GÜRCAN BİLGİÇ: GECE VE GÜNDÜZ (SABAH) Çarşamba günkü muhteşem oyunun sahipleri, Bursa'da 'tadilat dolayısıyla' kapalıydılar. Gece ve gündüz gibi iki farklı takım seyrediyorduk. Şampiyonlar Ligi'ndeki istekli, yardımlaşan, kanatları kullanıp sürekli bindirme yaparak kendini boşa çıkartan takımın yerine eskisi gibi hantal, tembel ve umursamaz kadro vardı. İki oyunu yapanlar da aynı oyunculardı, iki maçı yöneten de aynı teknik adam... Yaklaşık 60 maçtır bu tabloyu seyredip, yorumlayanlar olarak, muhteşem çarşambadan sonra ne yazacağını şaşıranlar kısmına terfi ettiğimizi söyleyebiliriz. Neyi bekleyelim, neyi göreceğiz? Ne Fenerbahçe'nin, ne de bizim standardımız kalmadı. Gece ve gündüz gibiyiz... SELÇUK YULA: BİR BİR GİDİYOR (FOTOMAÇ) Anderlecht ve İnter maçlarında Avrupa'da hem iyi maçlar çıkartan hem de iyi skorlar alan Fenerbahçe, ligde yine bildiğimiz gibi gitmeye devam ediyor. Oyuna durgun ve etkisiz başlıyor, öyle sürdürüyor. Bıçak kemiğe dayandığı son dakikalarda rakibi abluka altına alıp, pozisyon üstüne pozisyon üretiyor. Ama iş işten geçmiş oluyor. Yani işin özeti Fenerbahçe, Avrupa'da büyük maçlarda yakaladığı havayı ligde tekrarlayamıyor. Mutlaka çözülmesi gereken bir problem... ... İki takım da beraberliği bozacak pozisyonlar buldular. Ama maçın hakkı beraberlikti. Fenerbahçe, artık lige dönüş yapmak zorunda. Daha doğrusu bir seri yakalamalı. Yoksa Fenerbahçe, lige çok erken havlu atan takım olacak ve bu da hiç yakışmayacak. Puanlar göz göre göre bir bir gidiyor. NECATİ BİLGİÇ: MEYDAN SAVAŞI (FOTOMAÇ) Hafta içinde İnter karşısında üstün bir oyun sergileyen ve galip gelen Fenerbahçe, Bursa'da aciz bir hakemin göz yumduğu sert futbol karşısında hem tekme yedi hem bolca sarı kart gördü, hem de iki puan kaybetti. Bülent Korkmaz maşallah kendisi gibi "süper kasap" iki oyuncu yetiştirmiş. Egemen ve İsmail, daha maç başlar başlamaz Alex'i yerle bir ettiler. Aciz hakem Hüseyin Göçek faulleri çaldı ama sarı kartlarını bu sertliğe itiraz eden Fenerbaçelilere gösterdi... ... Aslında tecrübeli bir hakem, Egemen ile İsmail'i ikişer sarı kartla oyundan atar ve meydan savaşı da futbola dönerdi. Bundan İnter maçındaki gibi Fenerbahçe kârlı çıkardı... CAN BARTU: LİG MAÇI! (HÜRRİYET) F.Bahçe, İnter maçındaki gibi o özlenen oyunu oynamadı. O maç farklıydı. O maç vitrin, pazar maçıydı. Bursaspor maçı lig maçıydı. Alex'e bakıyorsun, İnter maçındaki Alex miydi? İnter maçındaki futbolu sonrası Juventus'la gündeme gelen Lugano'nun da kafası karışmış. Fenerbahçeli hiçbir futbolcu, çarşamba günkü futbolunu oynamadı. Hikayenin ve skorun özeti bu... ...Hani F.Bahçe'nin oyuncuları çok yetenekliydi. Tamam İnter'i durdurmuştu, darmadağın etmişti, doğru. Ama koşmadıkları zaman o yeteneklerini gösteremiyorlar. Zaten başta da dediğim gibi kimse de İnter maçındaki gibi koşmaz. Onların bütün derdi Avrupa'da kendimizi gösterebilirmiyizdi. RIDVAN DİLMEN: UZAKLAŞIYOR (MİLLİYET) Haftalardır yazıyoruz, anlatamıyoruz. Tabii ki böyle profesörlük taslamak da hoşuma gitmiyor açıkcası. Ama doğrularımda yanılmak istiyorum, olmuyor. Fenerbahçe altı maçta dokuz puan kaybetti, üstelik çok ciddi rakiplerle oynamadan. Hep söylüyorum; Avrupa'da bu sistem ve oyuncularla başarılı olursunuz ama ligde zor. Geçen yıl 70 puanla şampiyonluk geldi, bu sene aynı puan yetmez... ... Fenerbahçe takımı ligde üç hücumcuyla oynamazsa, yani iki santrfor arkalarında Alex (Üçlü koşan baklava şeklinde) hep zorlanır, zorlanıyor da. Çünkü ligde tedbiri kolay bir takım haline geldiler. Rakipler kenarları kapatıyorlar, ön libero Alex'e yakın oynuyor. Dolayısıyla çok rahat puan alıyorlar. Zico'nun mutlaka maç maç planları olmalı. Ama maalesef bu yok. Ve yine maalesef şampiyonluktan gittikçe uzaklaşıyorlar. Hakem mükemmel bir maç yönetti. HAYRİ BEŞER: KANARYA NORMALE DÖNDÜ (ZAMAN) Henüz bir Türk takımının Avrupa'da fiyaka yaptıktan sonra aynı futbol güzelliğini kendi mahallesinde sergileyebildiğini hatırlamıyorum. Bu sebeple Fenerbahçe'nin İnter karşısındaki o soylu futbolunu Bursa çimenine taşıyabileceğini düşünmüyordum. Ama koca 45 dakikaya tek bir sahici gol girişimi sığdıramayacak kadar isteksiz, hünersiz ve heyecansız oynayacağını da tahmin etmiyordum. ... Karşılaşmanın son 20 dakikasında F.Bahçe, klasik büyük takım ağırlığını hissettirdi. Ve golün kıyılarında dolaşıp durdu. Ama Bursaspor savunmasının güçlü direnci ve kaleci Vega'nın topa tecrübeyle uzanan elleri geçit vermedi. Ve 90 dakikayı adalet terazisine koysanız doğru düzgün bir kanat organizasyonu dahi yapamayan, güzel futbolun çok uzaklarında kalan ve de sahadaki hünerli adamları saman alevi mesabesinde bile parlayamayan F.Bahçe'ye bir puandan fazlasını vermezdi.