Nerdesin Kalli, gel de şu işkence bitsin - H. İBRAHİM EKİZ(ZAMAN)
Beşiktaş'ın kaybetmesi, Fenerbahçe'nin farklı galibiyeti, ha gitti ha gidecek diyenleri utandırmaya devam eden
Sivasspor'un aldığı galibiyet
Galatasaray'ı ateşler diye beklerken özellikle ilk yarıda hayal kırıklığı yaşadık.
Denizlispor son yılların inadına bu
sezon rahat. G.Saray karşısına da bu rahatlıkla çıktı. Kazanmak zorunda olan Galatasaray ve kazanmanın yanında güzel
futboluyla izleyenleri heyecanlandıracak diye beklediğimiz Denizlispor adeta işkence çektirdi. Gerçi tribünlerde
şampiyonluğa inanır bir hava yoktu; ama Feldkamp'ın yokluğu
takımın da tribünlerin de havasını kaçırmış. Eğer
Servet'in şans golü de olmasa belki
şampiyonluk da kaçacaktı.
LEVENT TÜZEMEN: AKCAN'LA OLMAZ (SABAH)
Galatasaray iki sezondur Denizli'yi Ali
Sami Yen'de yenemiyordu. Tarihin tekerrür edeceği bir maçı Denizli'nin eski futbolcusu Servet kurtardı. İkinci yarısı nefeslerin durduğu, tansiyonların
tavan yaptığı bir mücadele izledik.
Büyük maçlara kafaca ve taktik olarak iyi hazırlanan
Güvenç Kurtar, Denizli'yi çok akıllı oynattı. Ahmet Akcan'ın çıkardığı ilk kadro yanlıştı. Haftalardır formsuz olan Barış'ı oynatması hataydı. Maç eksiği olan
Okan'ı da
tercih etmesi riskliydi.
Bu kadar
sakat varken Serkan neden oynamaz anlamıyorum. Barış çıkıp Serkan girdikten sonra Galatasaray sağ taraftan hızlı kanat bindirmeleriyle etkili oldu. Sahada beraberliğe razı olmayan Servet hücuma
destek vermesinin, çok çalışmasının ve takipçiliğinin bedelini attığı golle aldı. Çobansız sürüyü kurt kaparmış. Kalli ya gelecekse gelsin ya da takımın başına bir hoca getirilsin. Çünkü kalan 7 hafta Ahmet Akcan'la kabus olur.
EMRAH KAYALIOĞLU: KOVANIN SAHİBİ AKCAN'MIŞ (SABAH)
Galatasaray,
UEFA Kupası'nda mucizevi bir şekilde gruptan çıktığında "Kalli'nin balı" demiştik. Ama dün bu sözümüzü geri almamız gerektiğine inandık. Bir 'bal'dan söz edilecekse, Kalli'yi işin içine karıştırmanın anlamı yok. Dün Galatasaray çalışkan ismi Servet ile öyle bir galibiyet golü attı ki;
akşam üstü Trabzon'un Kayseri'den yediği gol halt etmiş. Kovanın sahibi Ahmet Akcan'mış meğer!
Ama arıları da unutmayalım. Galatasaray'da bütün
futbolcular ikinci yarıda kazanmayı isteyerek oynadı.
Liderin yenildiği, Galatasaray camiasının arzulanan konsensusu kongre öncesi olmasa da sandıkta bulduğu hafta sonunda sarıkırmızılı
ekip puan kaybetmedi. Kalan 7 maçın 5'i İstanbul'da. Deplasmanların biri
Gençlerbirliği, diğeri de Sivas.
Kağıt üstünde bir
fikstür avantajı söz konusu. Polat'ın seçimi kazanmasının ardından hırs ve arzunun da geri geldiği görülüyor. Devam eder mi, bilinmez! Ama kördövüşü gibi futbolla bu fikstürü avantaja çevirmek çok zor.
TANJU ÇOLAK: ASLAN'A PİYANGO (FOTOMAÇ)
Ankara'daki Gençlerbirliği maçında mağlup olan kadrodan
sürpriz olarak aylardır oynamayan bir
Okan Buruk vardı sahada. 'Ahmet hoca, vardır bir bildiğin. Maçın seyrine göre söylerim düşüncemi' dedim.
Bu maçın sürpriz ismi Okan ön direkte topla çok iyi buluştu ve beraberlik golüne
imza attı. Böylece Ahmet hocanın bildiği ortaya çıktı. Aslanları canlandıracak gol gelmişti artık. 12. adamını da arkasına alarak, baskılı oyun için her şey mevcuttu. İlk yarı Aslan uykuda idi. Kanatları ve hücum gücü çok zayıf, pozisyon zenginligi yoktu. Orta alanda yine etkili pas ve ileriye ara pasları yoktu. İkinci vitesten 3 ve 4. vitese geçemeyen bir otomobil gibi tekledi durdu.
Denizli
kalesinde devleşen Souleymanou, Volkan'ın ortasında
Ümit Karan'ın anlaşılmaz kafa topunu elinden kaçırdı. Ve ona en yakın Servet, topa dokununca sahalarımızda ender görülen bir gol ortaya çıktı. O dakiya kadar süper oynayan Souleymanou, elleriyle maçı Galatasaray'a sundu. Sonuç olarak; kâbus dolu bir gece... Souleymanou'nun ellerinden Aslan'a çıkan piyango uzun süre hafızalarımızda kalacak, ilerleyen haftalarda çok konuluşacak.
ZAFER ERTEM: SERVET HAYAT VERDİ (FOTOMAÇ)
G.Saray'ın hafta içinde
Türkiye Kupası'nda G.Birliği'ne yenildiği maçı izleyen biri olarak Denizli maçı öncesi ciddi endişelerim vardı. Çünkü Denizli ligin en rahat takımlarından biri. Düşme korkusu yok, isterse çok rahat kapanabilen ve rakibe kolay kolay pozisyon vermeyen, iyi bir kontratak takımı.
Akcan iyileşen
Hakan Şükür ile Mehmet
Topal'a
forma vermiş, sürpriz şansını Okan Buruk'tan yana kullanmıştı. Okan'ın sadece attığı gole
şapka çıkarıyorum. Onun ötesinde yalan koşularla, amaçsız bindirmelerle maçı idare ettiğine inanıyorum.
Sahada en çok yırtınan en çok mücadele eden Servet "Bu maç kazanılacak" dedi son 10 dakikada
rakip kale önünde adeta çadır kurdu, işi bitirdi. Her şeye rağmen G.Saray'ın işi zor. Bence zirvedeki 4 takımın en kötüsü G.Saray. 2000 ruhu geri gelmezse bu G.Saray'dan çifte şampiyonluk beklemek hayal.
BÜLENT TULUN: İNANCIN ZAFERİ (FOTOMAÇ)
Bir süredir antrenörsüz kalan Galatasaray, kötü bir G.Birliği mağlubiyeti sonrası Beşiktaş'ın 3 puan kaybettiği ve liderlik olanağının kendi elinde olduğu Denizli maçına büyük bir
seyirci desteğiyle çıktı.
Maç 1-1'e geldikten sonra elindeki mevcudu ve değişiklikleri Feldkamp'tan çok daha akıllı, doğru kullanan Ahmet Akcan, bence belki maçı da çevirdi. Kendisine tercüman lakabı takılan, 2. Lig'de bazı takımları küme düşürdüğü için sık sık kamuoyunda küçümsenen bu arkadaşımız bence Feldkamp'tan çok daha iyi.
Özellikle son 30 dakika bütün oyun Denizlispor yarı sahasına yıkıldı ve Servet ile beraber her ortada ceza sahasının içinde en az 5 Galatasaraylı vardı. Televizyondaki spor saatlerinde bazen
komik ve
trafik gollere yer veren programlar vardır. Orada seyrettiğimiz, bazen tebessüm ettiğimiz, bazen de güldüğümüz goller kategorisine rahatça girebilecek bir golle maç kazanıldı. Ama bu golün 30 dakika evvelinden sahada müthiş bir alın teri, pres,
dayanışma ve
inanç vardı.
Nefes nefese girilen son 7 haftada artık başa oynayan ekiplerden iyi oyun değil, galibiyet beklenmeli. Kalli geri dönmezse Galatasaray'ın şansı büyük.
İLHAN SÖYLER: 1 SANİYELİK HATA (HÜRRİYET)
Ahmet Akcan oyunun ikinci bölümünde baktı ki sağ kanatta Barış pike yapıyor, biraz geç de olsa hemen tersliğin farkına varıp Serkan Çalık'ı sahaya sürdü.
İşte bu dakikadan sonra Galatasaray kanat çırpmayı başardı. Ancak Galatasaray'ın hücum botları görevini iyi yapamadı. Hakan Şükür ve Ümit Karan kendilerine yapılan servislerin hakkını veremedi. Kaleyi görmek isteyen ve akıllı oynayan tek kişi
Mehmet Topal idi.
Hatalar yapan Ahmet Akcan'ı dün gece
kaleci Souleymanou kurtardı. 90 dakika savaşan Denizli kalecisinin 1 saniyelik hatası hem Akcan'ı ipten aldı, hem de G.Saray'ı büyük bir kayıptan kurtarıp zirveye bağladı. Bence Galatasaraylı futbolcular Souleymanou'nun eldivenlerini alıp saklasınlar. 2 sene önce F.Bahçe'yi son hafta çelmeleyerek G.Saray'ı şampiyon yapan Denizli, Cimbom için aynı film yeniden vizyona sokabilir.
MUSTAFA DENİZLİ: NEREYE KADAR!.. (MİLLİYET)
Galatasaray için son haftalarda ne yazılır hakikaten bilemiyorum. Dünyanın herhangi bir futbol ülkesinde, sıradan insanlarla sohbet etsem ve "Bir takım, bir stoper ve bir orta saha oyuncusuyla şampiyonluğa oynayabilir mi?" diye sorsam. Herhalde bu insanlar yüzüme bakıp, "Galiba bizimle kafa buluyor" diye düşünürler. Bu soruya dünyada bir kişi bile, "Evet oynayabilir" cevabı verebilir mi? Bunu söylemek için insanın biraz 'saftorik' olması lazım. Ama Galatasaray bunu başarıyor. Hem de gözlerimizin önünde başarıyor.
Zemin de iyi futbol oynamaya çok elverişli değil, ancak Galatasaray oturmuş bir oyun planıyla, takım oyunuyla sahada görünmüyor. Bunu bir türlü gösteremediği için de sıkıntı yaşıyor. Çekirge bir atlar, iki atlar. Fakat sonunda ne yapar bunu bilemiyoruz. Galatasaray öyle veya böyle kendisini şampiyonluk potasında tutan bir skor aldı, ama futbol olarak şampiyonluk görüntüsünden uzak değil, çok uzak..
TURGAY ŞEREN: OLMADI DERKEN ÜÇ PUAN GELDİ (AKŞAM)
Galatasaray için çok zor bir galibiyet oldu. İlk 45 dakikada ne Galatasaray ne de Denizlispor hiçbir varlık gösteremedi. Sadece güzel iki gol vardı, o kadar.
Ta ki ne zamana kadar biliyor musunuz!
Oyunun bitimine 2 dakika kalana kadar. O ana kadar kalesini gayet iyi koruyan kaleci Souleymanou, büyük bir hata yaptı. Kendi kalesi önünde olan büyük karışıklığa müdahale edemedi.
O sırada Ümit Karan kafayı vurdu. Souleymanou, yükseldi, direğin üzerinde bir süre duran topu yere düşerken
kontrol etmeye çalıştı. Ancak başarılı olamadı, elinden kaçırdı.
Bu sırada sahanın yıldızı olan Servet, kafayı çaktı. Top, Galatasaray'ın galibiyet golü olarak Denizlispor'un kalesine girdi.
Ve Sarı-Kırmızılılar "Kaybediyor" dediğimiz iki puanı şans golüyle kurtardı. Aldığı üç puan ile lider olamadı ama rakiplerine gözdağı verdi...