Beşiktaş Kulübü'nün resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi'nin
Mayıs ayı sayısında röportajı yayınlanan
Ernst,
futbol kariyeriyle ilgili kişisel hedeflerinin sorulması üzerine, ''Özetle ben buraya
tatil yapmaya gelmedim. En büyük hedefim
sezon sonunda Beşiktaş'la
şampiyonluk yaşamak'' dedi.
Orta sahada biraz daha defansif yönü ağırlıklı bir pozisyonda görev aldığını kaydeden Ernst, bulunduğu
bölgeyi çok sevdiğini ifade ederek, ''Çünkü bütün oyunu görebiliyorum, her şey önümde gerçekleşiyor. Bunu organize etmek hoşuma gidiyor. Topu sevdiğim için al-verler çok oluyor. Sanıyorum benle
takım daha dengede oynuyor'' diye konuştu.
HER YERE YETİŞMEYİ AMAÇLIYOR
Alman futbolcu, maçlarda en büyük amacının, sahanın her yerine yetişip, arkadaşlarına ve takıma fayda sağlamak olduğunu söyledi.
Maçlarda sorumluluk almaya sevdiğini kaydeden Ernst, futbolun gerektirdiği kadar da sert oynadığını belirtti.
''HAKEMLER BENİ, BEN ONLARI ANLAMAYACAĞIM''
Ernst, ''Türkiye'deki
hakemler konusunda bilgin var mı?'' şeklindeki bir soruyu, gülerek ''Esasında duyduğum çok şey var ama benim için en güzeli, ne ben onları anlayacağım ne de onlar beni anlayacak...'' diye yanıtladı.
''GOL YEMEYİ SEVMEM''
Futbolu defans-ofans diye ayırmadığını dile getiren Ernst, ''Çünkü takımca defans ya da ofans yaparız. Ancak oynadığım bölge itibariyle gol yemeyi hiç sevmem. Bu nedenle takımın gol yememesi biraz daha önemli benim için'' dedi.
Ernst, ''Rakibi kesemediğiN ve yanından geçip gittiği zaman ne hissediyorsun?'' sorusunu ise ''Bu pek olan bir şey değil... Zaten zeki olursanız, çok fazla adam geçirmezsiniz. Almanya'da yüzlerce maç oynadım.
Şampiyonlar Ligi maçlarına çıktım. Milli Takım forması giydim. Bu nedenle yeteri kadar tecrübeli olduğumu düşünüyorum'' şeklinde konuştu.
Kariyerinde bir çok gol attığını da anlatan Ernst, genelde 20-25 metre uzaklıktan çektiği şutlarda daha çok gol kaydettiğini vurguladı.
''NE SÖYLENİRSE ONU YAPARIM''
Alman
oyuncu, ''Çift ön liberolu mu, tek ön liberolu mu
sistemde daha rahat oynuyorsun?'' sorusunu, ''Beşiktaş'ta daha yeniyim. Tam anlamıyla benim karar vereceğim durum değil. Ne söylenirse onu yaparım. Çiftli ya da tekli sistem fark etmez. Ama şöyle söyleyebilirim; çift ön libero oynadığınız zaman ileriye çıkma fırsatını daha çok buluyorsunuz. Hem ben hem de diğer arkadaşım... Aynı zamanda defansı da çift ön liberoyla daha kolay
kontrol edebiliyorsunuz'' şeklinde yanıtladı.
''TRİBÜNE ÇAĞRILDIĞIMDA HEYECANLANDIM''
Taraftarların oyuncuları tek tek tribünlere çağrılmasının Almanya'da pek olmadığını anlatan Ernst, ''Gerçi Türk takımlarına karşı oynadığımız maçlar öncesinde bunu görmüştüm. Bana o zaman ilginç gelmişti. Şimdi bunu ben de yaşıyorum. Özellikle ısınmayı kesip taraftarları selamlamak beni heyecanlandırdı ve çok hoşuma gitti'' diye konuştu.
''Genel olarak Türk insanı bence çok iyi'' diyen Ernst, ''Arkadaşlarımla hep iyi ilişkilerim oldu. Zaten burada kolayca kabullenilip, sevilmekle yanılmadığımı anladım'' ifadesini kullandı.
''KAZANMAYI AMAÇLIYAN MENTALİTE VAR''
Ernst, Türk futbolu hakkında tam anlamıyla yorum yapabilmek için çok zaman geçirmediğini, gördüğü kadarıyla genelde kazanmayı amaçlayan bir futbol anlayışının bulunduğunu söyledi.
Ofansif anlamda da, defansif anlamda da birlikte hareket etmenin önemli olduğu kaydeden Ernst, bunu yaptıkları takdirde başarılı olacaklarına inandığını dile getirdi.
''AİLEMDEN UZAKTA OLMAK BENİ ÜZÜYOR''
Özel hayatıyla ilgili bilgiler de veren Ernst, kısa bir süre önce
ikiz çocuklarının doğduğunu hatırlatarak, ''Ailemden ve yeni doğan çocuklarımdan uzağım. Bu beni biraz üzüyor ama bir yandan da ailemin buraya gelmesi için
hazırlıklar yapıyorum. Güzel bir ev buldum. Onların gelmesiyle her şey daha güzel olacak'' şeklinde konuştu.
Ernst, 29 yaşında olduğunu ve bu yıl yaşadıkları değişikliklerin kendisi için iyi bir hamle olduğunu belirtirken, futbol nedeniyle başka şeylere çok fazla
vakit ayıramadığını,
müzik dinlemeyi sevdiğini, mümkün olduğu kadar da arkadaşlarını görmeye çalıştığını sözlerine ekledi.
AA