Ankaragücü Başkanı
Cengiz Topel
Yıldırım çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Programın açılışında
Ankaragücü'nün 26
Mart 2009 tarihindeki Olağanüstü Genel
Kurul'dan başlayarak son yargı kararına kadar geçen dönemi özetleyen ve bu 2 yılı aşkın süreçte yaşanan ilginç olaylara dikkati çeken Başkan Yıldırım, program izleyenlerine Ankaragücü'nün kurtuluş reçetesini de verdi.
Kulübün içinde bulunduğu zor durumdan kurtulması konusunda tüm Ankaragüçlülere büyük görevler düştüğünün altını çizen
Cengiz Topel Yıldırım, Başta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı
Melih Gökçek olmak üzere hiçbir Ankaragüçlünün birbirinden kopma ve küsme lükslerinin olmadığını da vurguladı.
Ankaragücü kulübünün dışarıya çok az borcu olduğuna temel borçların
yönetimde görev alan
yöneticilere olduğunu belirten Yıldırım, borç ödeme konusunda atılacak her adımın takımın içinde bulunduğu kaostan kurtulmasına da yol açacağını hatta borç ödeme sürecinin uzatılması durumunda da Ankaragücü'nün çok kısa sürede toparlanarak
şampiyonluğa kadar uzayan bir sürecin başlayacağının da altını çizdi.
İşte Ankaragücü Başkanı
Cengiz Topel Yıldırım'ın çarpıcı açıklamalarından önemli bölümler:
“Biz 26 Mart 2009'da herkesin küme düştü gözüyle baktığı Ankaragücü kulübünde yönetime geldik. Ligin bitmesine 9 hafta vardı ve gerçekten bir mucize yaratarak, bir hafta kala ligde kaldık.
Yeni
sezon hazırlıklarına da hızla başladık, getirilemez denilen Darius Vassell gibi bir oyuncuyu
transfer ettik. Öyle bir
ekip kurduk ki Ankaragücü'nü o sezon bir üst kademeye yani ilk 5'e oynatacak bir ekip yarattık. Sözleşme
imzaladığımız 17
futbolcunun büyük bir bölümünün peşinatlarını ödedik. Hiçbir
futbolcumuzun geçmiş alacağı yoktu.
Kulübün borcunu birkaç ay içinde yayın ve diğer gelirle ödenecek düzeye çekmiştik. Ancak
Ağustos'da yapılan mutabakat ki bunda biz yoktuk.
Cemal Aydın ve
Melih Gökçek bir mutabakata varmışlar.
Biz bunu taraftarlardan öğrendik. Kulübün önüne getirilen üstelik
şampiyonluk hedefi olan bir planın karşısında biz duramazdık. Aylık 5 milyon dolar sabit gelir, yasallaşması beklenen
baz istasyonları Ankaragücü'ne verilecek, Ankaralı işadamlarından 50 milyon
yardım toplanacak, Saray tesisleri Ankaragücü'ne verilecek. Sonuçta Ankaragücü ŞAMPİYON olacak. Ben bir Ankaragüçlü olarak bunun karşısında duramazdım...
Nedendir bilinmez 4 ay sonra bu oluşum bozuldu. Sonra Allah bana kısmet etti ve bu vaatlerin neden gerçekleşmediğini sordum.
Yargı kararı sonrası
Ankara Valiliği durumu dernekler masasına sordu. Hukuk bize kulübün devralınmasını emretti. Yaptığımız değerlendirmede almadığımız taktirde Ankaragücü'ne ne olacağı sorusuna
cevap veremezdik. Ankaragücü bizim aşkımızdı. Ötenazi durumunda fişini çekemezdik.
Durumu acil olarak kurtaracak çözümler aradık.
İlk işimiz Teknik Direktör arayışımız oldu. Bize ilk önce adam olması, sonra
teknik direktör olması lazımdı.
Ziya Doğan adamdır. En önemli
tercih nedenimiz budur.
4 yabancımız fesh noktasına gelmiş. Sadece 1'i bizimle devam etmeyi istedi. Diğerleri Ankaragücü ile olamayacaklarını söylediler. Yollarımızı ayırdık.
Transfer yasağımızı kaldırma çalışmalarımızda zamanında Ankaragücü'nün bir yere getirdiği
futbolcuların bazılarının " Ankaragücü batacaksa batsın" lafını duymanın üzüntüsünü yaşadık. klasspor.com'a bu haber için teşekkür ederiz.
Bizim seçildiğimiz 26 Mart 2009 tarihli Genel Kurull'daki hazirun cetveli ile bıraktığımız dönemdeki hazirun cetveli arasında birçelişki var. 30 fazla isim görünüyor. Araştırıyoruz,
belge asılları kulüpte değil, ilginç isimler var. Bazı isimler ile ilgili tespitlerimiz var. Açıklayacağız 600 civarında bir üyemiz var.
Ankaragücü'nde
başkanlık yapmış kişilerin maçlara gelmemesi konusunda bir şey diyemem. Ben kendi açımdan söyleyeyim. Görevi devrettikten sonra Ahmet Gökçek'in cezası vardı. O dönem Ankaragücü Başkanı cezalı iken eski başkan tribünde oturmaz diye düşündüm. Ardından maça davet beklerken , savcılığa davet edildik.
Biz
Mersin maçında tüm başkanlarımızı yanımıza davet ettik. Ebediyete intikal edenler ruhlarıyla, yaşayanlar bedenleriyle yanımızda olsunlar dedik.Bir tek Osman Kolsuz icabet etti.
Genel Kurul için 30 Ekim'i hedefledik. Son 7-8 Genel Kurul'u inceledik. Yapılan hataları göz önüne alarak hazırlıkları yapıyoruz. Ankaragücü'nün tekrar
mahkeme kapılarına düşmemesi için ilan'da dahi çok titiz çalışıyoruz.
Şu an adayım demiyorum. Gelişmeleri takip ediyorum.
-Ne Melih Gökçek'in Ankaragücü'ne, ne Ankaragücü'nün Melih Gökçek'e küsme lüksü yok. Biz emeğimizi Ankaragücü için veriyoruz. Ankaragücü için mücadele ederler birleşirse seneye Türkiye'nin şampiyonu Ankaragücü.
Melih Gökçek'in Ankaragücü amatöre kadar düşer açıklamasını temenni olarak söylemiyordur. Daha iyi bir oluşum olsun diye böyle konuşuyordur. Bu kadro küme filan düşmez. rahat olsun. Ankaragücü düşmez.
Hükümet düşer, enflasyon düşer, Ankaragücü küme düşmez. Belki camiayı hareketlendirmek istiyordur.
-Sayın Melih Gökçek ve arkadaşlarının göreve geldiğimizde bize yardımcı olacaklarına dair sözleri var. Verilmiş söze itibar ederiz. Şimdiye kadar talepde bulunmadık. Dün bulunduk. İnşallah önümüzdeki günlerde olumlu cevap alacağız.
Verilmiş sözlerin yerine getirileceğini umut ediyorum.
Federasyonda 45 milyon TL borcu görünüyor. Bu sadece federasyonda görünen. Ankaragücü'nün borcunun çok olmasında önem yok.
Borçlarımız dışardaki insanlara çok değil. Bir önceki yöneticilerimizin verdikleri icralar var. Yardımcı olacaklarını, belki sezon sonuna kadar, belki 2 sene talep etmeyeceklerini söylediler.
Futbol ailesine olan borçta yargıya taşınacak konular var. 1 trilyonuk bir sehtekarlık var. Belegelere imza ekleyenler, fotokopi üzerine fotokopi ekleyenlerle mücade ettikten sonra bu borcu düşüreceğiz. Gereğini yapacağız.
Bizden önce görev yapmış, bizimle görev yapmış, bizden sonra da bir kaç ay görev yapmış bir arkadaş. Belgeler elimizde. Eldeki fax başka,
davadaki imza başka, eldeki
faks başka, mahkemedeki faks başka. Belgenin orjinali elimizde. O imza orjinal belgede yok. Aynı konuda değişik yerlerde dava açılıyor. Ankaragücü'nün
kuruşuna tenezzül etmiş ne kadar adam varsa hepsiyle hesaplaşacağız.
Biz, futbol ailesine olan borçlar için muvafakat istedik. Eski futbolcularımızdan borçlarını silmelerini, ötelemelerini istemedik. Federasyon son gün bunun ya federasyona gelerek huzurda ya da noter ile yapılmasını istedi. Herşey faks ile dönerken bu uygulamanın dayatılması bizim transfer yasağımızın kalkmasını engelledi.
Cemal Aydın'ın seçime ceketini gönderse kazanır şeklindeki söylemler için Cemal Aydın'ın göstereceği bir aday çıkar. 600 delegesi olan bir kulüpden 2-3
başkan adayı çıkar düşünüyorum.
Bizden güzel yapacak adaylar çıkar belki biz buyrun der, destekleriz. Restoranlarda, sağda solda arkamızdan konuşanlar 2009'da biz olmasak Ankaragücü'nü yoktu. Bugün de biz olmasaydık Ankaragücü yoktu. Bunu düşünmüyorlar.Ankaragücü'nün bugünkü duruma düşmesinin nedenlerinin birincisi vefasızlık, ikincisi de helalleşmemektir.
Kulüpler Birliği toplantılarında Ankaragücü'nü yok sayıyorlar. Ankaragücü 102 yıllık bir camia… Eski başkanı bu birliğin kurucuları arasında ve başkanlığını yapmış. Önceki yönetim başka sebeplerden dolayı Kulüpler Birliği'nde temsil edilmedi.
Bazı kurum ve kuruluşlar bizi yok sayıyorlar. Ankaragücü'nü katip sanıyorlar.
Şiddet yasasındaki değişikliklerd
e devletin hukuk düzeni ile sporun hukuk düzenini birbirine karıştırıyorlar. Ankaragücü Başkanı geliyor diyor ki benim şöyle bir sorunum var. Kimse ilgilenmiyor, sadece dinliyorlar. Bizim Fenerbahçe'ye yada herhangi bir kulübe karşı bir tavrımız yok. Değişikliğin imzalanmamasınının temelinde bu yatıyor.
CENGİZ TOPEL YILDIRIM PROGRAMIN SON BÖLÜMLERİNDE GELEN MAİLLERE ŞÖYLE CEVAPLAR VERDİ:
Futbol Federasyonu ile bir derdimiz sıkıntımız yok. Futbol ailesine 10.5 trilyon borcumuz var. Yaptığımız çalışmalarla bunu 8 trilyona kadar çekeceğiz. Transfer yasağının, transfer olacağı zaman yani kışa kadar kaldırılması gerekiyor.
Benim açtığım dava, Ocak ayında yapılan
genel kurul ile ilgili. Dava açma nedenim , Ağustos 2009 kongresinde bizim dönemimizle ilgili denetim tamamlanmadığından bütçemiz görüşülmemiş, bir sonraki genel kurula ertelenmiştir. Ocak'taki Genel Kurula gittim ancak burada da görüşülmediği için dava açtım.
Tribünlerde bir bölünme yok. Ben görmedim. Ankaragücü tribünleri birleşik. Ankaragücü taraftarı takımının arkasında. Belki
küçük kırgınlıklar olsa da hepsi Ankaragüçlü. Ortak sevdaya sahip çıkacaklar.
Sestak transferi konusunda
Bursaspor başkanının davranışınnı doğru bulmuyorum. Ama bu meselenin kardeşliğe bir zarar vereceğini düşünmüyorum. Taraftarın dostluğunun kökleri vardır. Yöneticilerin rekabeti dostluğu etkilemez.
Ender Yurtgüven'in çalışmalarında emeklerinde bir eksiklik görmüyorum, görürsem yolları ayırırım.
Ankaragücü'ne 1 kuruş vermem lafını yanlış anlamışlar. Ben ordaki 2 yönetici arkadaşa vermeyeceğimi söylemiştim, Ankaragücüne anlamışlar.
Saray Tesislerini yapanların ellerine sağlık. Sanırım bir kuruma devri söz konusu. Bize kimse çık demedi. Beştepe kendi tesislerimiz. Hayra yorup belki daha iyi olacak diye düşünebiliriz. Futbolcular ne olacak dediklerinde Beştepemiz var. Olmadı, beşiniz bende kalır, beşiniz Kaptan Hürriyet'te kalır, Ankaragücü taraftarı sizi bırakmaz dedim.
M.K.E bizim Tandoğan tesislerinin sahibi. Biliyorsunuz devlet kurumları artık maddi yardım yapamıyor ama bakımlarına kadar karşılıyorlar. Makina Kimya'nın da bize 1 milyon TL'lik bir katkısı oluyor.
Ankaragücü'nün
efsane kadroları vardır. Şu anki kadro efsane kadro olmaya yönelik bir futbolcu ordusu var. Yeni bir efsane kadro geliyor. Hazırlıklı olsunlar.
Cemal Aydın'a biz göreve devam etseydik 10 trilyon paramız olurdu dedim. O da “10 trilyon olmasa da borcu olmazdı”dedi. Bu cevap bile bize yeter.
Futbolcular 9 ay
maaş almamışlar, 9 ay daha almayız diyorlar. Ankaragücü camiası bir araya geldiğinde 34 puan zaten alır. Jaba'yı tanırsınız geçen sefer takımı kurtardığımızda bu nasıl oldu diye sordum. Ankaragücü'nde yalan bitti dedi..