İşte o röportajdan satır başları:

"Türkiye ve Türkler ile ilgili kötü anılarım olduğunu söyleyemem. Özellikle Türkiye'de futbolcu izleme ve analizi konusunda başarısına çok inandığım sizin de arkadaşınız olan dostum Tarkan Batgün'e selamlarımı iletmek istiyorum. Onunla Braga'da çalışırken futbol üzerine güzel sohbetlerimiz olmuştu. Eşleşmeye gelecek olursak, biz zaten son 2 yıldır sezona Türk takımları ile oynayarak başladık diyebiliriz. Şimdi de sezonun sonunu yani en önemli maçlarından birini yine bir Türk takımı ile oynayacağız.

Galatasaray ile 2 sezon önce bir hazırlık maçı yapmıştık. Ardından Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda Trabzonspor ile zorlu olduğuna inandığım 2 müthiş maç çıkardık. Sahamızda oynadığımız maçta 70. dakikaya kadar gol bulamamıştık. O maçta kaleyi koruyan kalecinin (Tolga Zengin) harika performansı ile belki de golü çok geç bulduk. Ama rövanşta skoru koruyacak avantaj golünü atınca işler değişti ve tur atladık.

Fenerbahçe'nin ve Galatasaray'ın bayrağı önde taşıdığı bir lig görüyoruz. Ancak bu, ülke milli takımına yansımamakta. Buna rağmen kulüp takımlarının oyunlarında büyük değişim var. özellikle Fenerbahçe'nin kısa zamanda edindiği oyun tarzı, her takımın çözüm üretmesi gereken bir stil. Biz de oyunumuzu ona göre oynayacağız. Ancak sistemimizden ve anlayaşımızdan kesinlikle vazgeçmeyeceğiz.

Sahaya çıkacak olan iki takımın maçını eşleşme gerçekleştiğinden beri kafamda oynuyorum. Çünkü son 16'ya kalan tüm takımları yerinde izlettirdik. Ayrıca son 8'den sonraki tüm takımların bu sezon oynadıkları maçların kasetlerini izledik. Kupayı almak için hata yapmamak lazım. Biz de sıfır hata ile maça çıkarak iki karşılaşmayı da kazanmak istiyoruz. Turun favorisi kupa arzumuzla biziz.

Ben 2009 yılında göreve geldiğimde başlattığımız yapılanma sonunda istediğimiz seviyeye ulaşmak üzereyiz. Amacımız Avrupa'da kupa kaldırmaktı. Bunun için kadro yapılanmasını koruduk. Değerinin üzerinde teklifler gelen futbolculaırmızı sattık ve o parayla kendimize bir futbol ekonomisi yarattık. Portekiz Ligi'nde de lideriz ve şampiyonluğa gidiyoruz. Bundan sonra hata yapmadan iki kupayı da kazanmak istiyoruz.

Jose Mourinho, dünya futboluna hediye gibi bir teknik adam. Ben de birgün Real Madrid'i çalıştırmak isterim. Zaten benim zamanımda Real Madrid'e giden Coentrao ve Di Maria gibi yıldız isimler orada. Pepe de Portekizli. Yani Mourinho benim istediğim çok özel bir takımda çalışıyor. Gün gelir de böyle bir teklif gelirse asla hayır demem."