BU OYUNA ÜÇ PUAN SÜPER - FOTO

Fenerbahçe ligin yeni takımı Manisaspor'la karşılaştı. Karşılaşmanın son dakikalarında atılan gollerle 2-1 karşılaşmayı kazanan sarı-lacivertliler için spor yazarları pekte güzel şeyler yazmadılar.

BU OYUNA ÜÇ PUAN SÜPER - FOTO

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN

İşte spor yazarlarının yorumları: Rıdvan Dilmen (Milliyet): Bu Oyuna Üç Puan Süper Lig maratonunda kötü oynarken kazanmak gelecek haftalar için bir avantajdır. Ancak Fenerbahçe'nin üst üste oynadığı iki maçtaki performansı biraz düşündürücü Bu oyuna üç puan hakikaten süper. Sezona iyi başlayan, temposu göz kamaştıran Fenerbahçe, Sion rövanşında o kadar kötüydü ki, idare ettiler diye yorumladık. Ama idare biraz uzun sürdü. O kadar uzun sürdü ki iki puanı bırakıyorlardı. Manisa takımını çok merak ediyordum. Üç maçta bir gol yemişlerdi. O da uzatma dakikalarında. Ve hiç kaybetmemişlerdi. Kadrolarına baktığımda fazla yabancıları da yok. Ama antrenörleri Mesut Bakkal, Fenerbahçe'yi o kadar iyi çalışmış ki, hücumlarını kesmek için bol alternatifler kullandı. Top Fenerbahçe'ye geçtiğinde takım halinde oyunu sıkıştırıyorlar ama ceza alanına gömülmeden, geniş alan bırakacaklarını anladıklarında hücum dönüşlerinde taktik faul yapıyorlar. Bu çalışılmış bir taktik. Geçen hafta Diyarbakır maçını da iyi analiz etmiş Manisa takımı. Oyuncuların yakın oynandığı zaman rahatsız olduğunu çözmüşler. Sürekli rahatsız ettiler. Önder, Lugano ve Bekir düz oyuncular olduğundan, Cristian da sürekli savunmanın içine girdiğinden orta sahada Emre tek kaldı. Sahanın en iyisi olmasına rağmen yoruldu ve sinirlendi, sonuçta atıldı. Sağ bekte hiç tecrübesi olmayan (Gaziantep'te iki üç maç oynamıştı) Bekir hataydı. Sağ kanat hiç işlemedi. Gürcan Bilgiç (Sabah): Tezatlar Arasında... Fenerbahçe 15 ile 18. dakikalar arasında sıkıştırdı Manisa kalesini. Hem baskılı, hem de etkili akınlarını, gol tadının çevresinde dolaştırdılar. Ama sadece üç dakika...Geri kalan dakikaları Manisa'nın oyun zekasına teslim ediyorlardı. Hücumda çoğalamadıkları gibi, savunmada da az adamla yakalanıyorlardı. Bekir, Simpson'ın dalışlarına, "bakış" atabildi. Bir anda şaşkın kaldı. Kazım'ı idare etmek de kolay değil. Tezatlar bir değil ki... Güiza korner atışı sonrasında tribünlere "haydi" işareti veriyor. Kardeşim, bunu takım arkadaşlarına desene. Hadi, onları geçtik sen biraz kıpırda, zaten herkes coşmak için hazır. Emre var, bir şeyler yapmaya çalışan. Ayakları yetmiyor garibimin takımı kurtarmaya. Ağzına- koluna yüklüyor işleri. Tolga Özkalfa "kırmızıyı" dayıyor suratına. Tribünler bile suskun karara. Özkalfa'ya diyecek lafları yok çünkü. 58'de Manisaspor'un net bir penaltısını çalamadı. Bu maç Daum'a, takımın sadece Alex'siz değil, Semih'siz de olmayacağının mesajını vermiştir umarım. Son sözümüz Aziz Başkan'a... Hala boş tribünlere oynamaya devam mı edecek, yoksa bilet fiyatlarında indirime mi gidecek? Selçuk Yula (Takvim): Altın 3 Puan Fenerbahçe şimdiye kadar oynadığı maçların aksine oyuna hızlı ve atak başladı. Herhalde ilk devre işi bitirecek diye düşünürken daha 8. dakikada Alex'in bir ölü vuruştan attığı golü izledik. Ama top kimseye değmedi ve hakem daha önce çift vuruş düdüğü çaldığı için de haliyle sayılmadı. Arkadan yine Alex ve Santos'la yakalanan, değerlendirilemeyen pozisyonlar izledik. Bu iki pozisyonun da en büyük özelliği devamlı ileri ve hızlı oynanarak 8-9 pasta getirilen toplarla bulunan pozisyonlar olmalarıydı. Gökhan Gönül'ün yokluğu çok hissedildi. Hem ofansta hem defansta sağ kanatta ülkemizin hatta Avrupa'nın en iyileri arasında olan Gökhan'ın alternatifini bulmak elbette kolay değil ama bu alternatifin Bekir olması da mümkün değil. Sakatlıklar yüzünden 3 kere oyunun durduğu, futbolcuların içeride tedavi edildikten sonra dışarı çıkarılıp tekrar oyuna alındığı maçı sadece 1 dakika uzatan hakemlere tribünlerin protestosu altında ilk 45 dakikayı 0-0 bitirdik. Hakem Özkalfa her iki takımın da yüzde yüzlük birer penaltılarını vermeyerek o konuda eşitklik sağladı ama bu kadar sert oynadıkları maçta Manisa'ya tek kırmızı kart çıkartmayarak eşitliği Manisa lehine bozan adam oldu. Sion maçındaki kötü oyunun arkası 3 gün sonra Kadıköy'de bir kez daha ortaya kondu. Umarım 15 günlük arada gereken önlemler alınır. Ziya Şengül (Star): Fener, Büyük Takım Farkını Ortaya Koydu Fener, Manisa karşısında beklenen futbolu sergilemekten çok uzak kaldı. Koskoca Fener'de ne yaptığını bilen bir tek Emre vardı. Manisa tek paslı oyun organizasyonunu göze hoş görüntüler verirken presli ve topa sert futbolu Fener'i olağanüstü zorladı. Ayrıca üst üste gole yaklaşan pozisyonlarda buldu. Mesut Bakkal'a helal olsun! Çünkü takım kurgusu içinde futbolcularına gerekli aşıyı yapmış. Simpson'ı beğendim. Gökhan Gönül yok Fener'in kanat atakları da maalesef işlemiyordu. Sağlı sollu kanat pozisyonları üretemeyen Fener, göbekte de Manisa savunmasını zorlayacak en ufak girişimlerde yoktu. Gözümüze ilişen Manisa'nın verilmeyen bir penaltısı vardı. Hakem Tolga Özkalfa'ya sormak isterim, aynı pozisyon Fener olsaydı ne karar verirdi acaba? Tabii ki Alex'in de Güiza'ya "Al bu golü at" diye bıraktığı topu Güiza'ya sadece vurmak kaldı. Ergin Keleş'in golü "Puan gidiyor" dedirtirken, nöbetçi golcü Semih ayaklarını konuşturup, Fenerbahçe'ye 3 puanı getiren adam oldu.. Büyük takımlar?kötü futbol?oynasa bile bir pozisyon bulup, gole ulaşır ve dün de bu yine gerçekleşti. Kemal Belgin (Türkiye): Hakem Hediyesi Ligin startından bu yana üç maçta üç galibiyet alıp, Avrupa Kupaları yolunda da fire vermeyen Fenerbahçe, bu parlak gibi görünen gidişinin arkasında ciddi zaaflar da saklıyordu. Nitekim dün akşam Mesut Bakkal, gereksiz oyuncu değişiklikleriyle kaşınana kadar zorlanan, pas yapamayan, çok top kaptıran, bir türlü organize olamayan takımdı. Daum‘un sahadaki dakika dakika rakibi karşısında ufalan takımını sanki büyük bir keyifle 72 dakika izleyişi de anlaşılır gibi değildi. Bu dakikada Semih ve Mehmet Topuz oyuna girerken Dos Santos‘un çıkışı doğruydu ama Alex dururken takımı rakip sahaya taşıyan tek oyuncu Kazım neden çıkıyordu ki? Fenerbahçe takımının dünkü halini sakın ola ki kimse Avrupa Kupası maçındaki yorgunluğa bağlamasın. Çünkü 100 milyon euronun üzerindeki takımda rotasyona girecek o kadar çok başka oyuncu varken, Alex‘in kullanılmış olması şöyle bir soruyu da akla getiriyor: "Fenerbahçe acaba kimin?" Bu arada kaleci Volkan‘a da değinip hakkını yemeyelim. Dün ayakta kalan Güiza‘yla birlikte ikinci Fenerbahçeliydi. Ve futbolun makarayı, gırgırı bitiş düdüğü çalmadan maçın bittiğinin tanınmayacağını dün akşam bir kere daha gördük. Ama Fenerbahçe'nin attığı ikinci golde Alex topa vurmadan ofsayttaki Semih‘in gelip işi bitirmesi hakemler hanesine yeni bir kötü not olarak ekleniyordu.
<< Önceki Haber BU OYUNA ÜÇ PUAN SÜPER - FOTO Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER