehirspor karşısında kepaze oldu; denilebilir. Bana, Galatasaray'da dün akşam oynayan Arda da dahil, hangi futbolcu maç kazanmak için gayret gösterdi, söyleyin. Ben aradım aradım bulamadım! Ali Sami Yen'in tamamı dolu değil, zaten çok yağmur vardı. Sen Galatasaray olarak kupada Sivas'a elenmişsin. UEFA'da Hamburg'a yenilirken, 'sana kargalar bile gülmüş; bu goller yenilir mi' diye. Bir takım '2-0 öndeyken kendi sahasında bu maçı verir mi' diye. Ayhan, Barış, Mehmet Güven, bu üçü ne yaptı dün akşam. Gelen rakibi karşıladılar mı, yoksa topa sahip olup, forvetteki Ümit Karan'a zaman zaman Kewell'a gollük paslar mı attılar! Hiçbir şey yapmadılar. Ben size söyleyeyim. Arda ne yaptı dün akşam. Sol tarafta top ayağına geldiği zaman rakibinin üzerine gitti. Hemen hemen hepsini kaybetti. Hem topun, hem de rakip futbolcuların arkasından baktı. Sen bu musun be Arda. Sen böyle mi oynamalısın! Galatasaray defansının ortası tam çöktü. Emre'yi ben severim ama dün akşam hiçbir şey yapmadı. Hava toplarına dahi ki, o hava toplarına hakimdir, çıkıp top almayı bile düşünmedi, sadece baktı o kadar. Sol bek Volkan uzun zamandır oynamıyor. Dün akşam karşısında bomboş bir alan buldu Volkan. Oynasana be kardeşim. O topla gidip, rakip defansın arkasından dolaşmaya çalışsana. Yoo o da bizim gibi seyretti. Galatasaray'ın da seyretmesi sonucu ayıplanacak bir malubiyet geldi. Sarı-Kırmızılılar, yüreğiyle oynayan Eskişehir karşısında kayboldu gitti. Eskiden Galatasaray, Eskişehir gibi oynardı. Şimdi rakipleri oynuyor Galatasaray seyrediyor. Ahmet Çakır (Zaman): Felaketler Tek Başına Gelmez... Hamburg maçının getirdiği fiziksel ve psikojik çöküşün yanı sıra tribünlerin de boş kalmış olması, Cim Bom'un bu maçı kazanmasını neredeyse imkansızlaştıran etkenlerdi. Lincoln bilinen nedenle kenarda, son maçların etkili adamı Baros da sarı kart cezalısı olarak tribündeydi. Nitekim ilk 45 dakika boyunca tek bir ciddi pozisyon bile bulamadı Sarı Kırmızılılar. Aylardır takımın yükünü çeken Ayhan, Barış ve Arda 'Bittik artık!' der gibiydiler. Daha ilk yarının ortalarında Sabri'nin bile yorulduğunu görmek akıl alır gibi değildi. Bu takımın nasıl gol atacağı ise tam bir bilmeceydi. Son 1 yılda attığı golü bulmak için arşivleri didik didik etmemiz gerekecek Ümit Karan ile Hamburg maçında bitip tükendiği gözlenen Kewell'ın ne yapıp da gol atacaklarını öngörebilmek imkansız gibiydi. Böyle bir karşılaşmada Galatasaray adına olabilecek en iyi iş rakibin eksik kalmasıydı. Nadereviç, yürüyecek hali olmayan Ümit Karan'a birkaç dakika içinde yaptığı iki anlamsız sertlikteki faulle bunu becerdi! Fakat bu Eskişehirspor için değil Galatasaray için felaket oldu! Çünkü bu rahatlıkla bütün takım dinlenmeye çekilince Es Es 11 kişiyle bulamadığı pozisyonları yakalamaya başladı. Bülent Korkmaz'ın tıpkı Hamburg maçındaki gibi, oyuna forvet alarak gol atabileceğini sanması, topu ağlarında görmesine yol açtı. Bu yıkımın ardından bile yapılabilecek pek çok şey olabilirdi ama nerede o takım ve oyuncular! Sarı Kırmızılı takım utandırıcı bir çaresizlik içinde çırpınarak maçı tamamladı. Eskişehirspor belki de sezonun en kolay 3 puanını bileğinin hakkıyla kazanarak tehlike bölgesinden biraz uzaklaşmanın keyfini yaşadı... Cüneyt Tanman (Takvim): Dibe Vuruş Galatasaray zirvedeki rakiplerinin puanlar dağıttığı 25. haftada en kârlı takım olma ve zirveye yaklaşma şansını kötü kullandı. Aslında kullanacak görüntüden de çok uzaktı. Yorgundu, yıpranmıştı, Eskişehirspor 10 kişi kaldıktan sonra bile yeterince etkili olamadı. Bu dönemde daha baskılı gözükse de Eskişehir'in yakaladığı net pozisyonlar o döneme denk geliyor. Youla'nın golü de bunlardan biri. G.Saray'da hep aynı isimlere iş düşüyor. Arda, Ayhan ve Barış... Dinlenme fırsatı hiç yok. Bu oyuncular da bir yere kadar oynuyorlar. Arda, dün akşam yine takımın tek iş yapan oyuncusuydu ama onun da çok yorgun olduğu açık olarak belliydi. Ayhan ile Barış'ın da durumları pek farklı değil. Sabri dağınık bir görüntü verdi. Lincoln'ün oyuna girmemesi doğru çünkü zaten hiç niyeti yok. Kulübede oturup devre arası arkadaşları sahada ısınırken, Lincoln'ün tavrı aslında 18'e girmemesinin daha doğru olacağını gösteriyordu. Emre'nin ve Hakan'ın iyi oynaması belki G.Saray'ın çok daha önce gol yememesini sağladı. Ayrıca De Sanctis'in de bir iki pozisyonda yaptığı önemli kurtarışları da gözardı edemeyiz Eskişehir'i kutluyorum. Sonuçta G.Saray önemli bir fırsatı kullanamazken Eskişehir'e hayat verdi. Aslında bu maç G.Saray'ın bu yılki istikrarsızlığın dibe vuruşu. LEVENT TÜZEMEN: BÖYLE HOCALIK OLMAZ (SABAH) Bülent Korkmaz'a bir çift sözüm var.. Bülent Hocam eğer kaprisli tavırlarını bırakmazsan asla iyi bir teknik adam olamazsın.. Lincoln'a ceza verebilirsin. Kadroya almayabilirsin. Tribüne de gönderebilirsin. Ancak 18'e alıyorsan oynatmamazlık edemezsin.. Eğer, "Benim cezalandırma metodum böyle" diyorsan kusura bakma senin Lincoln üzerinden Galatasaray'ı cezalandırmaya hakkın yok... ... Bir maçta iki sağ bek ard arda değişir mi? En önemlisi kimin nerede nasıl oynayacağını bilmemesiydi. Böyle hocalık olmaz.. Bülent Korkmaz'ın nasıl bir Galatasaraylı olduğunu bilmesem yaptığı yanlış hamleler için "Galatasaray'ı sabote etti" diyeceğim. İSKENDER GÜNEN: G.SARAY YIPRANMIŞ (SABAH) Şampiyonluktaki rakiplerinin puan kayıpları sonucunda aradaki farkı kapatarak daha da iddialı konuma gelebilmek için G.Saray'a Eskişehir karşısında 3 puan gerekiyordu. Fakat, G.Saray kendisine gelen bu şansı iyi değerlendiremedi ve ikinci yarının büyük bölümünü 10 kişi oynayan Eskişehir'e 1-0 yenilerek büyük hayal kırıklığı yarattı. Kabul etmek gerekir ki perşembe günü oynanan trajik maçta kupadan elenme oyuncuları gerek mental, gerekse fiziksel yönden oldukça yıpratmış. Bir de buna Baros'un cezalı olması, Lincoln'ün takımdan dışlanması ve oyun içinde teknik adam Bülent Korkmaz'ın yanlışları eklenince dünkü sonuca şaşmamak gerekir diye düşünüyorum...
<< Önceki Haber BÖYLE HOCALIK OLMAZ Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER