Galatasaraya
transfer olduğunda, kimse onun böylesine başarılı bir per
formans ortaya koyacağını tahmin etmemişti. Ama şimdi Sarı-Kırmızılı
ekip, Süper Ligin en az gol yiyen
takımı konumunda, 14 hafta geride kalırken. Mimikleri, heyecanı, motivasyonuyla taraftarın gönlünde taht kurmaya başladı bile. Fanatik Gazetesi'nin Yayın Danışmanı Hakan Can, Türk
futbolunun belki de son dönemlerdeki en renkli
kalecisi Orkun Usakla çok keyifli bir
röportaj gerçekleştirdi. Söz sırası şimdi Orkunda:
İyi ki ayrılmışım
1997 yılında Galatasarayın PAF Takımında oynamayı reddettim. Çünkü kişisel gelişimime bir şey katacağına inanmıyordum. Galatasarayın bünyesinde 2-3 sene, 2. ve 3. lig takımlarına kiralandım. Şimdi geldiğim yerde o günkü kararımın büyük etkisi var. Neyi başarıp başaramadığınızı antrenmanda öğrenemezsiniz. Önemli olan maçta oynamak ve performansınızı görmek. Herkes benim iyi bir kaleci olduğumu söylüyordu. Ama bir türlü başaramadığımı
Erciyeste başardım...
Dönüşüm çok tuhaftı
Floryaya geldiğim ilk gün
yabancı bir kulübe gelmiş havası vardı, ama bir de daha önceden oynamış olduğum yere gelmenin değişik bir havası vardı. Çoğu insanı tanıyorsun ama yabancısın! Kamp dönemi biraz zordu. Futbolcular yeni, hoca yeni. Kamp dönemi duygusal yönden benim için çalkantılı geçti.
Kazağıma bile taktılar
Bu gariplikte bir parça basının da payı var. Ben istedim ki, oyunumla ilgili
eleştiriler olsun. Ama maçta giydiğim kıyafete, arkadaşlarımla saha içindeki
diyaloglarıma bile laf söylendi. Küçüklüğümden kalma mimiklerim var. Ona bile eleştiri yaptılar. Benim oyunumla ilgili ne olumlu ne de olumsuz bir eleştiri var. Boğazlı kazak giymemi dahi eleştirmeleri gerçekten beni çok üzüyor.
Kallinin yaklaşımı harika
Kalli hoca, 2-3 idman sonra benle konuştu. Sonra da Aykutla konuştu. Sezon içerisinde bizden ne beklediğine dair bir konuşma yaptı. Oynamadığım
Vestel maçında yine bir konuşma yaptık. Teknik direktörümüz, Aykut ve benle devamlı diyalog halinde. O gün neden beni ya da Aykutu
tercih ettiğini açıklıyor ve sahaya rahat çıkıyoruz. Hocanın bu yaklaşımından dolayı oynamadığınız zaman üzülmüyorsunuz. Teknik direktörümüz 45-50 yıldır futbolun içinde. Hem
yaşam adına hem de futbol adına ne yapılması gerekiyor, ne yapılmaması gerekiyor hepimizden çok daha iyi biliyor.
Babam bile gol yememi istedi!
İlk yediğim gol beni yıkmadı. 6. maçta gol yedim. Babam bile esprili bir şekilde, Artık golü ye de rahatla diyordu. Galatasarayın kalesinde kendini çok fazla gösterecek pozisyon gelişmiyor. Oysa herhangi bir takımda devamlı pozisyon geldiği için kaleci performansı daha fazla ön plana çıkabiliyor.
Türk kaleci kompleksi var
Ben bir Türk kalecisiyim. Bu takımda daha önce Mondragon,
Taffarel ve Simoviç gibi iyi yabancı
kaleciler görev almış. İnsanların bu takımın kalesinde yine bir yabancı kaleci olmasını istediğini ve Ona güveniriz imajı olduğunu sezdim. İnsanlarda, Nasıl olur da Galatasaray kalesinde küme düşmüş bir takımın kalecisi olur? kaygısı var. Küme düşmüş bir takımın kalecisi nasıl Galatasarayın kalesini korur ile 13 yıldır takım çalıştırmamış bir hoca nasıl Galatasarayı çalıştırır bence aynı şey.
Beni bilmeleri mümkün değil
Bizimle bir arada yaşamayan, mesaisi olmayan insanların hakkımızda yaptığı yorumlar sadece 90 dakika gördüğü kadar olur. Ben ne yapıyorum, nasıl bir insanım? Bunları bilmesi mümkün değil. Hayatımda her zaman bir adım öncesinden, bir adım sonrasında çok daha iyi şeyler yapacağıma inanıyorum.
Mondragon da sorun yaşadı
Ben buraya gelene kadar 100 maç oynadım, ama hiçbirisi burada oynadığımız 1 maç kadar değerli değil. Burada, sanki senden önceki kaleci devam ediyor da, sen onun bıraktığı 6 yıldaki performansı devam ettirecekmişsin gibi bir beklenti var. Benim yaşadığım sorunları Mondragon da ilk zamanlarında yaşıyordu.
Gol yersiniz, 10 kişi size bakar
Kalecinin kendi içinde farklı bir dünyası vardır. Kaleci olacak bir insanın kafa olarak ve ruhen diğer oyunculardan çok daha güçlü olması gerektiğine inanıyorum. Sellere, fırtınalara maruz kalan birinci isim kalecilerdir. Takım mağlup olur, onlar üzülür. Ama sen, hem mağlup olduğun için üzülür hem de gol yediğin için üzülürsün. Kalecilik yapan insanlar beni çok daha iyi anlayacaktır. Penaltıdan dahi gol yeseniz, kendi kendimize devamlı sorular sorarız. Bir hata yaparsınız, önünüzdeki 10 kişi size bakar. Ya kafanızı kuma gömeceksiniz ya da motivasyonunuzu sağlayıp oyuna döneceksiniz.
Süreci çok iyi geçirdik
Derbi maçlar eskiden ligdeki konumunuzu belli ediyordu. Ama şimdi öyle bir düzen yok. Her takım, her takımı yenebiliyor.
Fenerbahçe ile oynamakla, herhangi bir takımla oynamak arasında pek fark kalmadı. Şu anda 4 puan öndeyiz ve bizim için bu bir avantaj. Tabii ki bu maçın
psikolojik baskısının yoğun olacağı kesin. Bence yeni oluşan bir takım için şu an geldiğimiz nokta çok önemli. Şimdi herkesin kendini ispat dönemine girdik. Bu süreci biz çok olumlu geçirdik.
Baskı olacağı kesin
Fenerbahçeye karşı sanırım
Kadıköyde 3 ya da 4 karşılaşmam var. Dışarıda şöyle bir söylem var: Fenerbahçeyi yenin, ama
şampiyon olmayın! kaybettiğiniz zaman cebinizdekileri almıyorlar, eksi de olmuyorsunuz. Ama tabii ki psikolojik olarak diğer maçlardan daha ağır geçeceği belli.
Anlatsam
roman olur
Şu an için konuşursak, kariyerim bence bir başarı öyküsü. 1997 yılında Beykozsporda profesyonel oldum. 2007de Galatasarayda oynuyorum. 10 senede yapılmaması gereken o kadar çok hata yaptım ki, buna rağmen bir şeyler verebiliyorsam futbola, o iradeyi ve azmi göstermişsem, gerçekten kitap olur. Kendime, Tamam artık benden bir şey olmaz dediğim zamanlar oldu. Şimdi burada olmam, kendimi burada görmem kitap olur.
Lincolnden keyif alıyorum
Lincolnün frikiklerini tutmaya çalışmaktan büyük keyif alıyorum. İstediği yere atabiliyor. Bazen ben de düşünüyorum ve atmaya çalışıyorum. Ama o düşünmüyor. Direkt vuruyor ve istediği yere gönderiyor. Lincoln topa hükmediyor. Ondan gol yemek bile bence bir keyif. İdmanlarda gerçekten çok eğleniyoruz.
En büyük hayalim Milan...
Çocukluğumdan beri Dünya Kupasında oynamak hayalim. Galatasarayda yıldızlarda oynarken
Avrupa Şampiyonasında ve Dünya Kupasında forma giymek en büyük hayalimdi. Hatta arkadaşlara, Parmada, Milanda oynayacağım. Size de
bilet göndermeyeceğim! diye takılıyordum. Bu hayalimi gerçekleştirme düşüncem var.
Fanatik