Beşiktaş, daha önce anlaşmaya vardığı ve önceki gün İstanbul'a gelen Teknik Direktör Bernd
Schuster'le mukavele yaptı.
Alman çalıştırıcı,
Nevzat Demir Tesisleri'nde düzenlenen ve
Kulüp Başkanı
Yıldırım Demirören, Transfer Komitesi Başkanı
Serdal Adalı ile
Basın Sözcüsü
Mete Düren'in de hazır bulunduğu törende kendisini 2 yıllığına Beşiktaş'a bağlayan sözleşmeye
imza attı. Sıcağı sıcağına soruları cevaplayan deneyimli isim, Siyah-Beyazlı
takıma geldiği için çok sevinçli olduğunu söyledi. Schuster, "O kadar mutlu ve heyecanlıyım ki bu
akşam antrenmana çıkmak geliyor içimden. Ama şartlar sebebiyle birkaç gün beklemeliyiz." dedi.
Büyük takımlarda baskının çok olduğu ve başarının gelmemesi durumunda sorunlar çıktığının belirtilmesi üzerine Schuster, "Bu sorun sadece
Türkiye'de değil, tüm dünyada var. Büyük camialar her zaman kazanmak için oynarlar. Ben buraya başarılı olmak için geldim, kazanamazsam ne yaparım diye hiç düşünmedim." ifadelerini kullandı. İspanya'da
Real Madrid'in
teknik patronluk koltuğunda otururken o dönem Barcelona'nın başında bulunan
Galatasaray Teknik Direktörü Frank
Rijkaard'ı geride bıraktığı hatırlatılınca
Bernd Schuster, "Öncelikle Rijkaard gibi bir
futbol centilmeniyle aynı ligde yer almaktan sevinçliyim. İspanya'daki başarıyı Beşiktaş ile de tekrarlamak istiyorum." şeklinde konuştu. Schuster, Türk futbolunu ne kadar tanıdığına ilişkin bir soruya şu cevabı verdi: "Aragones gibi teknik adamlar vasıtasıyla Türk futbolunu ve Beşiktaş'ı
izleme imkanı buldum. Milli Takım'ın başına geçen
Guus Hiddink de Türk futbolunun ne duruma geldiğinin ve nasıl ilerleyeceğinin göstergesidir."
Bern Schuster, Beşiktaş'ta uygulayacağı oyun sistemine de değindi: "Burada basın mensuplarının
genç olduğunu görüyorum. Futbolculuğumdaki oyun karakterimi,
teknik direktörlüğüme de yansıtmaya çalışıyorum. Topa daha çok sahip olan, oyunu
rakip sahada oynayacak bir takım için çalışacağım. Taraftarı da düşünürüm. Futbolcular oynarken nasıl keyif alıyorsa, taraftarların da evlerine keyif alarak gitmesini istiyorum. Bunu da
oyuncularıma aşılarım.'' Vatandaşı Daum'dan Türkiye hakkında bilgi almadığını vurgulayan Schuster, "Türkiye ile ilgili bilgileri de kendisine çok güvendiğim kondisyon hocasından elde ettim." şeklinde konuştu.
BAŞKAN DEMİRÖREN'LE 1 HAFTA ÖNCE TANIŞTIM
Kulüp Başkanı
Yıldırım Demirören ile geçen hafta tanıştıklarının altını çizen tecrübeli hoca şöyle devam etti: "Sürekli oyuncular, performansları, gelecek yıldan beklentilerimizi konuşuyoruz. Geçen hafta başında avukatım aracılığıyla bana ulaşıldı. Madrid'de başkanla görüştük ve bir hafta içinde buradayım."
Portekizli
Ricardo Quaresma'nın
transferinden kalitesi itibarıyla başkan ve
yönetim kadar sevinç duyduğuna dikkati çeken Schuster, "Özellikle zor oyuncuları severim. Ben de biraz zor oyuncuydum. Böyle oyuncuların sabit bir performansa kavuşmaları için hem benim hem ekibimin uygulayacağı
küçük numaralar yok değil. Quaresma gibi bir oyuncu da taraftarın kendisini ne kadar sevdiğini görecek, kulübün ne kadar fedakârlık yaptığını görecek. Bu sorumluluğun da kendisine aktarılması lazım." değerlendirmesinde bulundu. Bernd Schuster'in bugün İstanbul'dan ayrılacağı ve yeni
sezon hazırlıkları öncesinde yeniden Türkiye'ye geleceği öğrenildi.
'Çıkın, yalan söyleyin' dedim!
Bernd Schuster'in imza töreninde konuşan Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, yine basına yüklendi. Sözlerine eski teknik direktörleri Mustafa Denizli'ye teşekkür ederek başlayan Demirören, "Bize iki
şampiyonluk yaşattı. Geride kalan sezon da başarılı şekilde devam etti. Güzel bir takım bırakarak, sağlık sorunları sebebiyle ayrıldı. Schuster'in işi kolay değil." dedi.
Beşiktaş'ın büyüklüğüne dikkati çeken Demirören, "Bir hafta içinde dünyanın önde gelen hocalarıyla görüşüp, şartları, karakteri ve altyapıya verdiği önemden dolayı Schuster ile anlaştık. Beşiktaş'ın büyüklüğünü Beşiktaş'ın tarihi ve plazalar gösterir. Taraftarlarımızdan
sabır bekliyoruz." şeklinde konuştu. Başkan Demirören, ardından medyayı
hedef aldı: "Mustafa Denizli'ye 'Çık yalan söyle. Sen Türkiye'de yaşamayacaksın, Türk futbolunun içinde değilsin. Bir daha burada olmayacaksın. Çık, de ki (ben hastayım de) dedim. Mete Düren'e de 'Kariyerini etkilemezse sen de yalan söyle' dedim. O da kariyerin önemli olmadığını belirterek, yalan söyledi. Türkiye'nin en büyük
hastane grubuna dedim ki 'Hocamızın tomografisini çekeceğiz. Lütfen boyayın', damarında kanama görülsün diye düşündük, onlar da boyamayı kabul ettiler..." İronilere devam eden Demirören, haberleri yakalayan basını ve muhabirleri de
tebrik etti: "Schuster'e de burada doğruların sevilmediğini, çıkıp bir ay önce konuştuğumuzu söylemesini istedik. O da bunu söyledi. Tekrar kendisine teşekkür ediyorum. Yeni hocamız hayırlı olsun.